5. BÖLÜM

17 3 2
                                    

HASTA OLDUĞUM İÇİN YENİ BÖLÜM ATAMADIM...

                                                                               ...

İrem'in 35. aramasıyla yatağımdan kalkmak zorunda kaldım. Evet canım tatlı cadım ben açana kadar aralıksız 35 kez aramıştı(!) Ne kadar istemesem de ona bir geleceğime dair söz vermiştim ve sözümü de tutmalıydım. Yatakta oturur pozisyona geldim ve sonunda aramasına cevap verdim. Ne diyecekti çok merak ediyordum açıkçası? Açtığım gibi "35. kez aradım cevap vermedin ayrıcalıkla saatin kaç olduğundan haberin var mı?!" diye bir bağırma sesi duymayı beklemiyordum açıkçası. Gerçekten beklemiyor muydum? Acaba ben niye kendime yalan atıyorum ki?! Tabi ki de bekliyordum! "Kızım daha ayılamadım zaten kulağımın dibinde bağırıp durma!" dediğim gibi " Ben mi bağırıyorum kızım sana akşamdan haber verdim yetmedi akşam yatıcam dediğinde unutma erken kalk diye mesaj attım. Ama ben kime diyorum ki hadi seni uyandırmayı başardık bakim içeride yatan dağ ayısını nasıl uyandırıcam! Gerçekten bıktım yaa!!" demesiyle benim gülmem bir oldu. Poyraz'a her dağ ayısı dediğinde kendimi tutamıyordum. Ama onu tebrik etmeliydim çok iyi bir benzetmeydi. " Dağ ayısı olan abin hala uyanmadı mı?" "Ay yok yemin ederim bir gün biz uyandırmadan zamanında kalksa şükür namazı kılıcam! Ama nerde o günler?!" dediği gibi ben kahkaha attım. Tanıştığımızdan beri bana Poyraz'ı kötülüyordu. Ama bana pek bir yanlışı yoktu aksine bana karşı kibar bile davranıyor diye bilirdik.

"Tamam kapat hadi ben de hazırlanır sizin evin oraya gelirim." dedim. "Tamam çabuk ol diyeceğim ama diyemiyorum neden? Çünkü benim bir ağbim var ve o bir dağ ayısı!" dağ ayısı kısmını inanılmaz vurgulamıştı. "Neyse hadi bayy" dedi ve kapattı. Telefonu komidinimin üzerine koyup yatağımı toplamaya koyuldum. Ve şimdi sıra hazırlanmaktaydı. Hazırlanmak demişken ben ne giyeceğim? Allah beni kahretmesin ben nasıl akşamdan seçmedim?! Böyle bir aptalla yaşamak çok zoor!! "Neyse artık yapacak bir şey yok, giyeceğiz bir şeyler." deyip dolabın kapağını açtım. AMA CİDDEN ALLAH BENİ KENDİMLE SINIYOR YAA!! Kafamı kıyafetlerin arasından çıkarmaya çalıştım. Şu anda yerde yatmıştım ve üzerimde kıyafetlerim vardı. Evet, evet yanlış duymadınız nerden baksanız bütün kıyafetlerim üzerime yıkılmıştı. Ve ben bu kıyafet yığınından daha başımı çıkaramıyorken acaba bütün nasıl çıkacaktım? Çok merak ediyorum!


O kıyafet yığınından kurtulmayı başarmıştım! Evet, evet ben başarmış ve kıyafet yığınından kurtulmuştum! Zafer benimdi, kıyafet yığını ağlaya bilirdi. O kıyafet yığınından çıkmaya çalışırken elime bir iki parça bir şeyler almıştım ve şansıma güzel bir kombin olmuştu. Daha tam olarak yaza geçmediğimiz için altıma mavi bir pantolon, üstüme siyah bir crop, siyah bir de çeket almıştım, ayağıma ise bot tarzında bir ayakkabı giymiştim. Hep birlikte güzel ve şık duruyorlardı.

 Hep birlikte güzel ve şık duruyorlardı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

( Ceylin' in kombini)

Annemler şehir dışına anneannemlerin yanına anneannem rahatsızlandığı için 2-3 günlüğüne gitmişti. Annem olmadığı için haliyle kahvaltı hazırlayanda yoktu ve ben de bir şeyler hazırlamaya üşendiğim için ayak üstü bir şeyler hazırlayıp yemiştim. Özel ihtiyaçlarımı ve makyajımı da yaptıktan sonra evi ve kendimi son kez kontrol edip evden çıktım. İremlerin evine doğru yürürken aklıma bugün Poyrazla hiç mesajlaşmadığımız geldi. Çantamdan telefonumu çıkartıp Poyrazla mesajlaşmalarımıza girdim. Ve daha fazla oyalanmadan mesaj attım.

Siz: Günaydınn

Amcamın oğlu: Günaydın. N'aber?

Siz: İyi, sen?

Amcamın oğlu: Benden de iyi, napıyorsun?

Siz: hiiç sen?

Amcamın oğlu: Canım kardeşim, canımın içi, tatlı cadım ile uğraşıyorum

Amcamın oğlu: Ben bu deliye bunu alışverişe götürücem diye siz veren ağzıma s*çayım!

Siz: Aaaa hiç yakışıyor mu ama senin gibi bir beyfendiyi 

Siz: Hem sen kardeşini ne kadar da çok seviyorsun öyle(!)

Amcamın oğlu: Yaa ne demezsin aramızdan su sızmaz o derece yani(!)

Siz: onu zaten çook iyi anladım

Siz: sen hiç merak etme

Sohbeti ne yazık ki artık burda bitirmek zorundaydım çünkü onların evine yaklaşmıştım.

Siz: neyse artık benim bir işim vardı artık onu halletmeliyim

Siz: daha sonra tekrar konuşuruzz

Siz:  Görüşürüzz

Amcamın oğlu: Peki madem öyle olsun

Amcamın oğlu: Görüşürüz...

Onun son mesajına baktıktan sonra telefonu hemen kapatıp cebime attım. Benim telefonu kapatıp cebime atmamla Poyrazın kapıdan çıkması bir olmuştu. O da benim gibi telefonu cebine atmakla meşguldü. Telefonu cebine koydu ve kafasını kaldırmasıyla beni görüp gülümsemsi bir old. Ynıma gelip " N' aber tatlı cadı 2" dedi. Evet bana da tatlı cadı diyordu ama yanına ekstra 2 de koyuyardu. Bende " İyi dağ ayısı"  dedim. Tabi ki de bende ona dağ ayısı diyordum!!

                                                                                      ... 

BİR ANONİM MESELESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin