6. BÖLÜM

17 5 3
                                    

İYİ OKUMALAR...

BÖLÜME OY VERMEYİ VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN...

                                                                                          ...


" Kızım o ne yaa" dedi. Kendisine dağ ayısı denmesine hoşlanmıyordu dağ ayısı. "Dağ ayısı demek dağ ayısı, ayrıcalıkla tatlı cadı 2 ne yaa" dedim. Evet bende bana tatlı cadı 2 demesinden hoşlanmıyordum. "Tatlı cadı 2 demek tatlı cadı 2 " Beni sinirlendirmekte üstüne yoktu dağ ayısının. " Ya allah aşkına  kaç kere daha sana söylemem gerek beni taklit etmemeni!" dedim. Her görüştüğümüzde beni taklit etmesinden nefret ediyordum! " Kızım ben de sana bana dağ ayısı dememen konusunda uyarıyorum sen beni dinliyor musun?" dedi. Sanki ben diyorum deliye bana tatlı cadı 2 demesini, ben uyarmıyor muyum sanki onu yaa! Evet içimde tutmamış ve bunları sesli de dile getirmiştim. " Tabi ben çünkü hiç uyarmıyorum seni bana tatlı cadı 2 demen konusunda, hatta inanır mısın ben sana bana tatlı cadı 2 demen konusunda seni zorluyorum dimi!" dediğimde gür bir kahkaha attı. Hayır anlamıyorum niye tam ben kavgaya hazırken böyle gülüyordu ki, bu haksızlıktı bir kere?! Gözlerim onun dudaklarına bakmayı sürdürürken ( o da gülmeye devam ediyordu) kapının tarafından İrem'in sesi yükseldi " Abiiiii hadiiiii ama artık yaaa, bıktım artık sizden haa!" sesi değilde feryatlı bağırması duyuldu desem çok da yanlış olmaz aksine daha doğru olurdu. "Kızım sanki sen bizi bekliyon 2 saattir biz seni bekliyoruz bee!" diye ona karşılık veren Poyraz'a her ne kadar katılsam da bir şey demedim. Ayrıcalıkla götünden sallamasın 2 saat değil daha 15-20 dk olmuştu. " Sen mi bana 2 saattir bekliyorum diyorsun be beyinsiz dağ ayısı! Asıl ben seni 2 saattir uyanmanı bekliyorum bee, hatta ne 2'si 3 saattir seni uyandırmaya çalışıyorum! Ayrıcalıkla 2 saattir beklemiyorsun götünden salama toplasan 15-20 dakikadır bekliyorsun!" canım tatlı cadım yaa içimdeki sesin dışa vurmuş hali sanki maşalllah yaa!. Tabi Poyraz geri durur mu tabiki de hayırr. Geri durmadı ve o da "Sen iyice terbiyesizleştin haa  beyinsiz dağ ayısı ne bee?!" dedi. Acaba bunu söylerken ne kadar tatlı durduğunun farkında mıydı? Tabiki de bunları dile getirmedim, merak etmeyin. İrem " Abi yaa ben senin yatağına pantolon koymadım mı niye yine eşofman giydin?" bunu söylerken sesi sitemliydi. İrem bunu söyleyene kadar hiç ne giydiğine bakmayı akıl etmemiştim. Fark ettiğim şeyle ona doğru dönüp baktım. Üstün de siyah kısa kollu bir tişört, altında da aynı şekilde siyah bir eşofman vardı. Ayakkabı olaraksa beyazdı ama yanlarında ve önlerinde krem renginde detaylar vardı. Genel olarak güzel görünüyordu.

                               ( Poyraz'ın kombini)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

                               ( Poyraz'ın kombini)

   Başımı kaldırıp ona baktığımda onun da bana baktığını gördüm. Hafif utanmıştım sanki ya, inşallah utanmamışımdır çünkü beyaz tenli olduğum için utanınca yüzüm pancar gibi kıpkırmızı görünüyordu. İrem'in " Birbirinizi süzmeniz bittiyse artık gidelim lütfen yaa!" demesiyle kendime gelmiş ve ondan gözlerimi kaçırmış ve arabaya doğru yürümeye başlamıştım. Poyraz bir sene geç başladığı için 18 yaşındaydı ve ehliyet almıştı. O yüzden İrem onu alışverişe götürmesi için darlıyordu ki bence haklıydı da sonuç da benimde bir abim olsa ve ununda bir ehliyeti olsa bende onu darlayıp dururdum. Sonuç da çok bir işime yarayacağını zannetmiyorum bari o konuda işime yarardı. Ama böyle bir derdim yoktu çünkü ortada abim diye bileceğim bir varlık yoktu. Ben evin tek çucuğu ne yazık ki değildim benimde ger*zekalı bir erkek kardeşim vardı çünkü.

 Arabaya binip alışveriş mağazasına varana kadar İrem ve Poyraz'ın didişmelerini dinlemiştim. Ve bundan hiç şikayetçi değil, ultra bir şikayetçiydim. Allah aşkına anneleri ve babaları bunlara nasıl dayanıyordu ya ben bile yarım saat dayanamamış en sonunda bağırıp onları susturmuştum. Alışveriş merkezine vardığımızda onlardan kaçar gibi araba durduğu an inmiştim. Poyraz ben gelmem siz işiniz bitince beni arayın gelirim demişti ama Tatlı cadım tabiki de buna izin vermemişti. "Ne demek gelmiyorum yaa?!" demişti. " Ya kızım madem eve gitmeme izin vermiyorsun o zaman arabada durayım," demişti Poyraz ve devam etmişti. "Hee olmaz mı?" bunu söylerken yüzünü tatlı bir hale sokmuştu bu şekilde bana sorsa kesin tamam derdim ama tatlı cadım bu numarayı yememişti. " Hayır dedim abi, bizimle geliyorsun bitti yoksa aha şimdi annemi arar ve okulda çıkardığın kavgaları anlatırım. Hala gelmemekte kararlı mısın canım dağ ayısı abicim haa?" dedi taken ben bile ikna olmuştum. Poyraz da benimle aynı düşünce de olmalı ki arabadan inmişti bile. " Kızım sen çok fenasın ya seni bana kardeşin diye tanıştırdıkları güne her gün bela okuyorum allahıma!" dedi. Bu dediği İrem'in pek umrunda değil gibiydi çünkü  " Bende seni seviyorum canım tatlış dağ ayım benim." demişti.

                                                                                         ...


BÖLÜME OY VERMEYİ VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN...

YENİ BİR KİTAP YAYINLAYACAĞIM, O KİTABA DA BİR GÖZ ATARSANIZ ÇOK MUTLU OLURUM...


BİR ANONİM MESELESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin