Thor'u sarayın en önünde baygın halde gören Odin, koşarak oğlunun yanına gider. Oğlunun başını kucağına koyup, hafifçe yanağını tokatlama başlar. "Oğul, Thor! Kalk, kalk hadi oğlum." Odin'nin haykırışlarını duyan Loki ve Jane koşarak, sarayın önüne gelirler. Jane, Thoru baygın görünce çığlık atar.
"Korkma! Ölmedi. Yaşıyor." Odin ve Loki, Thoru odasına götürür ve şifacılara haber gönderirler.
Avengers, Thor'un Asgarda olduğu duyunca hemen, Asgarda yola çıkarlar.
YELENA BELOVA
Asgarda vardığımız da bir sürü şövalye bizi karşıladı. Şövalyelerin en başındaki adam, bize doğru yaklaşınca, Tony refleks olarak beni arkasına çekti.
"Stark, ne yapıyorsun??" Tony yan gözle bana bakarken, derin bir nefes verdi. Gergindi! "O yaşlı Odin! Bizi suçluyordur kesin." Tedirgin gözlerle etrafı kolacan etmeden önce, beni daha çok yanına çekti. "Yelena, lütfen yanımdan ayrılma!"
Tony'den uzaklaşmak istiyordum ama adam beni sıkı sıkı tutuyordu. "Tony!! Bırakır mısın? Cidden beni önemsiyormuş gibi yapman midemi bulandırıyor!!"
Tony'nın kollarından kurtulup, Steve'in yanına geçtim. Kızgınlıkla Steve'in çok üstüne gitmiştim ama o bana hiç kızmadı, darılmadı.
Gözlerini bana çevirince, bende ona doğru döndüm. "Baban haklı. Odin şu anda bizden nefret ediyor olmalı. Sen Tony ve Bruce'un yanından ayrılma!"
"Emin ol ki! Odinden daha güçlü ve daha kudretli varlıklarla da savaştım. Kaç kere cehenneme düştüm. Ve o düştüğüm cehennemlerde kimsem yoktu! Beni dert etme !"
Tony'ye doğru başımı çevirdiğim de, gözleri yere bakıyordu. Şuan ne düşündüğünü bilmiyorum. Kim bilir benden ne kadar çok nefret ediyorsun? Baba...
Bruce, Steve'in yanına geçmeden önce beni kenara itti. Yavaşça ittiği için kimse fark etmedi ama beni itmişti!
İtmeden önce de gözlerinde bana karşı en ufak sevgi kırıntısı bile yoktu. Bu adamın derdi ne?
"İlk önce Odin ile ben konuşayım. Siz sonra gelin." Steve, Bruce'u onaylamadan önce Tony'e baktı.
İkisinin arasında nasıl bir ilişki var çözemedim. Rekabet? Takım arkadaşlığı? Dostluk ya da düşmanlık?
Ben bunları düşünürken, Bruce hemen Odin ile konuşup, bizi yanına çağırdı.
Büyük salona girmeden önce Wanda elimi tutu. Güven verircesine sıkıp, gülümsedi.
Korkmuyorum Wanda. Sadece içimde tuhaf bir his var. Sence görüşme sorunsuz geçer mi?
Yelena benim de içimde tuhaf bir his var. Keşke Stephen Strange yanımızda olsaydı. Belki o zaman... endişelenmezdik.
Hep Wanda ile bu şekilde konuşurduk. Zihinsel yollarla konuşmak çok daha iyidi, ikimiz içinde!
Önümüzde yürüyen Tony ve Steve durdu. Bende önüme bakmadığım için başımı Steve'in sırtına çarptım. Adam hiç kıpırdamadan başıyla, önünde duran Odini selamladı.
"Dünyanın en kudretli kahramanları! BÜYÜK AVENGERS! Demek sizsiniz!" Tahta oturan uzun, kır saçlı Odin bizi aşağılarcasına konuşuyordu. Clint gözlerini devirip, benim yanıma geldi. Kısık sesle "Thor nasıl bu adamdan çıktı?"
Wanda şaşkınlıkla ağzını açtı. Aynı kısık sesle "Ondan değil annesinden çıktı!!"
Odin ayağa kalktığında onun ne kadar uzun boylu, kaslı ve heybetli biri olduğunu anlamıştım. O ayağa kalkınca yanında duran oğlu Loki de hereketlendi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BANA MASAL ANLAT BAY STARK
Fantasia"Zor muydu? Beni kabul etmek, zor muydu?" Genç kızın gözleri yaşla dolmuştu, yaşların yanaklarından süzülmemesi için gözlerine yalvarıyordu. Adam nefesizce kıza bakıyordu. Lâl olmuştu sanki, biri gelip dilini kesmiş gibi hissediyordu. Sanki biri g...
