minho: salcağımı kim söyledi
jisung göğüsün kabartarak konuşmaya başladı.
jisung: ben diyorum beyefendi.
minho: öyle mi jisung hanım?
minho bunu dedi ve jisung'u omzundan geri iterek yatağa yatırdı. minho tam kemerini çıkarırken jisung ona kızdı.
jisung: minho istemiyorum dedim sana
minho: tamam bebeğim o zaman sonraya kalsın
jisung göz devirdi ve odadan çıktı. minho jisung'un bu tavrını anlamamıştı. bugün araları gayet iyiydi aslında.
minho üstünü değişti ve aşağı indi. fakat hiç beklemediği bir manzara ile karşılaştı. jisung minho'nun telefonunu eline almış ve ona bakarak ağlıyordu.
minho: bebeğim noldu
jisung: |hıçkırarak| minho bana bebeğim deme nolur ya.
minho: neden jisung ne oldu.
jisung: bi de ne oldu diyosun şuna bak
jisung minho'yu elindeki telefonu gösterdi. minho'nun bir anda gözleri açıldı ve telefona kitlendi.
"umarim bu gece güzel gecer minho :)"
bu mesaji görünce minho telefonu jisung'un elinden aldı ve kapattı. jisung'a sarılmaya çalıştı ama jisung onu itti.
jisung: git lütfen
minho: ama jisung...
jisung: AMA FALAN DEME GİT DEDİM BİRAK ARTIK BENİ NE İSTİYOSUN ÖLMEMİ Mİ?
minho: jisung hayır tabiki. ama gitmemi istiyosan ben salonda yatarım.
jisung: battaniye ver ben yatcam koltukta
minho: sen bilirsin
minho jisung için yatma yeri hazırladı. iyi geceler öpücüğü vermek için eğildiğinde ise jisung onu yine itmişti.
jisung: odana git ve benim gözüme görünme.
minho bunu duyunca çok kırıldı ve odasına doğru yürümeye başladı. jisung minho gittikten sonra arkadaşları ile konuşmak için onlara mesaj attı.
yılın malları
sincap: arkadaşlar buluşabilir miyiz?
zeki köpekçik: kanka saat 11?
güneşim: bizim evde biri yok çıksam anlamazlar da noldu?
tilkimm: evet hyung iyi misin?
sincap: hyung beni aldatıyo
zeki köpekçik: ilk günden mi? ayrıl, hemde hemen
tilkimm: nerden anladın?
sincap: mesaj geldi ona "umarım bu gece güzel gecer minho:)" diye.
güneşim: oha bu da fazla ama
zeki köpekçik: dışarı çıkalım hadi şu yakın parkta buluşalım.
tilkimm: okeii
güneşim: hadi çabuk olalım biraz
* sincap çevrimdışı
jisung telefonu kapattı ve üstüne bir şey aradı.
jisung: kahretsin odada kalmış
jisung oflaya poflaya minho'nun odasına girdi. girdiğinde ise minho telefona bakıyordu. yüzü görünmüyordu jisung yüz ifadesini görmemişti.
jisung: onla mi konuşuyosun pardon böldüm.
minho: jisung lütfen dinler misin?
jisung: sana 1 şans verdim onu da çöp ettin sen. paltomu alıp çıkcam.
minho: nereye?
jisung: hiçbir şeyim olmayan birine hesap vermem gerekmez.
minho bunu duyduğunda gözü doldu ve sadece "tamam" diyebildi.
jisung, minho'yu evle baş başa bıraktı ve parka doğru yöneldi. altındaki şort kısaydı ondan dolayi çok üşümüştü ama geri dönemezdi. jisung yine o sokaktan geçti fakat bu sefer yalnız değildi
birkaç adam içmişti ve yerde yatıyordu. biri jisung'u görünce kalktı ve üstüne yürümeye başladı. jisung o yaklaşınca geri adım atti ama çıkmaz sokağa girmişti. adam jisung duvara yasladı
???: selam güzellik bu kadar açık giyme insanları azdırırsın. izin ver bi öpücük alayım.
★★★★★★★★★★
yok ki banane
sizce ben yapar miyim yoksa başka bir şey mi olcak?
beleş
ŞİMDİ OKUDUĞUN
like my cat~ [minsung✓]
Humorkesinlikle dakik olan jisung'un bağırması ve minho'nun ona sataşması ona zorbalık yapması peki jisung karşılık verecek mi yoksa olay büyüyecek mi?