BİR ANONİM MESELESİ

12. BÖLÜM

İYİ OKUMALAR...

BÖLÜM GEÇ GELDİĞİ İÇİN ÜZGÜNÜM...

YANLIŞ YAZIMLAR OLABİLİR! KUSURA BAKMAYIN...

                                                                                           ...

"Eminim yok öyle bir hıyar hayatımda merak etme, hem olsa sizinle paylaşırdım ve hatırlatırım ki çoğu sevgilimden ben daha söylemeden haberin oluyor.(!)" dedim. Nedense ben daha söylemeden daha bütün sevgililerimden haberi oluyordu. Aslında bir ara bunun nasıl olduğunu araştırdım ve sınıftaki erkeklerin çoğunu tembihlediğini öğrendim. İtiraf etmek gerekirse ilk duyduğumda sadece benim için yaptığını sanmıştım ama İrem'e de yaptığını öğrendim. 

"Peki madem ama içimden bir ses benden bir şeyler sakladığını söylüyor," dedi. Anlamıştı ondan bir şeyler sakladığımı. Amına koyayım bu dağ ayısı ne zamandan beri beni bu kadar iyi tanıyordu ki?!

Daha fazla burada hem tek başıma durmamak için hem de götüm donduğu için "Hadi içeri geçelim çok üşüdüm," dedim. Yarım bir şekilde gülüp, "Kaçıyorsun," diye mırıldandı. Hala hala şaka yapıyor bu, ben onu öptüğümü sanıyordum! Son söylediğim pekte kötü bir fikir değil aslında. "Ay tövbe, ben niye senden kaçayım?!" dedim. Ama kendi söylediğime ben bile inanmadığım için balkonun kapısını açıp içeri girdim. Güldüğünü duydum. Çok güzel gülüyordu, ne var yani ben ona bakarken gülseydi?! Arkamı dönünce mi gülesi geliyordu? İçeri geçtiğim de daha da fark ettim havanın soğuk olduğunu. Allah aşkına biz yaza değil de kışa geçiyor olabilir miyiz tövbe haşa ama yani bence olabiliriz. Salona Eliflerin yanına geçtiğimde o da benim arkamdan salona girmişti.

"Tatlı cadım ben gidiyorum seni de bırakayım mı eve?" dedi dağ ayısı. "Nereye gidiyorsun?" bunu dışımdan söylemiştim değil mi? Bunu söyleyen ağzıma! "Boranların yanına gidicem." dedi. Boran'ın da 3 gün sonra doğum günüydü ne alsam ki acaba ona? Saat mi alsaydım? Düşüncelerimi bölen İrem'in konuşması olmuştu, "Yok dağ ayım benim, sen git o gereksizlerin yanına. Ama geç gelme sana çook önemli, özel ve çook da güzel bir süprizim var!" dedi. Kesin çok kötü bir şeyler yapacaktı. Poyraz da benimle aynı düşünüyor olmalı ki, "Kesin çok saçma ve çok kötü bir şey yapacaksın o yüzden ben geç gelirim." dadi ve tam kapıdan çıkıyordu ki, "Sakın öyle bir şey yapayım deme yemin ederim ki sen gelene kadar uyumaz, seni beklerim sonra da annem sorunca seni söylerim. Ve hesabını anneme çok güzel vereceğine hiç ama hiç şüphem yok canım abiciğimm." dedi tatlı cadım. Kesinlikle yapardı bu dediklerini ve çok iyi bir oyuncuydu bu konuda. O da daha fazla uzatmak istemiyor ve aynı zaman da gerçekten yapacağını tahmin ediyor olacak ki, "Tamam allahın cezası tatlı cadım tamam!" dedi ve ardından kapının kapanma sesi duyuldu. 

Önüme döndüğümde iki cadının da bana baktığını gördüm. Elif, "Bir açıklama bekliyorum ve aynı zaman da siz içeride ne konuştunuz lan at arabası?" dedi. Ve evet Elif gerizekalısı her şeyi biliyordu ve yine evet bize at arabası diyordu. " Ne açıklaması bekliyorsun ki? ve içeride çok garip şeyler oldu," dediğimde İrem "Ne aldu gerizekalı araya reklam sokmasana!" dedi. Ona Poyraz'a aşık olduğumu söylediğimde çok mutlu olmuştu çünkü Poyraz'ın şu ana kadar ki hiç bir sevgilisin sevmemişti. "Bakın şimdi," deyip başladım anlatmaya.

                                                                                              ...