8."Kader"

3 0 0
                                    

"Louis bana onu bulacağız demiştin?"

"Söz vermedim Javad. Sadece ona benzediğini idda ettim gittik,gördük ve kimse yoktu.."

Javad sessizce ellerini birbirine sürtmeye başladı.

"Bak, onun için endişelendiğini biliyorum ama bir şekilde onu bulamıyorum."

Javad kafa salladı ve içini çekti.

"Tamam daha fazla konuşmayacağım.."

Javad hızla ayaklandığında Louis aklındaki soruyu sormak adına ona seslendi.

"Senceee?"

Javad ona baktı.

"Arkadaşın? Onun Hakkında bana bilgi verirsen onu sana getiririm."

Javad güldü.

"Daha biraz önce farklı konuşuyordun?"

"Bak, söz veriyorum onu bulacağım ama bana yardım etmelisin. Beraber çalışmazsak bulamam.."

Javad geri geldi ve siyah deri koltuğa oturdu.

Gözlerini Louis'e dikti.

"Olurda rastgele onu bulursam.. bana neleri sevdiğini, neleri sevdiğine kadar bilgi istiyorum.. ya fa herhangi bir özelliği varsa.."

Javad kafa salladı.

"Honey. Özünde İnce biridir. Zarifliklerden hoşlanır ama dışarı gösterdiği diğer bir yüzü vardır... sertlik. Kendini koruyabilen biriydi.."

Louis onu çok dikkatli dinlemeye başlamıştı.

"Dışarıdan bakan biri onun tatlı,sevecen,barışcıl olduğunu anlayamazdı ama şimdilerde nasıl bilemem.."

Louis kafa salladı.

"Elbette değişmiştir.."

"Hatırladığım, Saçları hafif kıvırcıktı ve kısaydı. 18 yaşına yeni basmıştı ama hayata hep büyük bir kadın gibi bakardı.. beyaz rengi çok severdi."

Louis kaşlarını kaldırıp indirdi. Aklında o gün barın çıkışında karşılaştığı Honey belirmişti.

"Daha sonralarda bir kez bana Kırmızı renginden nefret ettiğini söyledi. Nedenini soramamıştım ama anlamıştım. Kanı sevmiyordu ancak dayak yediğinden dolayı sevmiyordu."

Louis nefes verdi.

"Onun gönlünü almak kolaydır. Müzikleri sever, piano çalmayı, kitapları... William shakespare severdi. Ve çiçekleri. En sevdiği çiçek peony'di ya da Beyaz güller.."

Javad dolan gözleriyle ayağa kalktı.

"Onu bulacağım dostum, söz veriyorum."

"Sol Omuzunda dövme var. "L" harfi. Sağ omuzunda "A" harfi.  Alice ablasının, Laura ise Annesinin adının baş harfi."

Louis başını salladı.

Görüşüp birbirleriyle son kez anlaştılar.

Javad oradan çıktıktan sonra Louis telefonuna gelen bildirime baktı.

Bu bilmediği bir numaraydı ama belli ki onu tanıyordu.

---(Mesajlar)

Honey: "Numaranı bulacağımı düşünmüyorum ama umarım sen o deniz gözlü çocuksundur?"

Louis ekrana bir süre baktı be güldü.

Profil fotoğrafından bunun Honey olduğunu biliyordu.

Louis: "başının belaya girmeyeceğine emin misin peki Bal?"

Honey gülümsedi.

Honey: "temkinliyim meraklanma bu benim başka bir telefonum."

Louis güldü.

Louis: "Nasılsın?"

Honey'in yüzü soruyla düşmüştü. Gerçekten nasıl olduğunu kendisi bile bilmiyordu ama yalan söyledi.

Honey: "iyi, sen?"

Louis: "gerçekten mi iyi misin?"

Honey, onun zekasından haberdar biriydi. Ancak kimse gerçekten iyi olduğunu sormamıştı..

Honey: " iyiyim."

Louis: "güzel. Peki ne zaman çalışıyorsun?"

Honey, ağrıyan ve acı duyduğu bedenine rağmen gülümsedi.

Honey: "seninle dışarıda buluşabilir miyiz?"

Louis bu soruyla kahkaha attı.

Louis: "ne zaman istersen Balım.."

Honey bundan hoşlanmıştı.

Honey: "benim yeni bir ismim var sanırım? Nasıl bir etki yarattım sende böyle?"

Louis tebessüm etti.

Louis: "Bir melek gibi güzel, bir peri gibi çekici ve bal gibi tatlısın.."

Honey istemsizce gülmüştü.

Honey: "seninle konuşmak yüzümü güldürüyor."

Derken aslında haklıydı. Normalde Yüzü pek gülmüyordu.

Louis: "Neden? kimse seni farketmemiş olamaz?"

Honey: "farkettikleri için yüzümü gerçekten beni seven insanlar güldürebilir. Sen farklısın.."

Louis tebessüm etti.

Honey: "sen farklısın çünkü gözlerinde ki denizlerde farklı bir çok şey barınıyordu. İlk kez birine saatlerce bakmak istedim..."

Louis sadece yüzünü düşürdü.

Bu kızı oradan kurtarmam gerekiyor diye düşündü.

Bu kadar acıya rağmen hala içindeki çocuğu, inançlarını ve sevgiye olan bağlılığını nasıl oldu da soğutmadan sıcak tutabildi?

Louis sadece öfke ile dolduğunu hissetti.

O adama öfke doluydu ama nedenini bilmiyordu.

İçinde ki durdurulamaz sinir ve öfke günden güne büyüyordu.

Telefonundan gelen bildirim sesiyle ekranın ışığını yaktı.

Honey: "sen haklıydın. Kadere inanmalıyız..çünkü değişebilir. İyi geceler."

BALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin