(yukarıdaki müzik ile okumanızı tavsiye ediyorum)
[bölüm 6]
Dazai uyandı.. bu gün havada yağmur yok tanrı kendisi ile dalga geçmeyi bırakmışmıydı? Yoksa yeni bir dalga geçme stili mi olacaktı? Dazai yine çok düşündü beyni allak bullak olmadan önce kafasını iki yana salladı banyoya giti depresyonda olduğu için kaç aydan beri sadece saçını yıkıyordu.. banyoya adımını atı.. yavaşça suyu soğuk olacak şekilde açtı ve küvete oturdu biraz tavana baktı biraz öfleyip püfledi ve kendini yavaşça yıkadı.. ortalama 3-4 saat sonra banyodan çıktı.. kahvaltı yapmaya ailesi bile çağırmamıştı Dazai'nin alışık olduğu bir şey olsa da yahut canı çok acımıştı.. dünden sonra belki bir şeyler değişir diye umuştu. Keşke her istediğimiz gerçek olsa değil mi? Dazai kahvaltı bile yapamadan üstünü değiştirdi.. sonrada merdivenlerden aşağıya çıktı kapıya doğru yürüdü ve dışarı çıktı.. pembe ve kırmızı kamelyalarına baktı.. azda olsa gülümsedi sonra yürümeye devam eti.. varlığı sanki yok gibiydi son umudunu kaybetmesi sanki onu baştan sıfırlanmış gibiydi bu sefer gülerek gitmiyordu o çiçekçi dükkanına içi açıyordu sanki bir bataklıkta idi ve geri kurtulamıyordu ve en sonunda o bataklıkta ölmeyi kabulenmiş gibiydi.. taze ve sakin adımlar ile çiçekcinin kapısını açtı ve içeri girdi.. Chuuya onu fark eder etmez bir sorun olduğunu anladı normalde hep mutlu gelirdi buraya...
"Ne oldu..? Sorun ne?"
"Hiç bir şey ben iyiyim"
"Bana yalan söyleme değilsin"
"Boş ver lütfen.."
"Hayır asla söyle ne oldu?"
"Bir şey yok.."
"..."
Bir an bir sessizlik oldu sonra chuuya;
"Aç gözüküyorsun.."
"Nerden anlsdın?"
"Normalde mutsuz olsan bile enerjik olurdun.. belkide açsın (?)"
"Her neyse boş ver"
"Boş veremem."
"Vermesende elinden bir şey gelmez
... Her neyse bana pembe gülleri ver."
Chuuya Dazai'ye pembe gülleri uzatıyor. Dazai yavaşça Chuuya'ya parayı uzattıp veriyor ve sakin adımlar ile çiçekçiden çıkıyor
"Hey! Gidiyor musun?"
"Başka napa bilirim ki?"
"Çok erken değilmi?"
"Her neyse görüşürüz.."
Dazai adımlarını atarak uzaklaşmaya başladı Chuuya onun arkasından bakıyordu.. Dazai kaba davrandığı için kendini kötü hissediyordu ama özür dileyecek moreli bile yoktu.. yavaş adımlarla eve döndü.. o kadar mutsuzdu ki çiçeği bile toprağa gömmedi saksısını kapının kenarına koydu ve kapı kolunu çekerek eve girdi. İçinde bulunduğu durumu resime aktarmak istemişti odasına girdiğinde en sevdiği siyah kalemi aldı.. yağmur yine başlamıştı sanırım cidden tanrı onunla dalga geçiyordu... Eline kalemi aldı.. sonra gözü günlerce bakmadığı o çiçeğe takıldı.. bu Chuuya'nın ona verdiği gülün ta kendisi idi.. güle bakınca biraz daha kötü hisseti ama boş vermeye çalışır.. kalemle yavaşça çizmeye başladı ama çizdikçe kendini daha kötü hissediyordu. Artık dayanamadı kalemi ve defteri bıraktı koşarak odasından çıktı merdivenlerden indi kapıya doğru yöneldi kapıyı açtı.. içinden bir ses ona "pembe gülleri de al" diyordu ve Dazai pembe gülleri de alıp çiçekciye doğru koştu. Yağmur çok şiddetli yağmaya başlamıştı. Dazai çiçekciye yaklaşmış idi ama rüzgar yüzünden gözünü kapattı ve.. Chuuya'ya çarptı ve yere düştü..
"Dazai?"
Dazai yavaşça gözlerini açtı.. pembe gül çarpışma sonucu maf olmuştu ve Dazai'nin üzerine dökülmüştü.. ama 1 tane gül halla yerinde duruyordu
"Dazai.. yoksa gülleri sevmedinmi bir dahakine dikkatli o-"
Dazai Chuuya'yı kendine çekti ve ona yavaşça sarıldı
"Özür dilerim bu gün sana iyi davranmadım çok kırılmış olmalısın üzgünüm çok özür dilerim"
"Seni salak bu yüzden mi bu havada dışarıda çıktın?"
"Evet!"
Chuuya kıkırdadı ve Dazai'nin satılmasına eşlik etti.. sonrada Dazai'yi ayağa kaldırdı ama pembe gül yaprağının rengi Dazai'ye sarıldı için çiçekçi önlüğüne geçmişti..
"Çok özür dilerim yine her şeyi berbat ettim.."
"Saçmalama salak.. hem..."
Chuuya önlüğüne baktı ve gülümsedi
"Böyle daha güzel!"
"Cidden mi?"
"Tabi.."
Dazai ve Chuuya bir kaç saniye birbirlerine baktılar sonra dazai saksıda olan son gülü koparttı ve Chuuya'nın saçına taktı
"Artık daha güzel oldu"
Chuuya hafifçe gülümsedi ve kızardı..
Ertesi sabah
Dazai yine kahvaltıya çağrılmanıştı.. yine çok alınmıştı.. her zamanki gibi yine yağmur yağıyordu.. Dazai dışarı adımını atı ve çiçekçiye doğru yürüdü..
.
.
.
Çiçekçi'ye vardığında Chuuya saçına dünkü pembe gülü takmış ve dünkü lekeli gömleği giyiyordu Dazai bunj görünce aniden günü aydınlandı. Gülümsedi ve Chuuya'nın yanına gitti Chuuya heyecanlı gözler ile ona bakıyor hatta arada gözlerini kaçırıyordu.
"Çok tatlı olmuş tıpkı dünkü gibi."
"Çünkü çiçeği bana sen taktın!"
Dazai daha çok gülümsedi
"Eeemm.. bu gün yeni çiçek yok.."
"Çiçeği değil seni görmeye gelmiştim zaten"
"aa... A..."
Bence verile bilecek en mantıklı cevap.
"Yani.. bir şey almayacak mısın?"
"Pembe gül almak istiyorum"
Chuuya pembe güllerin yanına gitti 1 tane pembe gül saksısını Dazai'ye uzattı Dazai güllerin parasını verdi ve çiçekçiden çıkıp eve yürüyor idi.. sonra arkasından chuuya seslendi ve koşmaya başladı.. Dazai'ye yetişti ve Dazai'ye bir tane yemek kabı uzattı
"Şey.. büyük ihtimalle kahvaltı yapmadın ve yapmayacaksın vede açsın o yüzden sana yemek yapmıştım.."
Dazai gülümsedi ve yemeği aldı
".. yarın içinde yapar mısın?"
"Tabiki!"
Dazai gülümsedi Chuuya'ya bir kaç saniye baktı ve eve gitmeye devam eti..
(Gülün resmini chuuya ya verdiğini unutmuşim o yüzden gül resmi kısmını güle çevirdim)
