16-Beni Üşütmene Rağmen

145 9 9
                                    


🍂

"Anne apar topar geldik. Nasıl haber vermemi bekliyorsun?" dedim sabahtan beri kafamı ütüleyen anneme. Babam zaten ayrı bir havadaydı. Onca şeyden sonra asla affedemiyordum onu.

"Kızım o adamla gidilir mi!?" dedi annem sinirle.

"O adam benim kocam anne." dedim Furkana bakarak. Bana olan sinirli bakışları ukala bir gülüşe dönüştü. "NE DEMEK KOCAM!? O ADAM SENİ ÜZDÜ LEYLA!" dedi bağırarak. Telefonu kısa bir an kulağımdan uzaklaştırdım.

"Kocamı ben seçmedim anne. Bu yüzden beni bu konuda mesul tutma. Bende bilirdim korumacı ve kibar birini bulmayı." dedim keyifle sırıtarak. Furkanın yüzünü anlatmama gerek var mı?

Patlıcan denebilir.

"Boşan kızım ben arkandayım." diyen annemle ofladım.

"Annecim kapatıyorum." dedim ve kapattım. Gözlerimi yumdum kısa bir an. En başta arkamda olsaydı şu durumda olmazdık.

"Annecim," dedim elimi karnıma atarak. "Sen sakına benim yüzüme telefonu kapatma." diyerek açtım gözlerimi. "Yoksa evini basarım." diyerek gülümsedim.

"Sen," diyen Furkanla bakışlarımı ona çevirdim "Onunla konuştun mu?" dedi ve asla beklemeyecegim bir şey söyledi.

"Bende konuşabilir miyim?" dedi. Bunu söylerken bir çocuktan farkı yoktu. "Bir kere onunla konuşabilir miyim?" dediğinde yutkundum.

Elim karnımı sahiplenircesine sardı.

"Keremin çocuğuyla ilgilenmediğini sanıyordum!?" dedim meydan okurcasına.

Bakışları donuklaştı. Bütün hevesinin kaçmasının yanı sıra kaşlarını çattı. Sinirli ifadesinden korksamda yutkunmakla yetindim.

"Leyla," dedi bütün ifadesinin aksine sakin bir şekilde "Bir daha Keremin çocuğu deme, lütfen." dedi. Ama kimse su anda kusura bakmamalıydı ki ben bu adama sessiz kalamazdım. Kalmadım da.

"Sen herkesin içinde bunu dile getirdin. Düşün bak ben ne kadar sinirlenmiş olabilirim. Ayrıca benim kendime güvenim de tam." dedim sinirle valizime yönelerek. "Ayrıca," dedim geceligimi alarak. Bulması kolay olsun diye üste koymak şu hayatta yaptığım en mantıklı şeydi bence.

"Ayrıca," dedim ayaga kalkarken "Bu çocuk sadece benim. Babası yok. Aslanlar gibi hem anne hem baba olurum." dedim ve odayı inceledim. Hızla banyoya ilerledim.

"Leyla ben bu durumdan zevk alıyormuşum gibi davranmayı kes." dediğinde alayla güldüm.

Banyoya girip kapıyı kapattım. Kilitleyip elimdekileri koyacak yer aradım. Çamaşır makinesinin üzerine koyup derin bir nefes aldım. Banyo yapmak gibi hayallerim yoktu ama temiz havluları görünce hızla duş kabinine ilerledim.

"Sakin ol Leyla. Sakin ol." diyerek kendimi telkin etmeye çalıştım. Bence gayet de başarılıydım.

Hızlıca duşumu alıp üzerimi giyinerek banyoyu ter edercesine çıktım. Dışarı çıkınca gelen o dogukla yüzüm gülse de Furkanı görmemle bütün mutluluğum tuzla buz olmuştu.

Buraya gelmem onu affettiğim anlamına gelmiyordu. Onunla evli, mutlu, çocuklu olma hayallerimde bir parça eksikti.

Mutluluk.

"Umarım koltuk konusunda şaka yapıyorsundur." dediğinde ciddiyetimde bir gram eksilme olmadı. "Koltuk senin artık kaderin Furkan." dedim.

"Koltuk benim kaderimse ilk gün neden beni koltukta bırakmadın!" dedi dişlerini sıkarak. Dondum. Tam anlamı ile dondum kaldım. Dediği şeyin farkına varmış gibi bir ifadeye büründü yüzü.

Yalandan OyunlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin