Râyiha

-19-

Bakışlarımı elimdeki ultrason görüntüsünden alıp avukat olan arkadaşım Ceylin'e çevirdim.

"Pericim böyle bir durumda hamile olduğunu eşinin bilmesi gerek. Bunu saklarsan davada aleyhimize kullanılır. Zaten bebeği aldırmak istiyorsan da bebeğin babasının izni olması gerekiyor."

"Ne yapacağımı bilmiyorum Ceylin."

"Bu aldatma olaylarının gerçek olduğunu söylüyorsun. Kesinlikle boşanman gerektiğini düşünüyorum ama tabii ki kararına saygı duyarım."

"Selim'le konuşmam gerekiyor sanırım."

"Tabii ki. Gidip eşinle konuş. Hamile olduğunu söyle. Boşanmakta kararlıysan bunu da ona belirt. Normalde hamilelik gibi bir durum olduğunda mahkeme uzar ve arabulunmaya çalışılır. Fakat ortada aldatılma var. Eğer istersen davayı açarım. İyi bir savunmayla da tek celsede boşanırsınız."

"Teşekkür ederim Ceylin. Ben Selim'le konuşayım. Sana haber vereceğim."

"Ne demek canım? Haber bekliyorum."

Ceylin'le vedalaşıp ofisinden çıktım. Selim'i arayıp telefonu kulağıma götürdüm. İkinci çalışta açmıştı.

"Selim görüşmemiz gerek."

"Neredesin?"

"Konum atıyorum."

Bir şey demesine izin vermeden telefonu kapattım. Selim'e konum atıp köşedeki banka oturarak beklemeye başladım. 15 dakika sonra Selim arabayı önümde durdurdu. Hızla yerimden kalkarak arabaya bindim.

"Eve gidelim mi?"

"Eve geri dönmeye mi karar verdin?"

"Hayır. Konuşacaklarımız önemli. Evde konuşsak daha iyi olur."

Kısa bir yolculuğun ardından eve varmıştık. Şimdi de koltukta oturmuş sessizce bekliyorduk.

"Anlatacak mısın artık?"

"Dün boşanmak istediğimi söyledim-"

"Evet ben de buna katılıyorum. Bir an önce boşanalım."

Şaşkınlıkla ağzım aralandı.

"Babana ne diyeceksin?"

"Doğan amcayla konuştum. Eski bir mevzu olduğunu anlattım. Magazincilere de fotoğrafların eski olduğuna dair bir haber hazırlattım. Bu sabah yayınladılar."

"Hem boşanmak istiyorsun hem de olayı örtbas ediyorsun."

"Ben hem senin adını kurtarmak hem de aileler arasında bir husumet olmasın diye bunları yaptım. Dediğin gibi sen doğruyu biliyorsun. Boşanmaktan da vaz geçmeyeceksin. Burada benim elimde olan bir şey yok. Babam ne derse desin bu olayın üzerine sana boşanma diyemez. Yani anlayacağın artık kurtulabiliriz birbirimizden."

Yaşlı gözlerimle tek nefeste aklımdan geçen o cümleyi söyledim.

"Selim ben hamileyim."

İlk başta söylediğimi anlamamış olacak ki tepki vermedi. Daha sonrasında ise ayağa kalktı.

"Dalga mı geçiyorsun sen? Ne hamileliği?"

"Hamileyim işte."

"Nasıl olabilir böyle bir şey?"

"En son korunmamıştık..."

"İlaç içmedin mi sen?"

"İlk gün unuttum-"

"Peri seni uyardım. Çocuk istemiyorum dedim. Gittim ilaç alıp getirdim sana. Şimdi karşıma geçmiş hamileyim diyorsun!"

"Üzgünüm. Ben de istemezdim."