0.2

181 8 0
                                    

Arelden ;

Zilin çalmasıyla boşalan sınıfı bütün soğukkanlılığımla izlerken bütün sınıf çıktıktan sonra topladığım çantamı sırtıma alıp bahçede bebi bekleyen arkadaşlarımın yani çoğunluğu arkadaşım olan gurubun yanına gittim.

"Hiç gelmeseydiniz Arel bey zaten birkaç saat sonra yeniden gideceksiniz sıranıza,zahmet oldu size" diyen zevzek Murattı.

Yandan bir bakış atıp "kaybettiğin gururunu arıyordum Muro , daha kaç kere red etmememi istersin seni "

"Seni var ya şi-" diyerek elini kaldırınca araya Barış girip elini tuttu ve onu yarı yoldan döndürdü.

Murat sinirle tepine tepine giderken arkasına baktığı ufak bir anda parmaklarımı kaldırıp indirerek "babaysss aşkoo" diyip samimiyetsiz bir gülücük gönderdim.

Az kalsın güzelim yüzüme yumruk yiyecektim,buna cüret ettiğine pişman olacaktı.

Çantamı Denize fırlatıp her zamanki gibi sağ koltuk prensesi olmak için en takın arkadaşım olan Serhatın arabasına bindim.

Deniz arkadan söylenerek gelirken "yerinde olmak isteyen kaç kişi var haberin var mı" diye bağırdım.

Cidden çok kişiydi.

Deniz kardeşim olmasaydı bu okulda çiğ çiğ yenilirdi.

İç çekerek kardeşime baktım, onu seviyordum o benim bu dünyadaki tek sırdaşımdı.

O benim aynamdı.

_______________________________

Evein önüne gelince kapımı açarken Serhat'a teşekkür edip güneş gözlüğümü çıkarttım.

Eve girerken arkamdan iki çanta ile gelen kardeşimin sızlanmalarını duyunca dayanamayıp çantaları ondan aldım.

"Sağol Arel efendi zahmet olmasın"

"Deniz zavallının teki olma altı üstü iki çanta taşıdın"

"Sen çok zavallı olmadığın için her seferinde başkasına taşıtıyorsun çantanı demi ucube herif" demesiyle elimdeki iki çantayı yüzüne yemesi bir oldu.

"Ayağını denk al Deniz"

"Almazsam ne olur Arel, ne yaparsın ?"

"Kendini peşimde koşan ucube sürüsünün aşağıladığı biri olarak görürsün ufaklık, sana taviz veriyorum diye bokunu çıkartma."

Tam bişey söylecekken vaz geçip sustu, çantaları aldı ve eve koştu.

Gözümden süzülmek üzere olan damlayı silip ben de eve girdim.

Kardeşime sarıldım, tepkisiz kaldı.

"Özür dilerim Deniz"

"Arel biliyorum neden böyle olduğunu ama lütfen artık dur"

"Duramam kardeşim duramam, bizi benden başka kimse koruyamaz senin için duramam o yüzden."

Sustu.
Sustum.

______________________________

Yatağımda uzanıp günün kritiğini kafamda yaparken her anımdan daha parlak olan o dövmeli canlandı aklımda.

Uzun boyu, kapkara sakin gözleri, ve güzel şekilli vücudu. Hoş çocuktu yalan söyleyemem.

Benden hoşlanıyor mu bilmiyorum, ondan hoşlanıyor muyum ; kesinlikle hayır. Sadece bana dokunurken gösterdiği özeni seviyorum.

Tanıdığım çoğu erkek beni arzuladı, sevmezdi ama arzulardı.

Bu yüzden çevremdeki insanların ilgisi beni çekmiyor , hepsi sadece benimle bir yatmak isteyen bir avuç avanak.

Ama o;o gerçekten farklı hissettiriyor, sanki sadece bedeni değilde ruhumuda görmek istiyor.

Düşüncelerimde boğulurken telefonuma gelen mesaj ile irkildim.

Dövmeli sırık:
Bugün olanlar için özür dilerim
Bir daha olmayacak
Lütfen konuşmayı kesmeyelim
Yani gizli saklı bile olsa

Arel:
Tamam .

Dövmeli sırık:
Adım Utku bu arada

Özür dilemişti , asalak mıdır nedir yahu.
Adını bilmediğimi mi zannediyordu ki? Düşünmek istemedim, düşünmek istemediğim her zaman gibi şuanda da Barışı aradım.

Hazırlanıp kapının önüne çıktığımda Barışın çoktan geldiğini ve sigara yaktığını gördüm, yanına gidip bir dal otlandım.

Sigaramı bitirildikten sonra arabaya atladık.

"Her zamanki yere mi?"

Kafamı salladım, yaklaşık 15 dakika sonra kocaman harflerle HAZBİN yazan bara geldik.

Burayı seviyorum, izmirin sayılı  eşcinsel barlarından ve içkiler bedava, en azından ben şu ana kadar ödemedim yani.

Bardan içeri girer girmez alışıldık duman kokusu ile karışık içki kokusu ciğerlerimi doldurunca yüzümü ekşittim.

Birkaç kişinin yılışık selamına kafa sallayarak karşılık verdikten sonra Barışın elini tutup masamıza görürdüm.

Siparişleri verdikten biraz sonra garson asaya gelip siparıs etmediğim içeceği ve tek dal gülü bana uzatıp "şuradaki beyefendiden size efendim" deyince parmağıyla gösterdiği masaya baktım.

Yaklaşık 25 27 yaşlarında olan görünümünden pek tekin olmadığı açıkça anlaşılan tipe bakıp sahte bir gülümseme ile masasına yürdüm.

Masasının yanından geçerken ağzındaki suları görebiliyordum,adi herif .

Elimdeki gülü yan taraftaki çöpe atıp kendi masama yeniden oturdum.

Sinirle kaşlarını çatınca içeceğimide yere döktüm. Be bekliyordu ki ?

Götten yemiş tecavüzcü coşkun

İçkilerimiz gelince içmeye başladık. Shot attıkça balık dönüyor, başım döndükçe kendim gibi davranıyordum.

Rol yok, zorbalık yok. Sadece Arel...

Arel (bxb)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin