SELAAAAMM!!
HAYALET OKUYUCU OLMAYIN LÜTFEENN!!!!!!
!YAZIM YANLIŞLARI OLABİLİR!
İYİ OKUMALAR...
...
Çoğunlukla geldiğimiz, vakit geçirdiğimiz kafeye gelmiştik. Aslında burayı ben ve tatlı cadım seviyoruz diye daha çok seviyoruz diye geliyorduk. Tabii ki geliceklerdi sonuçta bizde onların istedikleri yerlere gidiyorduk. Ama arada çok arada.
Külliyen yalan istemediğimiz bir yere gerekirse onları gebertirdik ama yine de gitmezdik. Ama bu yokmuş gibi konuşmaya devamkeeeee!!
Dışarıda boş bir masa bulup oturduk. Garson gelip siparişlerimizi aldıktan sonra gitti. Masa niye bu kadar sessizdi lan ben bu sessizlik evde de var diye buluşalım dedim zaten. Hadi tatlı cadımın moreli bozuldu o yüzden böyle sessizliğe gömüldü bu mal Mert tipsizi ne sanıyordu onun bu tipsiz suratını görmeye geldiğimi falan mı eğer öyle sanıyorsa bu çocuğun gerçekten beyni yok derim yani.
En sonunda dayanamayıp, "Ay gerizekalı bunu tatlı cadım sana söylemiyorum üstüne alınma bu beyinsiz maymun tipli Mert göteleğine söylüyorum. Allah aşkına sen benim senin şu maymun tipli suratını görmeye geldiğimi falan mı düşünüyorsun?!" dedim. Mal mal bakmaya devam etti. Tamam anlıyorum aşıksın kardeş ama sen böyle yaparak zaten kızın bozuk olan morelini daha da bozuyorsun salak. "Ne istiyon Allah'ın cezası?" diye sordu. Ebeni istiyom kanka! Ben bunu içimde tutar mıyım sizce? "Ebeni istiyom kanka! Ya ne isteye bilirim Allah aşkına tamam anladık aşıksınız ama ikinizde böyle susarak birbirinizin morelini de benim morelimi de düşürüyonozz!" dediğim gibi ikisi de "CEYLİN!" dediler. Yanlış bir şey mi söyledim sanki aaa 7 ceddim biliyordu resmen birbirlerine aşık olduklarını ben söyleyince mi suç oldu. Gerçi bu iki salak da birbirine açılmamıştı ama olsun. Zaten Poyraz da bu yüzden beni aramıştı elinden geldiğince onları birbirinden uzak tutmaya çalışıyordu. Ama bok başarılı oluyordu orası ayrı.
İçeceklerimiz geldiğinde bana hala kötü kötü bakıyorları. "Bir bana öyle bakmayı kesin yalan ya da yanlış bir şey söylemedim. İki bakın canım kankalarım ve aşıklarım be-" "AAhh" dedim. Çünkü bu tatlı, üzgün ve sinirli cadı masanın altından bacağımı cimcirmişti. "Kızım ne cimciriyorsun ya acıdıı!" dedim. Mert pisliğine baktığımda keyifli keyifli sırıttığını gördüm. Ben o sırıtmasını bir götüne sokayım da görsün o it, "Biraz daha sırıtmaya devam edersen daha çıkmadan aramış ve ağzımı aramış olan canım tatlı, üzgün ve sinirli cadımın abiciğini ararım o seni sırıttırmaya devam ettirir." dediğim gibi yüzündeki sırıtış silindi ve gözlerindeki o eğlenceli ifade silinip yerine korku gelmişti.
Bu seferde ben sırıtarak içeceğimi içmeye başladım. Tatlı cadım, "Harbiden aradı mı seni abim?" diye sordu. Şimdi ben buna evet dersem o Poyraz'ı döverdi, sonra o dağ ayısı da gelip beni laflarıyla gebertirdi. Çocuğun ağzı sanki oğlunun kendisinin istediği kadınla ile değil de kendi istediği kadınla evlenmiş de sonrasında o gelinin bir açığını, yanlışını bulmuş ve oğlunu o tek açıkla boşanması için zorlayan kaynana gibi susmuyordu dağ ayısı!
En sonunda bir konu açmayı başarmıştım ve bu konu kesinlikle sınıftaki sevmediğimiz çiftin dedikodusu değildi. Ve evet Mert tipsizi de bizimle dedikodu yapıyordu. Zaten en sevdiği aktivitelerden biriydi bizimle dedikodu yapmak.
Ben lavaboya gitmek için kalkmıştım. Lavaboda işimi hallettikten sonra aynadan saçımı başımı da düzelttikten sonra çıkmıştım ki telefonum çaldı. Telefonu çıkartıp kim arıyor diye baktığımda ismi görünce ufak bir şaşırma olmuştu. Daha fazla beklemeden açtım, "Alo," dedi.
"Efendim, noldu?" dedim.
"Siz İrem ile İKİNİZ bizim kafede mi oturuyorsunuz?" dedi. İkiniz kısmına özellikle bastıra, bastıra söylemişti. Noluyor lan?!
"Noluyor?" diye sordum.
"Ceylin cevap ver bizim kafede misiniz İKİNİZ?!" dedi. Birincisi yine ikiniz kısmına vurgu yapmıştı. İkincisi, ikimizin de adını söyledi tatlı cadım filan demedi. Bu demek oluyor ki sinirliydi ve biz boku yemiştik!
"Evet," dedim en sonunda dayanamayarak.
Telefonun kapanma sesi geldi.
Biz çok fena boku yemiştik!!
...
!!HAYALET OKUYUCU OLMAYIN LÜTFENN!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR ANONİM MESELESİ
Ficção AdolescenteSİZ: N'aber Poyrazcımm? POYRAZ: Sen kimsin bee! POYRAZ: Hem nerden Poyrazcığın oluyorum! SİZ: Aa ama ayıp oluyor hee! SİZ: Hem ne diyeyim amcamın oğlu mu diyeyim!