Tesadüf

7. BÖLÜM

Bu sabah hazırlanırken eteğimde büyük bir kola lekesi olduğunu farkettim. Dün Açelya ile buluşmamızdan kalmaydı. Ama ne yazık ki dün farketmemiştim. Oflayarak dolabımda altıma giyecek başka bir şey aradım. Biraz aramadan ve kurcalamadan sonra 9. sınıftan kalma eteğimi buldum. Asıl soru, bu bana olacak mıydı? Denediğimde boyu biraz kısa da olsa başka çarem olmadığı için böyle çıkacaktım. Saçımı başımı toparlayıp hafif bi makyaj yaptım. Mutfağa gittiğimde annemin en sevdiğim gevreği hazırladığını gördüm. Sütü koyduktan sonra beni farketti.

A: Bugün de ben hazırlayayım dedim. Afiyet olsun.

Beste: Teşekkür ederim.

Şaşırdım ve oturup yedim. Açıkçası bu beni mutlu da etmişti. Sonuçta annemden bana karşı bir adım alıyordum. Kalkıp çantamı sırtıma taktım ve kapıya gittim.

Beste: Görüşürüz.

A: Görüşürüz.

Çıktım ve okula doğru ilerledim.

...

Açelya beni ilk gördüğünde eteğimi görüp ıslık çaldı.

Açelya: Off edebiyatçı görse şu bacaklara bakar oturur şiir yazar kızım be!

Beste: Salak salak konuşma.

Desem de gülüyordum.

Açelya: Hayırdır bu etek ne?

Beste: Dünkinin üstünde leke vardı görmemişim. O pis olunca bu eteğe kaldım napayım.

Sonunda okula vardık. Yürürken birkaç kişinin bacaklarıma baktığını görebiliyordum ve bu biraz korkunçtu. Sınıfa girene kadar binbir türlü bakışı çektikten sonra nihayetinde sırama oturdum. Ali de eteğimi görünce baştan aşağı süzmüş daha sonra göz devirmişti.

Ali: Bu ne şimdi amk?

Her ne kadar içinden söyleme amacıyla bunu dediyse de duymuştum.

Beste: Anlamadım, bana mı dedin?

Ali: Bu ne beste?

Beste: Ne diyorsun Ali anlamıyorum?

Ali: Bu etek ne? Katil mi ediceksin beni?

Açelya muhabbeti duymuş ve anlamsızca bakıyordu. Bense Ali'nin son lafından sonra kahkahayı basmıştım.

Beste: Pardon? Sen neyim oluyorsun da karışıyorsun be bana?

Bunu diyince susmuştu.

Beste: İki teşekkür ettim diye sevgilim sanma kendini. İşine bak.

Önüne döndü sinirle. Açelya da bana göz kırptı. İlk ders ingilizceydi. İngilizce hocası İrem Hoca çok güzel bir kadındı ama karakteri hakkında aynısını söyleyemem. Gıcığın tekiydi. Zil çaldıktan birkaç dakika sonra sınıfa geldi.

İrem: Günaydın. Sözlü yapıcam kapatın kitapları.

Önümüzde kitap mı vardı sanki. Dersi kitaptan bile işlemiyorduk?! Herkes oflayıp puflarken ingilizcem zaten iyi olduğundan rahattım. Sırayla herkese sorular sorarken bazıları bilip bazıları sessizliğe gömülüyordu. Sonunda sıra bana geldiğinde hocanın sorduklarını doğru cevaplamıştım. Şimdi sıra Açelyadaydı. Hoca Açelya'ya soruyu sorduğu an çaktırmadan cevabı masaya yazdım. Açelya'da farkedip okuduktan sonra birkaç saniye bekleyip cevap verdi. Şanslı olmalıyız ki başka soru sormamıştı. Diğerlerine de soruları sorduktan sonra nihayet bitmişti.