Mizgin'in 4.gününde, 4. bölümünü sizlere sunmaktan onur duyuyorum. (Azıcık saati geç oldu) İlginiz için teşekkür ederim.
♡
"Ne yaptığını sanıyorsun sen psikopat herif ?"Bana doğru bir adım daha attı. Üstten bakmaya ve konuşmaya bayılıyordu egoist !
"İnsanların içinde o sesini kıs bari. Ayrıca senin bu kılıkta, bu saatte burada ne işin var ?"
"Sanane ?"
"Ne demek sanane lan ! Bi kaç güne evleniyoruz ve kimse Baver Ağa'nın evlendiği kızın şekline bak diyemez."
"Ne varmış benim şeklimde ?"
"Giymişsin bi karış kadar eteği, bir de düzgün oturmuyorsun."
"Senin karışın büyükse ben ne yapayım ? Ayrıca şort etek bu, firikik vermem korkma. Karın güvende."
"Başlata şortundan, eteğinden ! Yürü eve bırakıyorum seni."
Aniden ayağa kalkıp dibine kadar girdim. İşaret parmağımı tehtitvari sallarken konuştum.
"Bana bak dağ ayısı ! Benim nerede, ne zaman bulunacağıma da giydiğim kıyafetime de karışamazsın. Ayrıca henüz sözlü bile sayılmayız... Aa hatta söz falan demişken otur şöyle iki dakika konuşmamız gereken bir mevzu var."
Sesim sonra doğru yumşamışken o da kendi kendine mırıldanıyor ama hiç bir şey söykemeden masaya geçip oturdu. Ne yapayım? Aklıma gelmişken söylemem lazım.
"Dinliyorum asi kelebek."
La havle çekip konuyu açtım.
"Kafama takıldı, berdel dedik falan da biz baya normal evleniyor gibiyiz. Nişan falan yapılıyor. Direkt düğün niye olmuyor ?"
"Öyle mi olsun isterdin ? Evlenmek için can atıyosun herhalde."
"Ya hayır, seninle evlenmek için mi can atacağım ? Hahaha şakacı çocuk."
"Mizgin. Ağam olayların duyulmamasını istedi. İki aile için de en iyisi bu. Bildiğin gibi isteme gibi şeyler yapmıyoruz. İnsanlar iyi görsün yeter."
"Vay be, Orhan Bey'e bak sen. Hak verdim tamam son soru ailen hiç bir alışverişin olmayacağından bahsetmiş. Ancak ben bir kere evleniyorum. Genç bir kız olarak eş seçimimde fikrimin sorulmamasına rağmen en azından alışverişte bir hakkım olduğuna inanıyorum. Ailenle konuş."
"Tamam yarın saat on birde sizi almaya gelirler. "
"Onlara sormayacak mısın ?"
Ayağa kalkarken ceketini ilikledi. Ben yine şoka giren minik bir balığa benzemiştim... Masadan ayrılırken parmağının ucu ile masayı dolandı.
"Sen hariç herkese sözüm geçiyor işte. Yakında sende öğreneceksin."
Son sözünü söyleyip gitti...
Ben kendi aileme karşı çıkmış, kafamın dikine dikine gide gide yolu İstanbul'a çıkarmışım paşamız sözümü dinleyeceksin diyor. Sen kimsin de ben senin sözünü dinleyeceğim dağ ayısı ?
Sinirle tekrar kulaklığımı alıp az önceki gibi oturdum. Bir türlü kafa dinleyemiyordum. Beni bir salın kardeşim...
Sanırım bu sefer istediğimi başarmıştım. Kahvem ve müziğim ile birlikte rahatsız edilmeden dakikalar geçirdim. Bu bana baya iyi gelmişti. Şimdi eve dönebilirdim.
Hesabımı istedim ancak Baver tarafından ödendiğini söylediler.
Kahvemden de sanane ne be adam ?!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MİZGİN (Berdel) +18
Teen FictionHayatımın bana sunduğu zorluklar ile mücadele ederken bir yanım sevilmeyi, değer görmeyi, aşık olmayı arzuluyordu. Peki, doğru kişi nasıl seçilirdi ? Ya da hayat seçme hakkı tanır mıydı? İstekler, arzular, tutkular planlandığı gibi gider miydi? Yoks...