3-Karımsın

595 37 8
                                    


🍂

Bazen hiç beklemediğimiz anlarda hiç beklemediğimiz şeyler olur ya. Böyle kalbiniz yerinden sökülüp 'galiba ölüyorum' dediğiniz anlar olur ve çok büyük duygular yaşarsınız. Hah işte ondan bana da oldu.

E yani bilmem kaç yaşında insan evladıyım bir zahmet bana da olsun.

Kendimi 2 aydır o olayın etkisinden toplamaya ve kulaklarımı ve gözlerimi yalanlamaya çalışıyorum. Yalan söylüyorlar zira. Çünkü Furkan bana gelip "Se-sen-ni ö-ö-pe-bil-lir- mi-miy-yim?" (Seni öpebilir miyim?) demez yani. Neredeyse iki gündür tanıdığı ve buna kesinlikle dikkat çekmek isterim ki belkide iki bile sayılmaz.

Allahım tövbe haşa yani estağfurullah ama yani tövbe tövbe de bu biraz hızlı olmadı mı? Kadere boyun eğdik, kader boynumuzu yerinden kopartmaya tenezzül etti.

Af edersin kader ama fazla acımasızsın.

"Yenge?" dedi karşımda bulunan ve beni dürten Kaya abi. "Yenge?" dedi bir kere daha. "Sen hazırlanmaya çıkmayacak mısın?" dediğinde Kaya abiye dönerek alık alık baktım. Ne vardı da hazırlanacaktım ki?

"Ne oldu abi?" dedim zira olay bana da anlatılmalıydı. "Furkan sana anlatmadı mı?" dediğinde kafamı iki tarafa salladım.

Adamdan köşe bucak kaçıp ama her dilediğini yerine getiriyordum. Tam kaçamasam da bu konuda başarılıydım.

"Bu gün iş yemeği var?" dediğinde biraz şaşırdım. Evden eşofman takımıyla çıkmıştı. "Demedi abi bana öyle bir şey." dedim ve yerimde rahatsızca kıpırdandım.

"Dur, şimdi anlarız." dedi ve cebinden telefonu çıkarttı. Bir şeyler yazdı. Sonra okudu. Sonra tekrar yazdı. Tekrar okudu. Sonra tekrar yazdı.

"Abi ne oldu?" dedim ve kafasını kaldırdı. "Bu iş yemeği farklı faktörlerde olacağı için sen gitmiyorsun yengecim." dedi ve ayaga kalktı. "Ne kadar kadınlar çoğunlukta olsa da..." diyerek bombanın fitilini ateşlemişti.

Ne demek kadınlar çoğunlukta!?

"Abi!" diye bağırarak peşinden koştum. "Nerede olacak?" dedim ve ekledim "Merak ettim yani ondan şey ettim." dedim saçma ve rezil rüsvan cümlemi sonlandırarak.

"İstersen beraber gidebiliriz?" dedi ve "45 dakika içinde hazır ol." dedi ve dışarı çıktı. Bende koşa koşa odaya gittim. Ancaydı.

Odaya dalar dalmaz elbise seçmeye başladım. "Hangi renk....hangi renk....." diye mırıldanırken gözüme o elbise takıldı.

Siyah ve saten, ince askılı ve güzel dekolte veren, dizlerimde bir karış yukarıda ve fırfırlı. Bunu alırken onun aklı neredeydi? Neredeyse nerede ama şu anda işime yarayacaktı. Altına siyah topuklu bir ayakkabı aldım. Bilekten baglamalı olması ayrı bir hoştu.

Bunlarıda aldım ve banyoya gidip hepsini giydim. Aynadan kendime baktım ve sarı saçlarımı düzleştirip güneş gözlüğü taktım. Sonra kırmızı rujumu sürdüm. Bordo mu olsa diye de bir düşünmeden edemedim ama neyse. Şu anda bordo mu kırmızı mı kavgası edemezdim. Hem tatlı hem havalı olmuştum.

Zincir saplı orta uzunlukta olan siyah çantamı da alıp odadan çıktım. Evde
kimse yoktu. Ben dışarı çıktığımda
Kaya abi arabasına yaslanmış beni
bekliyordu. Bende emin adımlarla ve topuklu ayakkabılarımın oluşturduğu ritimle ona doğru yürüdüm.

Topuklu ayakkabı her zaman öz güven verir.

"Nasıl olmuşum?" dediğimde Kaya abi beni süzdü."Furan almıştı. Bu güne kısmetmiş." deyip arabaya bindim. O da benim peşimden indi. "Furkan beni öldürsün istiyorsan başarılı gidiyorsun." dedi ve arabayı çalıştırıp evden uzaklaşmaya başladı. "Merak etme abi o sana dokunmadan ben onu öldürecegim" dedim.

Yalandan OyunlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin