21. Doğumgünü

1.3K 67 71
                                    

🖇️Merhaba herkese

🖇️Yeni bir bölümle karşınızdayım

🖇️Umarım bölümü severek okursunuz!

İyi okumalar...
...

~Her şarkının götürdüğü
yer başka~

Özdemir Asaf

"Hayır bırakın beni!" dedim karşımdaki maskeli adama bağırarak. Kolumdan daha da sert tuttu ve beni omuzuna aldı. Ayaklarım yerden kesildi.

"Rüzgar!" diye bağırdım, kimse yoktu. Çığlığım boş koridorda yankılandı.
"Rüzgar!" diye bağırdım tekrardan. Sadece yankılanan sesim vardı, ama o yoktu. Kalbimin hızla arılını hissettim.

Beni taşıyan maskeli adam güldü. "Hahaha o gitti seni küçük salak kız. Rüzgar öldü, o yok artık!" dedi ve sonu olmayan koridorda yürümeye başladı.
Bense çırpındım. Sesim kısılacaya kadar "Rüzgar!" diye seslendim. Kimse gelmedi.

Bi anda arkamızdan Pınar gelmeye başladı. Bana kötü kötü bakışlar attı ve ardından "Rüzgar senin yüzünden öldü! Hepsi senin suçun! O seni korumak için her şeyi yaptı, pekala sen? Sen bişey yapmadın!
Bir korkak gibi saklandın. O kurşunu senin yüzünden yedi! Anladın mı! Benimle beraber olsaydı ben onu korurdum" diyerek bağırdı.

Gözümden yaşların aktığını hissettim. Ağlarken "ben bişey yapmadım, benim suçum değil! Beni bu adamların eline bırakma!" diyerek Pınara bağırıyordum ama o gülümsedi.
"Seni adi! O adamlar sana hakkettiğini yapacaklar, merak etme!" dedi kahkaha atarken.
Bense çırpınmaya devam ediyordum.

Pınar gittikçe uzaklaşıyordu, bense karanlığa sürükleniyordum. Işıklar gittikçe kısılıyordu.
Bense suçluluk duygusu ile yerimde çırpınmaya devam ediyordum.
Bir anda bir adet silah sesi duyuldu...

"Rüzgar!" diyerek kalktım. Gözlerimi kırpıştırarak etrafıma baktım.
Odamdaydım.

Elim alnıma gitti. Korkudan ter damlaları birikmişti. Diğer elim kalbime gitti.
Hızlıca atıyordu, sanki, sanki gördüğüm kabusu gerçekten yaşamış gibi.
Baş ucumdaki dolu su bardağını aldım ve içtim. İçimdeki korku, telaş geçmiyordu. Hatta içime bir kurt düşmüştü, ya Rüzgar şu anda göreve gittiyse?

Hızlıca Telefonumu aldım. Mesaj yoktu. İçim biraz rahatlasada onun sesini duymam gerekiyordu. Bu yüzden gecenin ikisinde onu aramaya karar verdim. Uyuyorsalar açardı, şu anda onun sesini duymam gerekiyordu, acil bir şekilde.

Telefonu kulağıma getirdim ve çalmasını dinledim.
İçimden sürekli Lütfen aç, lütfen aç, lütfen aç... diyordum.

Çalma sesi gitti. Karşıdan duyduğum uykulu sesle içim rahatladı.
"Rüya?" diye sordu. Derin bir iç çektim. "Efendim?" dedim sanki ben aramamışım gibi. "Ne... noldu? Neden aradın güzelim, gece gece, bu saatte..." diye sordu sorgular gibi. Hala uykusu vardı, bu sesinden anlaşılıyordu.

Pat diye "sana ihtiyacım var" dedim. Aramızda derin bir sessizlik oluştu.
Yerinde kımıldamadığını hissettim. Ayılmış gibi "ne diyorsun Rüya? Tekrarlar mısın?" diye sordu. Tekrardan "sana ihtiyacım var" dedim. Güldüğünü duydum.
"Nasıl bir ihtiyaç bu?" diye sordu. Neye değindiğini anlamamla gözlerimi büyükçe açmam bir oldu. Sapık adam.

Beni Sev | Asker&Doktor (Askıya alındı) -> belirli bir zaman böyle kalacakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin