1.3

514 46 28
                                    

Selam yeni bölüm haftaya gelicek günü sizin oy ve yorumlarınıza bağlı bulutlu gecelerim🤍

Erna 2015/İstanbul

"Gitmek istemiyorum! Susmuyorlar anne denedik olmadı dönelim."
Yol boyunca ağlayıp durmuştum.
Kimse beni takmıyor,kulaklıklarını takmış telefon görüşmesi yapıyorlardı.
Zaten annem ve babam en son beni bebekken ağlıyorum diye duymuşlardır orası da ayrı trajedi.
Akan burnumu çekip sol arka camdan dışarıdaki ağaçları izlemeye başladım.
Çok hızlı geçiyorlar, hiçbirine yetişemiyorum.
O ağaçların arasında seni izleyenler var Erna.
Hayır,sus iç ses.
Öyle olduğunu biliyorsun.
Onlar herkesi izliyor sadece beni değil.

"Erna,geldik." Anneciğimin sesiyle araba kapısını açıp,dışarı çıktım.
Psikologum ile 15. Randevu için ormana geri gelmiştik.
Yürüyen küçük adımlarım çok ürkek duruyordu.
Psikologum "Hoş geldin Ernacım." diye sarıldığında cehennemime giriş yapmış bulunuyordum.

Erna 2024/ Seferihisar Devlet Hastanesi
Günümüz

Gözlerim ağır ağır açılırken her yerden beyaz ışıklar fışkırıyordu.
"Kim bu lazerleri koydu film mi cekiyoruz?"
Başımda dikilen Agâh'la yutkunma ihtiyacı hissettim fakat boğazımda korkunç bir ağrı vardı.
"Günaydın, nasıl hissediyorsun?" Kötü.
Berbat durumdayız.
Bence de hadi fişi çeksinler.
"Muhte-" boğazıma binlerce iğne batıyor gibi oldu.
"Yorma kendini mideni yıkadılar devlet hastanesindeyiz." Hissettiğim soğukla üzerine baktım.
Hastane kıyafeti ve iç çamaşırlarım vardı. Sadece bunlar vardı!
"Kıyafetlerim ner-" öksürmeye başladığımda cümlem yarıda kaldı.

"Deniz kıyafetleri teslim aldı istersen örtüyü çek üstüne birazdan ziyaretçilerin gelir." Ziyaretçi mi?
Kimler geliyordu ki? Gözlerim kapıya döndü.
"Bakma öyle kapıya senin çok aşırı sadık asla yalan söylemeyen ördek arkadaşların geliyor. Pardon ördek mi dedim? Örnek arkadaşların!"
Arkadaşlarıma olan siniri hala mantıklı gelmiyordu.
"Niye sevmiyorsun onları?" Dalga geçmişim gibi gülmeye başladı.
"Gelince kendileri anlatsın heyecanı kaçmasın. Daha onları yakalamam gerekiyor sonuçta!" Ellerini pantalonun cebine atıp refakatçi koltuklarına geçti.

Dakikalar içinde kapı çaldı.
İçeriye Vira, Göktuğ, Özkan,Ufuk,Tutku,Sidal,Deniz,Mete ve Uğur giriş yaptı. Tamam yeter artık çok fazla kişi var burda!
Bittiklerini düşündüğümde onlar Agâh'ın yanına geçtiler ardlarından da Mehir,Leyal,Atlas ve Demir giriş yaptı.
Agâh yüksek sesle "Assolistler de giriş yaptı! Bakın yalancılar gelmiş,merhaba diyin."
Mete, Göktuğ ve Vira bizimkilerin yanında durmuyorlardı?

"Burda ne dönüyor?" Kimse bana cevap vermedi.
Mete sinirle Demir'e bakıyordu. Özkan mutlulukla sırıtıyor, kolunu Vira'nın omzuna atmış duruyordu.
Ufuk ortamın gergin havasını bozup bana döndü "Niye her otu boku içiyorsun?" Sorun benim içmiş olmam mı! O oto kaynatan senin ekip liderin alo?

Agâh kabahatin kendinde olduğunu bildiğinden elini ensesine atıp bıkkın bir nefesle "Ufuk hesap sorma,ona otu içiren bendim."diye beni korudu.
Atlas Özkan'a dönüp"Sevdiğimi çaldın şimdi de arkadaşlarımı mı alıyorsun benden?" Sitemiyle çıkışınca Özkan savunmaya geçti.

"O kıza 4 yıldır aşığım lan ben! Sen 1 yıl önce tanıdın ananı sikeyim yolda gördün sadece onu! Takıntı haline getirdin pezevenk, kızı takip ettin! Senin yüzünden intihara kalkıştı benim Papatyam!" Oha! Kızı intihara sürükleyen ne yapmış olabilirdi ki?
Atlas hazırlıksız yakalanmışcasına etrafa baktı. "Söylemedin! 4 yıldır seviyorum demedin?" Özkan'ın elleri titriyordu sinirden "Söylesem ne değişirdi ruh hastası! Orospu çocuğu sen benim Papatyamı soldurdun ona zorla dokunmaya çalıştın kansız piç!"
Duyduğum sözlerden sonra gözlerim doldu.
Yıllardır yanında olduğum Atlas bir kıza tecavüze mi yeltenmişti yani? Hikaye bize yanlış mı anlatılmıştı?
Özkan ani sinirle Atlas'ın yüzüne yumruk attı.
Agâh Özkan'ın kolunu tuttup "Sakin ol Papatya yaşıyor ve seninle bunu unutma." Özkan Agâh'tan kolunu çekip koltuklara geçti.

Farkımız TarzımızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin