23 yıl önce
Ben Elenora Makris...
Elim karnımda, hafif hafif başlayan kasilmalarimla bulunduğum küçük odayı adimliyordum. Doğum başlamıştı. Fakat Vural henüz gelmemişti.
Bundan on yıl önce daha onyedi yaşındayken, yaşadığım ada İdra dan buraya İstanbul a kaçarak gelmiştim.
Öğrendiğim gerçekler beni adeta şoka uğratmıştı. Bulunduğum konum, geldiğim aile... onlara vermem gereken varis. Ve bu varisin hizmet edeceği karanlık ayinden kaçmıştım.
O güne kadar her şeyin birer mitten ibaret olduğunu düşünürdüm. Mitolajik tanrılara olan inanç ve bağlarını ailemin sadece kültürlerini yaşatmak istediklerine yoruyordum.
Taki babam ve yakın aile dostumuz olan Lasonas Rizos 'un konuşmalarına istemeden şahit oluşuma dek.
"Çok az kaldı Andrew bir hafta içinde bu evlilik gerçekleşmeli."
"Biliyorum Lasonas. Elenora nın bu konu hakkında bir bilgisi yok. Duyduğunda kabul edermi bilmiyorum." Dedi babam sesindeki endişeyi seçebiliyordum.
"Endişelerini anlıyorum. Andrew bütün detayları bilmesi gerekmez. Onu sadece evliliğe ikna etmen yeterli olacaktır. Oğlumla bize bir varis verdiklerinde, olacakları bir düşün." Lasonas yaklaşarak bir elini babamın omuzuna atmıştı.
"Tamam konuşacağım. Sadece evleneceğini bilmesi yeterli şimdilik. Daha fazlasını kaldıramaz."
Babamin ağzından çıkan kelimelerle hayretim iyice artmıştı. On yedi yaşında evleneceğimi öğrenmem dışında bu işin dahasıda damı vardı?
" Andrew senin ve benim kanımdan olacak o bebek bize dünyaları getirecek. Bu o kadar büyük bir güçki. Bu amacı öğrendiğinde eminim Elenora da bir bebeğin kaybını umursamayacaktır!"
Ne bebeği ne kaybetmesi. Nasıl bir şeyin peşinde bunlar.
Duyduklarıma bir anlam veremezken oradan uzaklaşıp, her yerde gözü kulağı olan yaşlı
Helen i bulmak adına alt kattaki mutfağa indim.Helen yıllardır bu aileye hizmet etmişti. Hiç evlenmemiş küçüklükten beridir, bu şato vari evde aileminle birlikte yaşamıştı. Şuan ömrünün son demlerini yaşıyordu. Fakat hicbir zaman elini eteğini işlerden çekmemişti. Mutfakta ki sedir ağacından olma sandalyesinde oturup, bastonunu zemine vurarak çalışanlara ne yapacaklarını söylerdi.
Mutfağa indiğimde Helen i orada bulmayı umuyordum. Sandalyesini boş görünce etrafa hızlıca baktım.
Arayışımı gören hizmetlilerden birisi yanıma gelerek
"Hanımım, Helen mahzende, şarapları kendisi kontrol edecekmiş. Birazdan gelir."
Diyerek yanımdan baş selami vererek ayrıldı. Bense aldığım bu bilgiyle, mutfağın sağ tarafında kalan mahzene inen merdivenlere yöneldim.
Hızlıca merdivenlerden inip yaşlı Helen e seslendim. Mahsenın ılık ve loş havası içinde yankılandı sesim.
"Helen. Orada mısın?" Sesimdeki tereddüt ve endişe hat sayfadaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DEHLİZ 'Kanlı Varis'
FantasyArkeoloji son sınıf öğrencisi olan Ela, istemeden hamile kalması sonucunda kendini karanlık bir dünyanın içerisinde bulur. Geçmişten gelen kabusların tekrar esiri olan Ela, gerçekliğini yitirmek üzeredir. "Kabuslar geri geldi Bahar. Korkuyorum!" Re...