minho: ben jisung'dan hoşlanıyorum.
chan: biliyodum ki
changbin: bende
hyunjin: ben direk evlilik teklif edersin sandım...
minho: Allah aşkına sen sus be
hyunjin: fikrimi belirttim yaw
minho: yinede sus
hyunjin: tamam sustum
minho hyunjin'e sertçe vurdu ve güldü.
hyunjin: oha oha ayı
chan: shipledim gitti hyunho oo~
minho: hayır minsung diyceksin ;)
chan: oo iddalısın ama o seni kabul etcek mi ki
changbin: çocuğun ağzına sıç sonra gel hoşlandım de.
minho: sus chang. neyse ben halletcem onu o iş bende
diğerleri minho'ya soru sormaya başladı ama minho sadece gülüyordu ve cevap vermiyordu.
okul çıkışı minho eve doğru giderken jisung'un evine uğradı. zaten evde ondan başkası yoktu ondan rahatça kapının önüne geldi.
zile basar...
jisung: |bagirarak| kim o?
minho: benim minho
jisung kapıyı açtı. yüzünde sinirli bi ifade vardı kaşlarını çatıp minho'ya baktı.
jisung: ben sana gelme demedim mi? git burdan minho.
minho sadece sessiz bir şekilde jisung'a bakıyordu ve gülüyordu.
jisung: ne sırıtıyosun be git dedim ya minho.
minho: minho mu? sevgilim mi diycektin yoksa?
jisung: SAÇMALAMAYI KES BUGÜN SABAH BANA DEDİKLERİNİ UNUTMADI-
jisung tam cümlesini bitirecekken minho onu belinden tutup kendine çekti.
jisung: napiyosun ya birak beni.
minho kapıdan içeri girdi ve jisung'u duvarla arasına aldı. bacağını jisung'un bacağının üstüne koydu. jisung kaçcak bir yer bulamamıştı.
jisung: ya bırak benii
minho eliyle kapıyı kapattı ve jisung'u tutkulu bi şekilde öpmeye başladı. jisung ne yapacağını bilemedi ona bir yandan kırgındı bir yandan ise ona deliler gibi aşıktı.
sonunda jisung minho'yu itti ve dudağını sildi.
jisung: SEN HARBİ DELİSİN!
minho: öyleyim de senin de hoşuna gitmiş gibi :)
jisung: n-ne hayır yok öyle bir şey!
minho: gel bebeğim benden hoşlandığını biliyorum
jisung bu kelimeyi duyduğunda sanki dünyası değişmişti. hoşlandığı kişi ona "bebeğim" demişti. bu durumda sadece sessiz bi sekilde minho'ya şaşkın gözlerle ve ağzı açık bir şekilde baktı.
minho: noldu bebeğim ağzın niye açık kapatiyim mi?
jisung: n-ne, ne diyosun sen ya
minho jisung'a yaklaştı ve yine belini kavradı. bu sefer jisung'da istekliydi. kollarını minho'nun boynuna sardı.
minho: galiba birileri istekli?
jisung minho'nun dediğine güldü ve onun dudağının kenarına bi öpücük bıraktı. minho şaşırmıştı ama belli etmemişti. jisung kollarını çekmişti tam gitmeye hazırlanırken minho kolundan tuttu.
minho: ahh bu kadar mı yani bebeğim?
minho jisung'un her yerine öpücük kondurmaya başladı. jisung ise sadece durmuş ve kendini minho'ya teslim etmişti. minho tam jisung'un dudağını öpcekken göz göze geldiler. minho jisung'un saçına dokundu ve kafasını kendine yaklaştırdı. jisung ister istemez utanıyordu yüzünü kapattı ve minho'nun ellerinden kurtulmaya çalıştı.
minho: merak etme yemem seni en fazla isiririm.
jisung:, çok hızlısın minho ben senden hoşlanıyorum demedim ki.
minho'nun bir anda yüzü düştü. ve yavru bir kedi gibi jisung'a baktı. jisung bir iç çekti ve minho'ya yaklaştı. yakasından tutup kendine çekti ve bir kezde o tutkulu bir şekilde öptü.
tam o sırada seungmin, felix ve jeongin jisung'a bakmaya gelmişti. jisung'u minho'yla öpüşürken gördüklerinde geri çekildiler.
seungmin: jisung...
★★★★★★★★★
ehehehehehe
benden olsun
ŞİMDİ OKUDUĞUN
like my cat~ [minsung✓]
Mizahkesinlikle dakik olan jisung'un bağırması ve minho'nun ona sataşması ona zorbalık yapması peki jisung karşılık verecek mi yoksa olay büyüyecek mi?