03 : Aldattın mı Beni .

3.8K 65 4
                                    


___________________________________________

Bir insanla uzun zaman birlikteliğinize alışkanlık derler , hayatınızda ki aldığı rolü üst seviyede olduğu için 21 gün klişesini sürerler ortaya . Sanmıyorum . Evet belki alışmış olabilirsin ama bu sevgin azaldığı için olacak bir şey değil . Aynı hazzı bedeninde tutmak için onunla her gün yeniden tanışma ihtiyacına gerekte yok . Geleceğinde olacağına emin olman zaten onu sevdiğin anlamına gelmez mi ? Alışkanlık olsaydı zorunluluk hissiyatı verirdi kolayca ayrılıp gidebileceğin evine yeni eşya hayalleri kurdurtmazdı .

İmkansızlıklar içinde bile birine uzun zaman aynı duyguları besleyemezsiniz . Ya aşkın ateşi gün geçtikçe daha çok harlanır sizi küle çevirir ya da biter . Nasıl bittiğinin bir önemi yok buna bir kavga ya da ihanette dahil .

İhanetin acısını yatakta bastıramayıp göz yaşımdan yaptığım mini göletimde boğulmamak için şimdi rastgele bir barın önüne geldim . Yaptığımın doğruluğu tartışılırdı ama hiç bir ilahi güç Akını sorgulamamışken beni yargılayamazdı . O mahkeme çoktan geçmişti .

Arabadan inince beni uzun boylu , yapılı bir vale karşıladı . Ona arabayı teslim ettikten sonra elbisemin yukarı sıyrılıp daha çok bacaklarımı ortaya serdiği görüntüye bir son verdim . Hafifçe aşağı çekiştirdim . Kimse bu son ses yerde benim eteğimi görmeyeceğini biliyordum . Yine de ilk defa tek başıma gelmenin korkusu ve heyecanı üzerimdeydi .

Heyecanı yenmenin tek yoluda adımlarımı hızlandırmaktan doğuyordu . Bahçeden içeriye girerken üç tane takım elbiseli adam ismimi sordu .

-"Bade DUMAN"

Kendi soy ismime aşıkken ben bir başkasının ki için yanıp tutuşmuştum . Kendiminkini kurban etmeye hazırdım . Babamı bile karşıma almıştım . Değmezmiş dedim içimden . Herkes duysun görsün diye değil sevgilim ruhum alışşın diye . 21 gün sabretmem gerekiyor galiba .

Adamlar ismimi duymakla birbirlerine baktılar tam olarak ne olduğunu ben anlamazken biri ellerini kulağında ki kulaklık olduğunu düşündüğüm şeye dokunup arkasını dönüp benden ters tarafa yürümeye başladı . Yaşımı sormak yerine ismimi sorması da bir garipti . Beni tanıuacağını biliyorum ama mekanın bahçesinde o kadar normal kişi varken - ya da ben tanımıyorum - bana sormaları saçmaydı .

Arka tarafa doğru giden adam bir kaç dakika sonra yanımıza gülerek geldiğinde şaşırdım . Bu kıyafetler içerisinde duygusuz bir adam varmış gibi dursada gülüşü ona yakışıyordu. Eliyle kapıdan girmem için yönlendirirken diğer iki adam arkamdan başka birilerine yönelmişti bile .

-" Sizi üst kata alabiliriz isterseniz . Bahçe içmek için pek uygun ve tekin değil . İlk kattada çok gürültü var . Tabi yinede siz kendi tercihinizi yapabilirsiniz ."

Bu bir sorumuydu ? Benimi düşünüyordu yoksa herkese böyle mi diye düşünürken içeriye girmiştik bile . Büyük bir mekandı , fazlasıyla siyah ve ışıklı . Sahnesi odanın 1/4ünü karşılıyordu . Üzerinde üç direk bile vardı . Şu an direklerin ikisi de doluydu beyaz kısa elbiseli kız elbisesini önemsemeden direğe sürtünüyor , etrafında dönüyor yetmiyormuş gibi bir de seyircilere karşı normal şartlarda domalmış gibi kavisli beliyle poposunu sallıyordu . Erkek olsam kesinlikle yaptığı hareketlerden etkilenirdim .

Bence kısa olsada galiba uzun bi süre kızları izlediğim için takımlı adamda zorunluluk olarak yanımda beklemişti . Ona ayıp olduğunu hissederek hafifçe gitmemiz gereken yere götürmesi için başımı salladım . Gidebiliriz demekti bu .

Bana uygun gördüğü yere gidiyorduk . Bana ya da babamın soy ismine yakışır bir yer en azından . Babam on sekizime girdiğimde üşenmeden her mekanı arayıp özellikle alıp almamaları gereken yerleri ayırt etmiş ve emirler yağdırmıştı . Beni koruyordu biliyorum ama yaptığı beni en az iki üç kere rezil etmişti . Arkadaşlarım kolaylıkla girerken beni büyük bir emir altında alamayız demişlerdi . Batı dahil çoğu yere girişim yasaktı .

MANİLYA +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin