Elim sallana sallana kadehi ağzıma götürürken bir el elimin üstüne geldi anlamaz bakışlarla önümdeki sarı kafaya baktım.
"Arel bu kadar yeter güzelim hadi gidelim artık"
"Sen kimsin be , ben seni tanımıyorum pis sarı kafa git başımdan."
"Yine gitmiş bunun kafa, yaramıyorsa içme be kardeşim"
"Garsoouunnn" garsonu çağırdım yani en azından çalıştım.
"Buyrun efendim" diyen garson çocuğa baktım , yaklaşık 178 boyunda esmer tatlı bir çocuktu, gülümsedim.
"Efendin değil kölenim cicikız" diyip belli belirsiz bir öpücük attım.
Utandı, yüzü kızardığında karşımda oturan sarı kafanın sert sesini duydum.
"Kardeşim bizim hesabı çek şurdan"
Ne hesabı yahu manyak mıdır nedir bu adam.
"Hadi Arel kalk gidiyoruz" diyip kolumdan çekince zorla ayağa kalktım.
Başım döndü yanımdaki sarı fıstığa sarıldım,kafamı kaldırıp yüzüne baktım sanki kabız olmus gibi bir ifadeyle bana bakıyordu.
"Tamam hadi gidelim sarı patates ama haberin olsun evlenmeden olmaz" diyip parmağımı yüzüne doğru salladım.
Sırıttı "evlenelim o zaman yavrum" diyip o da bana sarılınca erkeksi kokusu burnuna daha çok geldi.
Bir süre sarılı bekledikten sonra kartı getiren garsona eyvallah diyip beni elimden tutup götürmeye başladı.
Pervasızca gülüp sallanarak yürürken gördüğüm her nesnenin adını söyleyip daha çok gülüyordum.
Siyah bir range Rover önüne geldiğimizde "hadi bin gülüm gidelim"
Sorgulamadan bindim, üzerime eğilip kemerimi bağladıktan sonra birkaç saniye yüzüme baktı ve kendi tarafına geçip oturdu kemerin bağlayıp gazladı.
Bir anlık hareketle midem yeniden bulanınca elimle ağzımı tuttum.
Bir yerden telefon çalma sesi geliyordu ve aşırı rahatsız olmaya başlamıştım yanımdaki sarı çocuk "telefonun çalıyor açsana" deyince çalan telefonun benim olduğunu fark edip cebimden telefonumu çıkarttım
Ekrandaki 'kardeşim' yazısını görünce kaşlarım çatıldı, benim kardeşim mi vardı? Sahi ben kimim.
Telefonu sessize aldıktan sonra düşünmeye başladım adım neydi, adımı bile hatırlayamıyordum.
Gözlerimden süzülen yaşları silmeye çalışmadım bile, arabada artık zil sesi yerine hıçkırık sesim yankılanıyordu.
"Arel ne oldu güzelim niye ağlıyorsun" diyen sarışın adama baktım. Benim adım Arel miydi acaba.
"Şey kusura bakma ama ben kimim"
"Arel saçmalama Arelsin işte sen, kafayı barda mı bıraktın oğlum sen"
Arel, Arel ,Arel...
Adım Arel, zihnimde adımın olduğu anılar oynamaya başladı.
İnsanların imrenerek adımı söylediği anılar.
Ve o anda kafamda şimişek gibi bir anı çaktı.
Omuzlarımdan sallayan benden hafif uzun güzel bir kız vardı ve bana "sakin ol Arel geçti, geçti" diyip sarıldı ağlamam durmuyormuş gibi her taraf bulanıktı soğuk bir anıydı sanırım. Yanımdaki kız "kardeşim ben burdayım bak kalbim atıyor hep seninle olacağım merak etme" diyip bana sarıldığında anı bitti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Arel (bxb)
Teen FictionArel zalim ve hissiz bir insan fakat her madalyonun iki yüzü vardır