Welcome to the World | KazuScara

0.5

Scara'nın Anlatımıyla

Hamileliğimi öğreneli tam bir hafta olmuştu. O sırada da bebek çoktan dördüncü haftasına girmiş hatta beşinci haftasına da girmek üzereydi.

Bir kaç gün önce Tighnari ile telefonda konuşup geleceğim günleri planlamıştık. Her perşembe haftalık kontrole gidecektim ve hafta hafta bebeğin gelişimini izleyecektik.

Ben ise yine aynıydım. Hâlâ bitkin ve yorgundum. Mide bulantılarım artmıştı. Kazuha'nın dediğine göre son zamanlarda fazla duygusalmışım. 

Bir kaç gün önce -Kazu'nun isteği üzerine- Titanik izlemiştik. Bu filmi ilk izlediğimde 'Rose'un salak olduğunu istese Jack'i kurtarabileceğini' söylemiştim. Bunları söylerken de ben ifadesizken Kazuha ağlıyordu... Sonra da Kazuha'ya kıyamayıp biraz ona sokulmuştum. Tabi bu ilk sevgili olduğumuz zamanlara ait bir anıydı. Bir kaç gün önce tekrar izlerkende bu sefer bende ağlamıştım... Kazuha'da ilk önce şaşırmıştı sonra benimle dalga geçerek bana sarılmıştı. Neymiş efendim ben böyle filmlere ağlarmıymışım... Çocuğunu taşıdığım için olabilir mi? Ben değil çocuğun ağlıyor...

Dur biraz... Ne diyorum ben? Tanrım bu annelik ve hamilelik işi bana fazla çarptı galiba.

Şimdi ise yine Tighnari'nin yanındaydım. Bu sefer tek başımaydım. Nahida işi olduğu için gelememişti. Hamileliğimide ondan başka -Tighnari ve Collei'i saymıyorum- kimse bilmediği için tek gelmiştim. İlk önce Kazuha'ya sonra arkadaşlarıma bu haberi verecektim. Ei'ye ise... Aslında pek söylemek istemiyorum, anneanne olacağını bilmeye bile hakkı yok ama... Bilemiyorum. Sonuçta çocuğumun anneannesini bilmeye hakkı var. Belki çok ilerde söyleyebilirim ya da anneanne oluyorsun diyip konuşmayı bitirebilirim.

"Hayırdır? Derin düşüncelere daldın."

"Hah?"

Aniden Tighnari'nin bana seslenmesiyle ve karnıma dökülen soğuk jel yüzünden kendime gelmiştim. Evden çıktığımdan beri Ei konusunu düşünüp duruyordum. İçimden bir ses söyle derken bir seste söyleme diyordu. Kararsızdım.

"Geldiğinden beri fazlasıyla dalgınsın, bir sorun mu var?"

"Hayır... Yani biraz karışık... Benim klasik aile sorunları..."

"A... Yardım edebileceğim birşey var mı?"

"Yani sadece Ei'ye anneanne olduğunu söylesem mi söylemesem mi onun kararsızlığını yaşıyorum. Ei ile iletişime geçmek istemiyorum ama... Çocuğumun anneannesini tanımaya hakkı var."

"... Yani benim fikrikcem bence şöyle ama yanında mutlaka Kazuha olsun. Tek başına konuşma. Ya da kısa bir mesaj gönderebilirsin."

Tighnari bana bir yandan tavsiye verirken bir yandan makinenin önünde işlerini hallediyordu. Karnıma bastırdığı aleti eline almıştı ve bir kaç ayarı ile oynuyordu.

"Bilmiyorum... Ama dediğin gibi söylersem yanıma mutlaka Kazuha'yı alırım. Bunu tek yapamam çünkü."

"Belki de Kaveh ile konuşmalısın. Biliyorsun oda Sharyar doğmadan önce annesine söyleyip söylememek konusunda arafta kalmıştı."

Nari haklıydı, bu konuda beni en iyi anlayacak olan kişi Kavehti. Kaveh ile yaşadığımız şeyler çok farklıydı ama ikimizinde annesi ile arası bozuktu. Yine de Kaveh defalarca kez annesine ulaşmaya çalışmıştı, benim aksime düğününe bile davet etmişti. Ben ise Ei'yi tamamen hayatımdan çıkarıp o yokmuş gibi davranmıştım. Yine de birbirimizi anlıyorduk.

"Olabilir ama ilk önce bir hamileliğimi söylemem lazım. O zamana kadarda pek bu konuyla kafa yormak istemiyorum. O yüzden bu konuyu kapatsak?"

"Sen nasıl istersen."