12 YIL ÖNCE (2012 İSTANBUL)
Efsunun Anlatımıyla
"Haydi Efsun kime aşık olduğunu söylemek çok zor değil" dedi bora
Bütün sınıf "söyle" diye bağırmaya başlamıştı. En son dayanamayıp söyledim."Emir"
"Ne,hangi Emir,ilkokuldaki mi?" Diye soru dizmeye başladı hayat.
"Evet ilkokuldaki Emir, Emir Kaya".Erkekler bir anda ayaklanıp "Biz Emirin yanına gidiyoruz" dediler o an onlara söylemekte hayatımın hatasını yaptığımı öğrendim.
ŞİMDİKİ ZAMAN (2024 İSTANBUL)
Bugün izin günümdü. Mezarlığa gelmiştim,kuzenimi gömdükleri günü hatırlayınca nefesim kesilmeye başladı. Ağlamak istedim ağlayamadım. Nefesim kesiliyordu ne yere oturuyordum nede ağlıyordum.
Mezarlığın başına gittim. Ucuna oturdum,o an kendimi hiç bu kadar çaresiz hissetmemiştim.Ona dokunamıyorum, çiçek kokusunu içime çekemiyorum,sımsıkı sarılamıyorum. Birkaç saat mezarlığın başında durdum ve kuzenime bir şeyler anlattım.
Mezarlıktan çıktım ve motoruma atlayıp uzaklaştım.Eve döndüm ve bir kaç araştırma yaptım.
"Off hiç bir şey bulamıyorum çıldıracağım." dediğim de arkamda bir gülme sesi geldi.
"Deli misin kızım sen ne kendi kendine konuşuyorsun ruh hastası." Boranın bu cümledeki hakaretler sinirimi fena bozmuştu."Bari senin gibi platonik değilim" dediğim de gülen yüzü asılmıştı. Biraz üzülmüş olabilirim ama banane oda bana deli ve ruh hastası demesiydi.
Hayat yanımıza geldi.
"Noldu yine Efsun yine ne dedinde bu çocuk suratını asıyor" diye beni azarladı. "Özür dilerim anne lütfen beni dövme" dediğimde kimse gülmüyordu ama ben fena bir şekilde gülme krizine girmiştim ve dalga geçmeye devam ediyordum.
"Anne lütfen dövme beni özür dilerim dövme" dediğimde Hayat bir anda ayağındaki terliği çıkartıp beni gerçekten dövmeye başladı.
"Hayat tamam, Hayat şaka yaptım" dememe rağmen hayat bana acımasız bir şekilde vurmaya devam etti. Hayat beni döverken bir yandan evi turlamıştık.
Bir anda telefonum çaldı. Ben koşmayı bıraktım hayat ise vurmayı. Arayan kişi... neden yıllar sonra böyle bir hata yapıp arıyordu. Ne yüzle arıyordu. Telefonun ekrana sadece bakıyordum bir anda telefon elimden düştü.
Şuan ağlamamam gerekti.Hayat ve Bora yanımdaydı onların yanında ağlamamam gerekti.
Motorun Anahtarını ve kaskı alıp hızlı adımlarla evden çıktım. Motora bindim olabildikçe hızlı sürüyordum. Bir sahil kenarında durdum. Burda kimse yoktu. Issız bir yer olduğu için kimse gelmiyordu denizin kıyıya vurduğu tarafta durdum. İçimdeki her şeyi denize anlatmaya başladım. İçimdeki zehri denize ağlayarak döktüm ama içimdeki ateş bir türlü sönmedi,sönmüyordu.
Ve ben işte benimde zaaflarım,korkularım vardı bugün o korkumdan biriyle yüz yüze geldim ve bu korku aralarındaki en büyük korkumdu. Ben bu dünyaya hayatın zorluklarını öğrenerek doğdum ben doğar doğmaz hayatın bu dünyanın nasıl kötü olduğunu anladım. Hep dimdik durdum. Kimse beni ağlatamadı ölen kuzenim ve yaşadıklarım bile...
O tekrar karşıma çıkarsa onu öldürücektim.