3."uzakların fısıltısı"

6 1 0
                                    

- 5 yıl önce

"Şiddetli hazlar şiddetle son bulurlar,
Ölümleri olur zaferleri,Öpüşürken yok olan ateşle barut gibi.

En tatlı bal bile tadıla tadıla Bıkkınlık verir, aynı lezzet iştahı köreltir..

Onun için ölçülü sev de, uzun sürsün sevgin Hedefe hızlı giden, yavaş kadar geç varır.. "

Teyzemin yüksek sesle konuşması ve salonu dolduran yumuşak sesini kapının dışından bile duyabiliyordum.

Maria'nın bir kaç kez bana dayak atmasını kaldırabilmiştim.

Ancak kaldıramadığım tek bir şey vardı.

Bu kapıdan her girdiğimde içeride olacak olanlar.

Sakince anahtarla kapıyı açtım ve arkamdan çok yavaş hareketle nefesimi tutarak, ses çıkmaması adına kapattım.

Odama sakince gireceğim sırada kolumda hissettiğim el ile aniden atladım.

Avuc içi ağzımı sıkıca kapatırken bana bakan gözler ve susmamı isteyen dudaklara odaklandım.

Fısırdamaya başladı.

"Sessizce odana gir ve sesini çıkarma.. benden kaçmanın bedelini ödeyeceksin."

Hiç şüphesiz kaçabileceğimi düşünmem de aptallıktı.

Odama sessizce girdim ve yatağa oturdum.

Ondan bir kaç kez uzaklaşmaya kalktığımda ya Teyzemi öldürmekle tehdit etti ya da sakatlandım.

Çünkü o Tristan'dı.

İstediğini hep zamanında alırdı. Teyzemin körlüğünden mi yoksa beniö aptallığımdan mı faydalanıyordu bilmiyordum.

Aslında Yaşlandıkça kulağıda duymamaya başlamıştı.

Tristan odama zorla girdiğinde bana baktı ve sessizce önüme oturup çenemi ona bakmam için kaldırdı.

"Benden kaçmanı sevmiyorum Honey... Sana söylemiştim... kaçarsan canını yakarım."

Sanki yanmıyormuş gibi tehdit etmesi ise gülünçtü.

"Senin istediğin yerde çalışmak ve istediğin şeyleri yapmak ile meşgüldüm. Ne istiyorsan al ve git"

"Üstün giyinikken nasıl yapacağım?"

Ayağa kalktım ve üzerimi çıkardım.

beni yatağa yatırdı ve bir süre izledi.

işini hallettmeden hemen önce ve ağzımı bağırmamam için sıkıca kapatmıştı.

Hızla kemerini çıkardı bacaklarıma vurdu ve ayağa kalkıp kemerini geri taktı.

"Bir daha benden kaçma..yoksa teyzene ciao! dersin"

Odamdan çıktığında yastığı yüzüme bastırdım ve ağlamaya başladım.

Tek başıma mücadele ediyordum ve yalnız hissediyordum.

Tristan ile kuzen olmamız ve başlarda ondan cidden hoşlanmam dışında bir sıkıntım yoktu.

Çünkü daha sonra sıkıntılara yenileri ve ağırları eklenmişti.

---LOUİS AĞZINDAN

Eve girdiğimde Elena bana bakıyordu.

"Ne var?"

Dediğimde Elena sinirle burnundan soludu.

"Sana inanamıyorum ya?! Ben senin nişanlınım Louis! Yüzüme telefonu kapatamazsın."

Bıkkınlıkla ona baktım.

"Kapattım mı?"

"Evet!"

"O zaman nişanlım değilmişsin!"

Adımlarımı merdivene yönlendirdiğimde Elena sinirle konuştu.

"Neden benden nefret ediyorsun?"

Duraksadım. 

Bunu cidden bilmiyor muydu?

Yoksa gerçekten salak mıydı?

"Elena.. senden nefret ediyorum. Çünkü  benimle evlenmek için rol yapıyorsun."

Elena aniden şaşkınlıkla yüzüme baktı.

"Ne?!"

Merdivenleri indim ve yanda duran çekmeceden zarfları aldım.

"Ne mi değil mi anlayacağız.."

İki zarfıda aldı ve şaşkınlıkla baktı.

"Dürüst birisin sanıyordum ve beni sevdiğini sanıyordum Elena."

Bir zarftan fotoğraflar çıkarken diğerinden hastane belgesini çıkardı.

"Elema.. benden hamile olduğunu aileme söyledin ve seninle evlenmeyi kabul ettim."

Kız ağlamaya başladığında bu durumdan sıkıldığımı biliyordum.

"Görüştüğün adam buydu ve bir ihtimal onun babası olmalı."

"Hayır.. Louis. Bebek senin"

Sinirle soludum.

"Elena.. elindeki bir test. Bu imkansız."

"Nereden belli? Bu aylarda dna testi yaptıramazsın ki, nasıl anlarsın?"

Louis onun bu haline sadece bakıyordu.

"Elena, benim asla çocuğum olmayacak. Olamaz ve imkansız."

Elena ise kocaman gözlerle bana bakıyordu.

"Neye ihtiyacın varsa sana yardım edeceğim. Yeterki benden ayrıl ve bebeğin babasını bul. Bu da sana son iyiliğim olsun."

Merdivenleri hızla çıkıp odama girdim.

Sevgililerim çok olmuştu ama Elena'nın para istediği açıktı.

Yardım isteseydi, ona yardım bile ederdim.

Yatağa yaklaştım ve baş ucumda duran Annemin fotoğrafıma baktım.

"Seni özledim.."

Diyebildiğime sevinmiştim.

Annemin yanımda olması için her şeyimi verirdim.

Çocukken onun sevdiği gibi scrabble oynardık, sıcak çikolata ve ya kahve içerdik,kitap okurduk, William shakespare.

Annemin dinlenmek ve aklını toplamaya çalıştığı zamanlarda bunları yaptığını bilmiyordum.

En sevdiği şeydi elimi tutup luna parka gitmekti.

Özellikle hız trenine binip stress attığını büyüdüğümde söylemişti.

Bir gün Annem'i benden alan adamı onu öldüreni bulacağımı biliyordum.

Buna yemin etmiştim ve gözümün önünde kanlar içinde nasıl acı çektiğini gördüğüm gibi onunda acı çekerek ölmesini istiyordum.

Bana ait olan tek şeyi benden aldığı için onu mahvedecektim.

BALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin