Aleyna: Yollarım dikenli taşlı ellerimde Fotoğrafın yüzünde aynı gülümseme
Sormadım neden sonumuz geldi böyle
Çok yazıkArkamdan gelen alkış sesiyle korkmuştum, Emini görmeyi beklerken gördüğüm yüzle şoka girdim. Dönmüştü.
Yunus: Hala çok güzel söylüyorsun.
Aleyna: Emre.
Yunu: Bi hoş geldin yok mu?
Aleyna: Ne zaman döndün?
Yunus: Sabah geldim.
Aleyna: Haberim yoktu.
Yunus: Kimseye söylemedim.
Yanıma oturunca içime dolan pişmanlıkla başımı öne eğdim. Aramızda uzun bir sessizlik olmuştu onun için şaşırtıcıydı çünkü Emrenin anlatacak bir şeyi hep olurdu.
Yunus: Ne kadar tuhaf?
Aleyna: Ne tuhaf?
Yunus: Biz yan yana olunca asla susmazdık.
Gülümsemişti ama bu gülüş keyiften ziyade acıydı.
Yunus: Eskiden yani.
Onu en son görüşüm lisenin son günlerindeydi, bana son kez bakarken ki bakışı hala aklımdaydı.
Emin: Emre.
İkimizde aynı anda arkamıza döndük Emre ayağa kalkıp Emine sarılmıştı. Onları izlerken gözlerim dolmuştu halbuki bir zamanlar bizde böyleydik.
Emin: Kardeşim benim.
Yunus: Çok özlemişim lan seni.
Gözümden çoktan yaşlar akmıştı. Yunus Emre benim biricik dostum pişmanlığı onda tattığım kardeşim.
Emin: Niye haber vermedin?
Yunus: Heyecan yaratayım dedim.
Hala güldürmeye çalışıyordu.
Emin: Aley ben unuttum seni ya.
İkiside bana dönünce gözlerimi sildim.
Aleyna: Ben eve geçeyim siz hasret giderin.
Yunus: Benim yüzümden gidiyorsan kal ben giderim.
Yapma Emre bana iyi davranma.
Aleyna: Hayır hayır ben zaten Emini görüp gidecektim.
Emin: Biz yarın görüşürüz.
Kafamı salladım.
Aleyna: Hoş geldin.
Kafasını salladı sadece. Parktan çıkıp eve yürümeye başladım gözyaşlarım artık durdurulamaz hale gelmişti tek isteğim odama kapanıp ağlamaktı.
Poyraz Aley.
Arabasından inen Poyrazı görünce gözyaşlarımı sildim.