4 Elementin Varisi (Hgoi version)

(7.) Öfke Ve Yıkım.

(Bölüm şarkısı 👆🏻)

Biraz fazla beklettim... İyi okumalar!

-Yazar Anlatımı-

Ateş Lordu siyah irislerini Arın'a dikmiş bir açıklama beklerken Su Lordu aynı şeyi Daren'den bekliyordu. Odaklarını birbirlerine vermiş bakışırken arkadan Aria çıktı ve ikisi üzerinde gözlerini dolaştırdı. Gözleri Daren'in elindeki çiçeklere takılınca kaşlarını çattı ve kapıyı araladı.
"Dikilmesenize."
İki lord kapıdan geçince Aria sihir gücüyle kapıyı tekrar kapattı ve odasındaki inci motifli koltuğuna oturdu. "Evet Daren? Hayırdır Nova'yı istemeye mi geldin?" Bu çiçeklerin başka bir açıklaması olamazdı.
Arın ise kalçasını Aria'nın makyaj masasına dayamış, alaylı gözlerle Daren'in her bir hareketini takip ediyordu. Daren ise sırtını yatağın tavana doğru uzanan cibinliğine yasladı ve tek kaşını kaldırdı.
" Peki Su Lordu'nun odandaki işi ne?"

Bu sefer tek kaşını kaldıran Arın olmuştu. Her an ortalığı su basabilirdi. Aria ise gözlerini kısarak Daren'i izlemeye başladı.
"Odamda kimin olduğu seni neden ilgilendiriyor?" Ateş Lordu derin bir nefes alarak asıl konuşmak istediği konuya girdi.
"Başbaşa konuşabilir miyiz?" Bakışları tekrar Arın'a değdi.
"Yalnız ikimiz."

Aria kafasını sallayarak onayladı ve gözleri Su Lorduna döndü. Su Lordu her ne kadar gitmek ve ikisini yalnız bırakmak istemese de Aria istiyorsa yapmalıydı. Büyük işlemeli kapıdan dışarı çıktı ama uzaklaşmadı Daren'in her an ne yapacağı belli olmayabilirdi.

Daren odada bir ileri bir geri yürürken bakışlarını Aria'dan özellikle kaçırıyordu. Aria artık sabrı kalmamış gibi tam konuşacaktı ki kulaklarında Arın'ın fısıltısı duyuldu.
Tehlikede olduğunu hissedersen çığlık at.
Arın'a ihtiyacı yoktu ama düşüncesi hoştu.

"Evet? Sarayıma gelip rahatsız etme nedenin öylesine odamda adımlamak mı?"

"Hayır... Özür dilemek ve yeni bir başlangıç istemek."

Aria ilk gülmeye başladı hatta kahkaha attı. Ne düşünüyordu Daren? Bir anda her şeyi bir kenara çekip kollarına atlayacağını mı? Yanılıyordu.

"Ciddi olamazsın."

Daren gözlerini kıstı.

"Hayır, gayet ciddiyim."

"Nova'ya aşık değilsin yani?"

Daren ilk başta duraksadı ama cevabı çok gecikmedi.

"Hayır, seni sevdiğimi fark ettim."

Aria tek kaşını kaldırdı ve baştan aşağıya Daren'i süzdü.

"Üç hayır ile seni sarayımdan uğurluyoruz."

Ayağa kalktı ve Daren'in önüne geldi, kulağına eğilerek fısıldadı.

"Arın odanın dışında ve her şey tek bir çığlığıma bakar. Zorluk çıkarmadan toz ol."

Aria şu an güçlü kadın rolünü oynuyor olsa da içinden bağıra çağıra ağlamak geliyordu. Zaten en doğru kararlarda içimiz sızlamaz mıydı?

Daren mağlubiyet bakışları atarak kendi sarayına bedenlendi.

Daren'in Anlatımı

"Kızla barışamadın mı?" Ağabeyim Lord Evran davet salonunda oturmuş içkisini yudumluyordu.

"Barışmıyor. Barışması da kolay olmayacak ama deneyeceğiz."

Evran bakışlarını üzerimde gezdirdi.

"Güçlü kadını oynuyor."

Burnumun kemerini sıkarak koltuğuma oturdum.

"Aria'yı hala sevdiğimi ve onu kullanmak istemediğimin farkındasın değil mi?"

Evran'ın farklı bir planı vardı. O Aria'nın gücünü kullanıp tanrıçaları alt etmek istese de ben Aria ile gerçekten ilişkimizi düzeltmek istiyordum.

"Aşk saçmalıktır kardeşim. Örnek olarak annemi sana gösterebilirim."

Lilith.

Ondan bahsetmesi bile kanımın donmasına neden oluyordu.

"Ben Aria'yı gerçekten seviyorum."

Evran sabrı kalmamış gibi bir nefes verdi.

"O seni sevmiyorsa ne olacak? Sende biliyorsun Arın ile oldukça yakınlar. Belki sevgililerdir?"

Bu sefer bakışlarımı ona çeviren ben oldum.

"Değiller. Arın hala Nova'ya aşık."

Evran burnundan güldü.

"Göreceğiz kardeşim. Göreceğiz"

...

-Arın'ın Anlatımı-

Daren Nova'yı benden aldığı gibi Aria'yı alamazdı. İzin vermezdim. Öyle bir anda kızın sarayına gelip özür dileyemezdi. O an her ne kadar Daren'i kendi kanında boğmak istesem de Aria beni odadan çıkmaya zorlamıştı. Her ne kadar onun kendi başının çaresine bakabileceğini bilsem de içim rahat etsin diye ona gizlice fısıldadım. "Tehlikede olduğunu hissedersen çığlık at." Eğer öyle bir şey olursa Daren hayatı için endişe edebilirdi. Yaklaşık 10 dakika sonra Aria kapıyı kendi açtı ve içeriyi işaret etti. Sonraysa kendini koltuğuna bıraktı. İçeriye girerek kapıyı kendi arkamdan kapattım.

" Barışmak istiyormuş beyefendi. "

Kaşlarımı çatarak dediklerini dinlemeye başladım.

"Birde sanki kız istemeye gelmiş gibi çiçek çikolata ile gelmiş yanıma."

Yüzüne sahte olduğunu bildiğim bir gülümseme yayıldı.

"Sindin yini bir bişlingiç istiyorom."

Bu sefer benim dudaklarıma engel olamadığım bir gülüş yayıldı.

Aria ise kendini tutamayarak kahkaha attı. Sonraysa aklına bir şey gelmiş gibi gülüşü buruklaştı.

"Ah insanoğlu her türlü acıya alışıyor."
(Alfinler biliyorum ama olsun jdjdjdjdj)

Gülümseyerek yanına gittim ve onun için dostça sayılabilecek ama benim için ise çok şey ifade eden bir şekilde elini tuttum.

"Her acı elbet bir gün geçer."

Oda bana gülümseyerek elimi tuttu ve sıktı.

O sırada kapı çalmasaydı her şey gayet güzel ilerliyordu.

Aria güzel yüzünü kapıya çevirdi ve bu güzel anı bölmeye cüret eden kişiye seslenmeden önce elini elimden çekti ve kendine çeki düzen verdi.

Elimi tutmuştu. Elimi. Tutmuştu. Gülümseyerek.

....

Bayadır bölüm atamıyordum ve açıkçası çokta içime sindiğini söyleyemem.. Ama olsun! Sizce kapıyı çalan kim?

Ve lütfen oradaki yıldızı yakar mısınızz yıldız ışıklarımm.