Salonun ortasında kalakalmıştım. Tüm sesler susmuş, tüm nefesim bitmiş gibiydi. Yaklaşık bir ay önce yaptığım bu hata ve hayatıma müsade almadan dahil olan bu insanlar.
Olduğum yerden kıpırdayamadım. Kapanan kapı sesinin ardından, Bahar in odasının kapısı açıldı. Telaşlı adımlarla yanıma gelirken, ayakları tahta zemini dövüyordu. Ürkek ve endişeli bir sesle bana doğru atıldı.
"Ela..." elimi kaldırarak ona engel oldum. Başımı iki yana salladım.
"Şimdi değil Bahar!"
Kimseyle konuşacak durumda değildim. Tek başıma kalıp olanları sindirmem gerekti. Büyük bir boşluk hissi, benim o boşlukta kendimi bulmam gerekti.
Ağır aksak adımlarla banyoya yöneldim. Altımdaki ahşap zemin gıcırdayarak bana karşı geliyordu.
Kapı kolunu tutup ittirdim. İçeri girip kapattığım kapıya sırtımı yaslayıp, bir kaç dakika bekledim. Derin soluklar içime çektim. Bahar kapıyı vurarak seslendi, "Ela tek başına yüklenmek zorunda değilsin izin ver paylaşayım seninle yükünü."
Sanki karşımda o varmışçasına başımı olumsuz manada salladım. Derin bir nefes tekrar çektim.
" Bana müsade et, yalnız kalmaya ihtiyacım var. Sana daha sonra anlatacağım." Bahar in sesinde endişeyi seziyordum.
"Ela işe gitmem gerek fakat iyi olduğundan emin olmalıyım." Tekrar banyo kapısını tıklamaya başladığında göz devirerek kapının arkasından çıkıp, kapıyı açtım. En azından onun endişesini dindirmeliydim.
Onu rahatlatmam gerekti. Bunu ona yapamazdım. Kendi sıkıntım ve kederimle kimseyi boğamazdım. Çokta iyi bir insan olduğum söylenemezdi. Fakat arkadaşımı bu durumda bırakacak kadar kötü biri de değildim.
Açık kapıdan bir adım atıp hemen önünde dikildim. Çoktan dolmaya başlayan gözlerine cesaret verircesine baktım. Ellerimi ellerini üzerine kapattım. Ikincisinde eli istemsiz titriyordu. Bir elimi kaldırıp, hafif dolgun yanağını kavradım.
"Ben iyiyim Bahar. Daha da iyi olacağım. Her zaman çıktık düzlüğe, yine başaracağım." Hafifçe gülümsedim, bu gülüşüm sırf Bahar i başından savmak içindi. Burukça baktı bana. Bense devam ettim.
"Şimdi işe git, sabaha toparlanmış olacağım. Hem sana geldiğinde kahvaltı hazırlarım söz. " diyerek ona sarildim.
Sarilmama karşılık verdi fakat konuşmadı. Usulca benden ayrılıp odasına doğru yönelirken bende kendimi tekrar banyoya attım.
Eski ve köhne küvetin suyla dolmasını beklerken, uzun zamandır yapmadığım bir şey yaparak, aynanın üzerindeki dolabı açtım. Bahar mutlaka burada bir paket sigara saklar küvette keyif sigarasi yakardı.
Tereddüt etmeden bir dal alıp yaktım. Sigaranın cızırtılı yanan sesi kulaklarıma dolarken, uzun bir nefes çektim. Uzun zaman sonra içmenin vermiş olduğu o nahoşluk hissi kapladı bedenimi. Hafif bir baş dönmesi ve ciğerlerimin bayram edişi.
Sigaradan son bir nefes çekip, lavaboda sondürdukten sonra izmariti çöpe attım. Üzerimdekilerden kurtulup hafif kaynar suya ayağımı daldırdım. Sonra bütün bedenimle suya girdim.
Bedenim suyun ısısıyla gevşerken, kafamı da bedenim gibi suyun altına gömdüm. Oldukça rahat bir ölüm şekli diye düşündüm içimden.
Ne ara intihar senaryoları düşünür olmuştum. İçimde kalan son havayıda burnumdan bırakınca daha fazla dayanamayarak, bedenimi yukari çekip kafami sudan çıkardım.
Düşünceler kafamı allak bullak ederken, ne kadar yorulduğumu anlamamıştım. Bu bedensel yorgunluğun dışında tamamen duygusal bir ağırlıklı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DEHLİZ 'Kanlı Varis'
FantasyArkeoloji son sınıf öğrencisi olan Ela, istemeden hamile kalması sonucunda kendini karanlık bir dünyanın içerisinde bulur. Geçmişten gelen kabusların tekrar esiri olan Ela, gerçekliğini yitirmek üzeredir. "Kabuslar geri geldi Bahar. Korkuyorum!" Re...