HATUNDA TAŞ GİBİ

3 1 0
                                    

   Ben sıçrayarak uyandım. Güneş daha yeni doğuyordu ve bizimkiler uyuyordu. Terlemiştim. Ben ensemdeki teri elimle sildim ve kaktım. Biraz uzağa gitmeye çalıştım. Çalıştım çünkü nerdeyse ayaklarım hareket edemiyordu.

Ben kalkmaya çalışırken yanımda yatan Yankı "Ne oldu?" diye sordu. Ben "Uyandığımda kalkamıyordum, bacaklarım ve ayaklarım kitlenmiş gibi, hareket edemiyorlar" dedim. Yankı kalktı. Yanıma geldi ve beni kucağına aldı. Bana dokunduğunda sanki bacaklarım çözülmüştü ama bir şey demedim.

Ben "Poyraz uyanır..." dediğim gibi sözümü kesip "Uyanmaz" dedi net bir sesle. Beni uyumadan önce oturup sohbet ettiğimiz odunların yanına götürdü. Beni narince oturttu ve büyükannemin beni sürekli öptüğü yerden yani saçımdan derin bir nefes alarak öptü.

Yanıma oturdu ve bu sefer saçıma ufak ufak öpücükler bırakmaya başladı. Ben gözlerimi kapattım ve huzuru hissettim. Yankı bana "Bacağını hissediyor musun?" diye sorunca ben kendimi hiç bozmadım ve "Hayır" dedim. Yankı elini bacıma koydu ve ince elbisenin içinden bacağımı cimcikledi. Ben bunu beklemediğim için "Ah!" dedim ve bacağımı hafif oynattım.

Yankı bacaklarımın önüne çöktü ve iki bacağımı tuttu. Aşağıdan bana bakıp "Yalan mı söyledin sen?" dedi. Ben "temas etmeden önce yalan değildi şu an yalan grubuna girdi" dedim. Yankı tebessüm etti ve ellerimi tuttu. Dudaklarına koyup öptüğünde ben "Poyraz gerçekte..." dedim ama "Umurumda değil, umurumda olan tek şey sensin" dedi ve elimi tekrar öptü.

Aklıma sarhoş olduğunda yaptıkları geldiğinde yana doğru baktım. Utandığım için oraya bakmıştım. Yankı kalktı ve çenemi tutup ona dönmemi sağladı. Ben yutkununca yüzüme yaklaştı. Aramızda çok az bir mesafe vardı. Ben gözlerimi gözlerinden çekip dudaklarına baktım. Bu sefer çok uzun bakmıştım. Ben gözlerine dönünce o benim dudaklarıma baktı.

İkizi de birbirimizin yüzünü detaylıca izlerken göz göze geldik. Ben tekrar yutkundum. Yankı hızlıca dudaklarıma tekrar bakıp gözlerime döndü. Bunu yaparken pis pis sırıtıyordu. Ben ifadesizdim. Aşırı masum duruyordum. Yankı dudaklarımızı hizaladı. Yavaşça yaklaşmaya başlayınca gözlerimizi kapattık.

Arkadan gelen "OO maşallah Allah arttırsın" sesle gözlerimiz irice açıldı ve oraya baktı. Poyraz yüz yatar pozisyondaydı, dirseklerini yere koymuştu ve avuç içlerinde yüzü vardı. Yankı ağzında bir küfür yuvarladı. Kızgınlıkla başını kaldırıp "Sen bir zıbarıp yatsana!" dedi.

Eli hayla çenemdeydi. Poyraz onu onaylayıp kafasını yastığa koyunca Yankı tekrar bana döndü. Çenemi daha sıkı kavradı ve yakınlaşıp dudağıma değmeyecek şekilde kenarını öptü.

Sonra yüzüme baktı ve baş parmağıyla yanağımı sevdi. Ben onun suratına boş boş bakarken "Birazdan yola çıkarız, uykun varsa uyu" dedi. Ben başımı olumsuz anlamda sallayıp kalktım. Ben "Hepimiz uyandık. Bence erkenden gidelim. He bu arada, biz büyük ihtimalle Alislere gidince birkaç gün kalırız" dedim.

"Niye?" dedi Yankı.

"Ya Yankı niye diye soru olur? Alis'im öyle istemiş işte..." dedi Poyraz bize dönerek.

"Bu arada az önceki öpücüğü görmedim sanmayın, yazdım bir kenara" deyip göz kırptı Poyraz.

"Poyraz çok konuştun sanki, hım?" dedi Yankı.

Poyraz kalkınca biz yavaştan hazırlanmaya başlamıştık. Poyraz o sırada sadece bana Alis hakkında sorular soruyordu. En son "Ya Alis Kaya ne alaka?" deyince bende "Annesi Rus babası Türk" demiştim. Poyraz mutlulukla iç çekti ve "Alis Atasoy. Kulağa çok güzel geliyor be dostlar" dedi. Eli kalbindeydi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 27 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Ölümün Doğurduğu KızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin