♪ the weeknd, moth to a flame
“yuh! ne yani siz şimdi sevgili misiniz?” jake şaşkınca sorduğunda jungwon utangaç bir gülümsemeyle kafasını eğmişti. hemen yanında oturan jay ise sevgilisinin güzelliğini izlemişti bir süre.
ardından bir kolunu jungwon’un omuzuna atmış ve bedenini kendine yaslamıştı. “evet, sevgiliyiz.” sunoo derin oh çekip geriye yaslanmıştı.
“jungwon bu arada ilişkiniz iki kişilik bir ilişki değil. maalesef yedi kişiyiz bu işte.” heeseung bıkkınlıkla konuştuğunda jay gözlerini devirdi. ne vardı yani, yakınlarına aşkını anlattıysa..
“ne?” jungwon şaşkınca heeseung’a baktığında heeseung güldü. “jay, her gün sana olan aşkını anlatıyordu, kıskançlığını, senin mimiklerini, güzelliğini falan.. her şeyi anlatıyordu. yazık bize.”
jay heeseung’a sinirli bir şekilde bakmıştı. jungwon ise duydukları üzerine kafasını sevgilisine çevirmişti. “jay...”
“oha jay diyor birde!” ni-ki aşırı bir tepkiyle şaşırırken herkes gülmüştü. “ne diyeceğim sevgilime?” jungwon gülerek konuştuğunda masadaki herkesten sesli bir ‘oooo’ nidası yükselmişti.
jay ise beklemediği cümle karşısında kendinden geçmişti. evet, sevgiliydiler ama hala alışamamıştı. böyle bir güzelliğe sahip olduğunu hala sindirememişti.
yavaşça jungwon’un kulağına eğilmiş, önce saçlarına bir öpücük kondurmuştu ardından, “sevgiline ne diyecekmişsin güzelim?” diyerek fısıldamıştı.
jungwon, tüylerinin diken diken olduğunu hissetmişti. kafasını kaldırıp yüzüne bakamayacak kadar utanıyordu. bu sırada heeseung yine araya girdi.
“öpüştünüz mü?” ani soru karşısında ikili ilk önce birbirine bakmış ardından masada kendilerine dikkat kesilen arkadaşlarına bakmıştı.
“jay o kadar şey yazdım aptal, öpmedin mi çocuğu! salak!” jungwon kaşlarını çattı ve jay’e döndü. “beni öpmek için heeseung hyungdan taktik mi aldın?”
“he öpüştünüz yani?” heeseung yüzünde kocaman bir sırıtmayla jay’e bakarken, jay avucunu alnına yapıştırdı. sizinle arkadaş olmak için ne sebebim vardı benim.. diye düşündü.
“arkadaşlar iyi hoş sohbet muhabbet ama derse geç kalıyoruz..” sunghoon jake’in yanağına öpücük kondurmadan önce konuştuğunda herkes onu onaylamıştı.
ve hep birlikte ayağa kalkmışlardı. jake ve sunghoon önden giderken hemen arkalarından ni-ki ve sunoo ilerlemişti.
heeseung ise jay’e omuz atarak yanından gülerek geçmişti. en sona kalan yeni çift ise gülerek birbirine bakmışlardı.
“ne yani şimdi ayrılıyor muyuz?” jungwon üzgün bir şekilde konuştuğunda jay eğilip dudaklarına öpücük kondurmuştu. “kısa sürecek güzelim.” jungwon omuz silkmişti.
“ve senden bir şey rica edeceğim..” jungwon kafasını ‘ne’ der gibi sallamıştı. “o it herif seninle konuşmak isterse ya da başka bir şey yaparsa bana hemen söyle, ara, mesaj at, beni bul.”
jungwon gülümseyerek kafasını sallamıştı. “tamam, hemen sana ulaşacağım.” ardından ikili el ele dersliklerine gitmişlerdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
does he know, jaywon. ✓
Fanfiction"geceleri uyumadan önce beni aradığını biliyor mu?" [23.04.24, 26.05.24, düz yazı]