-20- (+18)

338 14 10
                                    

Selim cümlesini bitirir bitirmez dudağıma bir öpücük kondurmuştu. Ben de şaşırıp kalmıştım. Ellerini saçlarıma götürüp okşamaya başladı.

"Beni kendine çekiyorsun. Bazen dayanamıyorum buna. Senden hoşlanmasam ve zorla evlenmiş olsak bile... Bilmiyorum. Senden uzak durmak istemiyorum."

Saçlarımdaki elini çekip burnuma da bir öpücük kondurdu. Geri çekilmediği için nefesi yüzüme çarpıyordu. Bana bu kadar yakın durması kalbimin hızlı hızlı atmasına sebep oluyordu.

Dakikalarca birbirimize baktık. Ne o konuştu ne de ben... Birbirimize büyülenmiş gibi bakmamızı bölen ise bir anda midemin bulanmasıydı. Elimi ağzıma götürerek yatakta doğruldum.

"İyi misin Peri?"

"Midem..."

Bir anda yataktan kalktı ve beni de belimden tutarak kaldırdı. Ardından kucağına aldı ve odadan çıktık. Hızla lavaboya doğru ilerledi. Lavaboya girdiğimizde ise beni yere bıraktı.

"Kus hadi. Rahatla."

Klozete doğru bir adım attım. Eğilip kusmayı bekledim ama Selim bana bakarken kusamazdım.

"Sen çıkar mısın?"

Lavabodan çıkınca artık dayanamayarak kusmaya başladım. Midemde ne varsa boşaltıyordum. Bir yandan da öksürüyordum. Tam bitti nefes alayım derken tekrar kusmaya başladım. Selim endişelenmiş olacak ki lavaboya girdi.

"Peri iyi olduğuna emin misin?"

Benden cevap gelmeyince bana doğru yaklaştı. Ben hala kusuyordum. Dağılmış saçlarımı toplayıp eliyle tuttu. Diğer elini de sırtıma koydu destek verircesine.

Tamamen midemi boşaltmıştım. Gözlerim yaşarmıştı. Kolzetin sifonunu çekti ve ondan destek alarak kalkmam için elini uzattı. Uzattığı elini tutarak ayağa kalktım. Musluğu açıp elini ıslattı ve ağzımı temizledi. Oldukça utanmıştım.

"Ben halledebilirim."

Söylediğimi duymamazlıktan gelerek eliyle tüm yüzümü yıkadı. Beni tekrar kucağına alarak odaya geri döndü. Yatağa yatmam için yardımcı oldu ve ardından odanın içinde bir şey aramaya başladı. Valizimi açıp karıştırdı. Aradığını bulmuş olacak ki kapatıp geri bana döndü.

Elindeki tokayla beceriksizce saçlarımı bağladı. Komodinin üzerindeki sürahiyi eline alarak bir bardak su doldurdu ve bana uzattı. Suyu tek yudumda içtim.

"Kendim halledebilirdim. Yardım etmene gerek yoktu."

"Peri... Karnındaki benim de çocuğum. Tabii ki yardımcı olacağım. Ayrıca ne olursa olsun sen benim karımsın."

Yüzümde aptal bir gülümseme belirdi. Buna karşılık o da gülümsedi.

"Başka bir isteğin var mı?"

Başımı olumsuz anlamında iki yana salladım.

"Hadi uyuyalım o zaman."

Yanıma yatıp yorganın altına girdi. Ellerini belime sardı ve gözlerini kapattı. Ben de Selim'in kollarında güvenle uyudum.

İki ay sonra...

Hamileliğimin 4. ayındaydım. Her geçen gün daha da zorlanıyordum. Karnım çok büyümüştü ve mide bulantılarım aşırı artmıştı. Doktorum zor bir hamilelik olduğunu ve dikkatli olmam gerektiğini söylemişti.

Selim'le doktorun odasının önünde oturmuş sıramızı bekliyorduk ki sıra bize geldi. Birlikte içeri girdik. Doktorum Ayla Hanım yine gülümseyerek karşılamıştı bizi.

RâyihaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin