•Daenerys•
"Kuzey'deki Kral Jon Snow. Westeros'a çocukluğumdan beri ilk defa adım atıyorum ve Demir Tahtta bir işgalci otururken şimdi de Kuzey'de bir Kral daha çıkıyor öyle mi? Ne kadar manidar." Diye söylendim kendi kendime. Kışyarı'ndan gönderilen mektubu bir kez daha okuyup şöminedeki ateşe fırlattım.
"Olası müttefikleri değerlendirmeden elinizin tersiyle itmeniz akıllıca olmaz Kraliçem." Dedi Tyrion. Etrafımızda kimse yoktu. Neden resmi konuşuyordu hâlâ anlamıyordum. Ona her defasında bunu bırakmasını söylemiştim oysa ki.
"Olası müttefik mi? Kendini Kral ilan eden biri, bana isyan bayrağı çekmiş olmuyor mu Tyrion? Ve cevap vermeden önce şu resmiyeti bırak lütfen."
"Sana karşı düşmancıl bir tavır içinde olacaklarını sanmıyorum. Asıl düşmanları şu an Demir Tahtta oturuyor. Tüm ailesini rahmetli babam ve pek sevgili kız kardeşim katletti."
"Ailesini mi? Bir saniye...kim bu Jon Snow tam olarak?" Diye sordum. Adını daha önce duymamıştım. Stark'lar ile bir alakası mı vardı?"
"Kendisi Ned Stark'ın piçi."
"İşgalçi köpeğin oğlu yani. Onunla müttefik olabileceğim nerden aklına geldi acaba? Onlar benden çalınan Taht'ın sorumluları."
"Stark'ların ailene yaptığı bir yanlış yok Daenerys. Şehri yağmalayıp babanı, Rhaegar'ın karısını ve çocuklarını öldürten Lannister olmuştu. Ben de bir Lannister'ım ama beni dinledin. Ve şimdi geldiğimiz noktaya bak. Kraliçe Eli'yim."
"Sen farklısın."
"Jon Snow da öyle. Uzun yıllar önce Duvar'a bir ziyarette bulunmak istemiştim ve o sırada tanışmıştık. Kendisi de Gece nöbetine katılıp siyahları giymek için yola çıkıyordu. Birlikte yol arkadaşlığımız olmuştu. Çok dürüst ve farklı biriydi. Gece Nöbetine nasıl Lord Kumandan oldu, ordan da nasıl Kral ilan edildi hiçbir fikrim yok ama. Eminim Varys şimdiye bir sürü bilgi edinmiştir." Dedi Tyrion ve o sırada içeriye sanki kapının önünde bizi dinliyormuş gibi Varys gelmişti. Önümde hafifçe eğilerek selam verdi. Oturmasını işaret ettiğimde lafa girdi hemen.
"Jon Snow...Ned Stark'ın en büyük oğlu. Robb Stark ile yaşıt ve bir piç. 5 yıl önce kendi isteğiyle Gece Nöbetine katılmış."
"Bu kısımları zaten biliyoruz Varys. Bilmediğimiz kısımlara gel." Dedi Tyrion.
"...çok genç yaşta Gece Nöbetine Lord Kumandan seçilmiş ki bu eşi benzerine rastlanmış bir şey değil."
"Neden?" Diye sordum.
"Genelde Nöbetteki en yaşlı ve tecrübeli kişi veya soylu biri Lord Kumandan seçilir. Sizin yaşlarınızda birinin Lord Kumandan seçilmesi imkansıza yakın."
"Ben bu yaşta Kraliçeyim ama."
"Siz doğuştan Kraliçesiniz. O bir piç. Hiçbir hakkı yok. Bir piçin bu kadar yükselmesi mantıklı değil."
"Artık nasıl Kral olduğu kısmına gelebilir miyiz lütfen." Diye inat etti Tyrion. Neden acelesi var gibiydi anlamıyordum.
"Hikayenin bu kısmında ikimizinde tanıdığı iki isim dahil oluyor. Biri Sansa Stark." Dedi ve Tyrion oturduğu yerden kalktı hemen.
"Sansa mı? O...senin karın değil miydi?" Sordum.
"Teknik olarak evet. Margaery Tyrell, Joffrey Baratheon ile nişanlandırıldıktan sonra Kuzey'i avucu içinde tutmaya devam etmek adına Sansa'yı benimle evlendirdiler. Zoraki bir evlilikti yani ama evlilik tamamına ermedi hiçbir zaman. O daha çok küçük ve masumdu. Sonrasında ben Joffrey'in ölümüyle suçlanınca ona ne oldu hiçbir fikrim yok." Dedi ve Varys devam etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beyaz Kurt - Jon Snow
FanfictionJon Snow ölümden geri döndükten sonra Ak gezenleri durdurmak ve ailesinin intikamını almak için beklenmedik ittifaklar kurar. Gece nöbetindeki kardeşleri tarafından ihanete uğramadan bir gün önce Margaery Tyrell ile tanışmasıyla tüm hayatı ve kader...