BANA MASAL ANLAT BAY STARK

5. BÖLÜM: Wanda'nın Laneti.

"Wanda, Wanda. Sesimi duyabiliyor musun?" Steve, kulaklık üzerinden, Wanda ile iletişim kurmaya çalışa da başaramıyordu. Wanda'dan bir haber yoktu. 

Herkes kaçıyor, bağırıyor ve ağlıyordu. Şehir ikinci bir New York istilası yaşıyordu adeta. Steve'in hızlı bir karar vermesi lazımdı. Herkes onun ne söyleyeceğini tahmin edemiyordu.

Şehri mi kurtaracaktı? Yoksa ailesini mi? 

Tony, Iron Man zırhını giyinmiş, havada süzülüyordu. Olabildiğince çok uzaylı yok etmeye çalışıyor, aynı zamanda da Clint ve Bucky'ye bilgi veriyordu. 

"Cap, beni duyuyor musun?" Steve zorlukla nefes aldı. Parmağını kulağına götürdü. "T-Tony, sivilleri olabildiğince buradan uzaklaştırın!" 

"Mümkün değil, Steve. Çok insan var!" Sam'in sesindeki çaresizlik, Steve'in tüylerini diken diken etti. 

S.W.O.R.D. açılışında birden bombalar patlamış, herkes bir tarafa savurulmuştu. Steve'in ezeli düşmanı Magnus Luther Black, Hem Sharon'ı hem de Sophie'yi kaçırmış, sonrada ne kadar uzaylı adamı varsa hepsini yeryüzüne salmıştı. 

Magnus istemedikçe uzaylılar durmayacak ve daha çok insan öldürecekti. Onları sadece Magnus Lutfer Black etkisiz hale getirebilirdi. Steve'de Tony'de bunu biliyordu.

Magnus'un uzaylıları çekebilmek için tek bir şartı vardı. Steve ya ailesini seçip, insanların ölümünü izleyecekti ya da insanları seçip, ailesinin Magnus ile uzaya gitmesini izleyecekti.

Magnus, Sharon'ı öldürmek istemiyordu. Evet, Steve'in acı çekmesini istiyordu ama Sharon'ın ölmesini istemiyordu. Magnus, Steve'in sahip olduğu her şeyi ama her şeyi istiyordu. Steve'in karısı ve çocuğu da dahil!

Magnus'un bu Steve nefreti hep vardı. Steve'in ondan daha iyi olması ve ne isterse elde etmesi adamı delirtiyordu. Steve, Magnus'un elinden her şeyini almıştı. Magnus'un sevdiği tek kişi, annesi Sarah'yı almıştı elinden. Magnus da Steve'in elinden en sevdiklerini almayı planlıyordu.

Steve ve Magnus yarı kardeşti. Magnus, Sarah'ın ilk eşinden olma oğluydu. Sarah'ın ilk eşi ölünce, o da Steve'in babası ile evlendi ve Steve doğdu. Sarah, Magnus'u ne kadar sevse de daima Steve'i daha çok seviyordu. 

Hep onu seviyor.

Hep onunla oyun oynuyor.

Hep onunla bahçede resim çiziyor.

Hep onunla konuşuyordu.

Magnus artık Sarah için yoktu. Sadece Steve vardı. 

Sarah'ın eşi Joseph ölünce, Sarah, Magnus'u suçlamış ve onu evden dışarı atmıştı. Magnus o günlerde suçsuz ve kimsesiz bir çocuktu. Tek başına sokaklarda dayanabileceği kadar dayanmış, sonrada bir yerlerde çalışmaya başlamıştı.

Bir gün kaderi tamamen değişmişti. Red Skull'a ile tanışmış ve onun yanında çalışmaya başlamıştı. Red Skull, Magnus'un üstüne binlerce deney yapmış ve onu çok daha güçlü bir hale getirmişti. 

Red skull sayesinde  Magnus artık uzaylılarla da görüşmeye başlamış ve Kree'lerin başı olan Kal- el ile dost olmuştu. Kal-el, Magnus'a herkesten daha çok güvenmiş ve sevmişti. Kal-el ölünce de yetki Magnus'a kalmıştı. Magnus kısa bir sürede tüm Kree ve Skulların hakimi olmuş, gezegenlerdeki kralların da saygı duyduğu biri haline gelmişti. 

Ama bu onun için yeterli değildi. Magnus artık çok güçlü, zengin ve saygın bir adamdı. O da Steve gibi yaşlanmıyordu, gençti, tüm kadınlar ona bayılıyordu. Ama bu asla yeterli olmamıştı.