0.2

318 29 83
                                    

Kazuha'yı işe yolladıktan hemen sonra kendimi banyoya atmıştım. Midem aşırı derecede bulanıyordu ki daha doğru düzgün hiçbir şey yememiştim. Hatta uyandığımdam beri sadece su içmiştim.

3 gün önce kendimden süphelenmeye başlamıştım ama bir şekilde sadece hasta olduğuma kendime inandırmıştım. Şimdi ise kendimi kandıramıyorum. Bütün bu belirtilerin üstüne midemin sebebsiz yere bulanmaya başlaması...

Ne hissetmem gerektiğini bilmiyorum. Bir çocuk sahibi olmak gerçekten güzel olurdu hemde sevdiğim adamdan ise ama... Ben bunu yapamam. Ei gibi olmaktan korkuyorum. Ona zarar vermekten korkuyorum. İyi bir anne olamamaktan korkuyorum.

Bunların yanında eğer şüphelendiğim şey doğru ise bütün hayatımız değişecekti. Herşey daha farklı olacaktı. Kazuha ile bir sorumluluğumuz olacaktı ve bu değişime ayak uydurabilecek miydim, bilmiyorum. Bedenimin çökecek olmasından bahsetmiyorum bile.

Saçlarımı arkada tutmaya çalışırken midem bir kez daha kasıldı ama iflas etmedim. Edemiyordum. Midemi rahatlatamıyordum. Yaklaşık on beş dakikadır banyodaydım, buna rağmen hiç birşey olmamıştı.

Kendimi sakinleşmek için geriye çekilip derin bir nefes alırken gözlerimi kapattım. Bu böyle olmayacaktı. Benim artık gerçekten test yapmam gerekiyor. En azından eğer gerçekten hamileysem ona göre önlemler almalıyım. Hazırlık yapmalıyım. Ne kadar bunu öğrenmeye hazır olmasamda ne kadar erken öğrenirsem Kazuha ve benim için o kadar iyiydi.

Yavaşça yerden kalktım. Yüzüme yıkamak için musluğu açtığında gözün aynadaki yansımama ilişti. Yüzüm eskisine göre daha parlaktı ama göz altlarım çökmüştü. Gözlerim çökük olmasa kendimi beğenebilirdim.

Yüzüme suyu çarptıktan sonra banyodan çıktım. Sonra da yatak odasına geri gidip komodinden telefonumu aldım. Test yapmadan önce biriyle konuşmaya ve test yaparken yanımda birinin olmasına ihtiyacım vardı. O yüzden bu hayatta en çok Kazuha kadar değer verdiğim kişiyi buraya çağıracaktım. O beni kolay bir şekilde rahatlatabilirdi ve korkularım ile baş etmeme yardım edebilirdi.

Telefonda onun adını tıkladıktan sonra telefonu kulağıma götürdüm ve açılmasını bekledim. Birinci çalışta hemen açılmıştı.

"Alo?"

"Nahida müsait misin?"

"Müsaitim de noldu? Sen beni bu saatte aramazdın? Birşey mi oldu?"

"Birşey oldu diyemem de en kısa zamanda buraya gelebilir misin? Bu pek telefonda söyleyebileceğim birşey değil."

"Tamam hemen hazırlanıp geliyorum."

"Tamam, birazdan görüşürüz."

"Dikkat et kendine."

Nahida'dan önce telefonu ben kapattım. Nahida şu an bu konuda doğru düzgün konuşabileceğim tek kişiydi. Diğerlerini daha hamileliğim kesinleşmeden umutlandırmak istemiyordum. Özellikle Kazuha'yı. Ayrıca korkularımdan ve endişelerimden de bahsedemezdim. O yüzden en iyi seçenek Nahida'ydı.

Nahida bizden biraz daha büyüktü -ne kadar boy olarak bizden baya küçük olarak gözüksede- Ben 15 yaşımda Ei tarafından sokağa atıldığımda Nahida beni parkta bulmuştu ve evine getirmişti. Nahida'da o zamanlar 18 yaşındaydı. Benden 3 yaş büyük olduğunu öğrendiğimde minik bir şok yaşamıştım. Gereğinden çok daha küçük gösteriyordu ama olgunluğu gerçekten yetişkin bir birey gibiydi. Zaten beni evine getirdikten sonra birlikte yaşamaya başlamıştık ve bana hem annelik hem ablalık yapmıştı. Nahida'ya gerçekten çok şey borçluyum.

Nahida ile telefonda konuşmamızın üzerinden yaklaşık 10 dakika geçtikten sonra kapı çaldı. Hızlı adımlar ile kapıya yöneldim ve kapıyı açtım. Beyaz saçlarıyla ve yeşil gözleri ile Nahida önümde dikiliyordu.

Welcome to the World | KazuScaraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin