Mert, o pislik, sarhoş herifi kaldırmıştı. Etrafı kolaçan ettikten sonra Ferdi'yi sırtlayıp çöpü boylattı. Mars donup kalmıştı. Bense içten içe parti yapıyordum şu an. Gelin kızlar... Gelin... Göbek atalım.
Babam çok kötü biriydi. Çocukluğumuzdan beri hem anneme, hemde Esma'yla bana şiddet uygulamıştı. Ondan bunca nefret etmenin sebebi buydu. Mert Kara, her ne kadar da benim hayatıma son vermiş olsa bile kız kardeşimin hayatını kurtarmıştı. Teşekkür ederim Mert Kara... Teşekkür ederim kardeşimi kurtardığın için...
Çıkışta bir akaiwa daha aldı. Onu kime götürecekti? Eve geldiğimizde 3.kata çıkıyordu. 3. Kata hiç çıkmamıştım. Kaybolurum falan diye... Ama şimdi merakıma yenik düşmüştüm. Yanında tıpış tıpış yürüyordum. Bir kediydim. Daha farklı nasıl yürüyebilirdim ki? Mert uzun süre yürüdükten sonra durdu. Karşımızda, Mert'in karanlık ve simsiyah evinin, hayatının aksine bembeyaz bir oda duruyordu. Beyaz kapıyı açtığında bembeyaz bir oda karşılamıştı bizi. Saçlarının arasına beyazlar karışmış, 50 yaşlarında bir kadın gördüm. Gülümsüyordu. Bana annemi anımsatmıştı. Zayıf bir bedeni vardı, kemikleri sayılıyordu. Ama yüzünde sakin ve bilge bir ifade vardı. Kolunda serum vardı. Mert, akaiwayı kadına uzattı. Sonra kucağına aldı beni ve kadının yanındaki koltuğa oturdu. "Anne, bu Güneş, abimin kedisi ve Güneş, bu benim annem Lale Kara." dedi. Mert annesiyle konuşurken bir yandan da tüylerimi okşuyordu. Kafamı beş parmağıyla sağa sola okşarken "Oyy ne kadar da tatlı kediymişsin sen!♥" diyordu. Kafamı aldı, dudağına doğru yaklaştırdı ve dudaklarını başıma bastırdı. Hafif kızardım sanırım...
Ah hayır Sevgi... O, senin katilin. Pişman olmuş olması önemli değil...
İç sesim doğru söylüyordu. Onu iki tatlı lafa affedecek kadar hafif bir kız değildim ben. Sevgi Akbulut, güçlü bir kızdı.
Lale Hanım, beni kucağına almıştı. Kucağında tam dengemi sağlayamıyordum. Bunun için tırnaklarımı geçirmemeye dikkat ediyordum. Canını acıtabilirdim çünkü. Kulak arkamı okşadığında mayışmaya başlamıştım. (Hep böyle oluyor alıştınız artık♥) Yavaş yavaş gözlerim kapanırken Mert'in hemşirelere son tembihlerini yapıp beni kucağına aldığını fark ettim.
Uyandığımda karşımda en ciddi haliyle Mars'ı buldum? Bu zamana kadar ciddi bir mesele konuşmamıştık. Kedi köpek ve şeyler hariç. "Ben, eski hayatımda bir insandım." demesiyle kaşlarım çatıldı. Yani, eğer bir insan olsaydım yüz ifadem öyle olurdu. "Sen de mi? Ben de eski hayatımda bir insandım." deyiverdim. "Ciddi misin?" dedi şaşkınlıkla. "Şüphelenmiştim. Doğruymuş." dedi sonra da." Neyse, konumuza dönelim. Bizim gibi insandan hayvana reenkarne olanlarla beraber kurduğum bir grup var. İstersen seni onlarla tanıştırayım." deyince şaşırmıştım. Hayvan olan başka insanlar mı? Çok şaşırtıcıydı benim için. Hızlıca kabul ettim onu. Hepsiyle tanışmak istiyordum. Hepimiz sonuçta insanlığımızı kaybetmiştik ve en azından birbirimizin yanındayken insan gibi konuşabilir, rahatça sohbet edebilirdik.
Evden çıkmak için gezme saatini bekledik. Gezme saatinde Mars istediği gibi gezebiliyordu ve Mert son birkaç gündür bana da izin veriyordu.
Hala yarım saat vardı. Hemen Mert'in yanına oturup televizyon izlemeye başladım. Geldiğimi farkedip beni kucağına aldı. Ya, niye beni kucağına alıyorsun ki! Seni affetmedim daha bir kere!
(MiaLari1204: Yaa ama niyee)
Beni kucağına aldı ve kulaklarımın arkasını okşamaya başladı. Okşamaya... Kulaklarımın arkasını.... HAYIR! Uyumamalıyım. Uyuyamam, ama mayışıyorum. Uzun bir süre gözlerimi açık tutmaya alıştım. Gözlerim yavaşça kayarken içimden "Göstericem ben sana yarın" gibi bir şey mırıldandım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Kedi Oldum!🍁
Chick-LitUyandığımda bir kediydim. Mutlu bir ailem olmuştu ilk defa... Mert Kara bile iyi bir adamdı. Ne diyorum ben? İnsan olmak isterdim... 25/04/2024=#hayvansevgisi 1.sırada 05/04/2024=#kedi 7.sırada 22/03/2024=#kedi 8.sırada 01/02/2024=#kedi 7.sırada