like my cat~ [minsung✓]

nasıl...

jisung: günaydın jeongiee~

jeongin: a günaydın hyung bugün erken gelebilmişsin |kikirdama|

jisung: öyle oldu eheh.

jeongin: neyse gidelim hadi belki lix ve seung'u da görürüz.

jisung: tamamm~

jisung her zaman ki gibi komik şeyler söyleyip jeongin'i güldürmeyi başarmıştı. okula yaklaşırken jisung jay'i görmüştü

jay: jisungie~ günaydınn

jisung: günaydın hyungg

jeongin: |jisung'un kulağına| evlilik görüyorum hocamm

jisung: saçmalama ya

tam ordan geçerken minho bunu duymuştu ve yanlışlıkla sesli bi şekilde

minho: ne evliliği lan s*kerim belasını

jisung minho'ya şaşırmış bi sekilde baktı.
minho cümleyi toparlamaya çalıştı

minho: bununla kim olur ki

jay: ben olurum

jisung olanlara anlam veremeden ikisinin ufak kavgasını izliyordu.

minho: olamazsın!

jay: nedenmis o?

jay tam bu soruyu sorduğunda hyunjin minho'nun kolundan tutup yanlarına çağırdı.

jisung şaşkın gözlerle bakarken jay sinirli gözlerle minho'nun gidişine baktı. minho giderken jay'e resmen kükremişti. jay'de karşılık vermişti.

jisung: jay bu doğru mu...

jay: eski aşkımsın yani niye olmasın

diyip kıkırdamıştı.

jeongin: hyung sana bi şey söylemem lazım.

jeongin jisung'un kolundan tutup kenara çekti.

jeongin: hyung...

jisung: noldu jeong korkutma beni.

jeongin: bu minho senden hoşlanıyo olabilir mi?

jisung: pf saçmalama jeong zorbam benden mi hoşlancak?

jeongin: niye olmasin hyung hep oluyo böyle

jisung: dün yine k drama mi izledin sen?

jeongin: ne dersen de eğer ilerde sevgili olursanız şaşırmam

jisung: uf çok abartiyosun. o benden hoşlanmaz. hadi gidelim geç kalcaz.

jisung buna inanmasa bile okula gidene kadar düşündü. ama gay olmadığından neredeyse emindi. çünkü gayleri de sürekli zorbaliyodu.

bu düşüncelerle boğuşan jisung okula geldiğini fark etmemişti. sınıfa girdiler dersin başlamasına 10 dakika vardı. jisung sırasına geçti karın ağrısı geçmişti ama şimdi de başı ağrıyordu. sıraya yatarken jeongin seungmin ile felix'e minho'nun jisung'dan hoşlandığını bağıra bağıra söylüyordu.

jisung: jeong yalan söylüyo hoşlandığı falan yok.

jeongin: bal gibi de var baya baya kıskandı seni

felix: teklif etse o kadar yaptığı şeye karşı kabul etmezsin ki.

jisung: evet kabul etmem.

seungmin: nasıl ya nasıl abi nasıl bu olamaz ki.

jisung: ARTIK BENİ DİNLEYİN YOK DİYORUM SİZE Y-O-K

jeongin: iyi tamam sakın ol bea

jisung: anlamıyorsunuz ki.

jisung tam bunları söylerken sınıfa biri girdi.

jisung: o-oha...

minho: jisung nerde?

???: arkada seungminlerin yanında.

minho: tamam.

minho biraz sinirli birazda emin olmayan adımlarla jisung'a doğru geldi. jisung korkuyla geri çekildi ve minho jisung'u kolundan tutup dışarı çıkardı. jisung duvara yaslandı kaçıcak yer aradı ama bulamadı. etrafında da kimse yoktu.

minho elini duvara koydu ve bir süre jisung ile bakıştılar. ve minho konusmaya başladı

minho: bu jay seni mi seviyo

jisung: bilmiyorum ama senden iyi biri olduğu kesin.

minho: öyle mi minik sincap

jisung bunu duyduğuna şaşırmıştı. "minik sincap?" düşündükten sonra sormaya karar verdi.

jisung: minik sincap derken sen zorbalik yaptıklarına böyle mi sesleniyosun kurbanların senin için böyle mi?

minho: sakin ol küçük sincap. merak etme bu tek sana özel. yinede ben sana ve şu jay'e yapacağımı bilirim.

jisung: jay'den ne istiyosun hayvan!

minho: yalniz kedicik demeni tercih ederim

dedi ve minho gülerek jisung'u bıraktı. jisung ona daha cok sinir olmuştu.

jisung: ben minik değilim ki!

★★★★★★★★★★

bu bölüm uzun oldu yeeey

minho ve jisung böyleymiş gençler