8. BÖLÜM: Yeni Avenger

52 2 0
                                    


YELENA BELOVA

Sabah erkenden kalkmak zorunda kalmak dünyanın en kötü hissi.
Natasha'ın kontrolü olduğu için saat sabahın 5 inde kalkmıştım.

"Randevun neden sabah 7'de?" Oflayarak, koridorda yürümeye devam ettim.
Önümde yürüyen çok sevgili ablam, bana döndü. "Yer yokmuş, adam ne yapsın!" Gülerek geri önüne döndü.

Büyüyen karnını okşayarak, gülümsedi. "Söylenmeyi bırak teyzesi. Yoksa yeğenin çok alınacak!"

"Tamam tamam alınmasın." Diyerek ablamın koluna girdim.

İkimizde doktorun odasına girdigimiz de bizi kahverengi saçlı, yeşil gözlü bir adam karşıladı.

Natasha muayene masasına oturmaya çalışırken ben de ona yardım ettim. Ve karnını açtı.

Monitörde bebeğin ilk kalp atışlarını duyunca, Nat büyük bir sevinçle benim elimi tutu. O kalp atışları, Nat için dünyanın en güzel melodisi olmalıydı.

"Yelena duydun mu?" Nat'in gözleri dolu doluydu. "Natasha dünyanın en güzel annesi olacaksın. Buna tüm kalbimle inanıyorum."

"Sende öyle canım." Nat dediği şeyi farketmeden geri doktora döndü.

Onun bu cümlesi aklıma Tony'i getirmişti.
Cidden Tony'nin o saçma rüyası aklıma gelmiş, olamaz!
Böyle bir günde o rüyayı aklıma getirmeyeceğim.

Natasha ile işimiz bitince, arabaya bindik ve onun en çok sevdiği yemeği yemek için her zamanki restoranta gittik.

"Eğer biraz daha yemeğe devam edersen, kapılardan geçemeyeceksin!" Natasha somurtu. "Sen benim yokmalarımı mı sayıyorsun??"

Ellerimi havaya kaldırdım. "Asla. Yokmalarını nasıl sayayım, matematiğim yetmez!"

Natasha kızarak yemeğini yemeye devam etti. "Gıcık!"

Natasha ile uğraşmaya devam ederken, tam o sırada Tony ve Clint Barton yanımıza gelip, oturdular.

Şaşkınlıkla kaşlarımı çattım. "Siz neden buradasınız?"

"Ben çağırdım." Natasha suçlulukla yemeğini yemeye devam ediyordu. "Stark'ın seninle konuşmak istediği bir şey var!"

Natasha yeşil gözlerini kocaman açmış, yanımda oturan Clint'e bakıyordu. Clint ise uyuz bir gülümseme ile eline turşu almış yiyordu.

O turşu nereden çıktı?

BUCKY BARNES

Ofisteki işlerim biter bitmez, evime gittim. Biraz dinlenmeye ve bugün ne yaşadıklarımı düşünmeye ihtiyacım vardı.
Steve için ne kadar üzülsem de, Sharon haklıydı. Steve, kızı ve bebeği o manyağa vermemeliydi.

Eve gittiğimde ilk uğradığım yer mutfak oldu. Pepper ve Laura mutfağı kendi tarzlarına göre döşemişlerdi. Ev konusunda ikisi de bana çok yardım etti.

Bardağıma sıcak bir çay koydum. Daha sonra da musluğun üstünde duran dolabın kapağını açıp, oradan dün gece yaptığın kurabiyeleri çıkardım.

Evet! Ben kurabiye yapmasını biliyorum ve bu enfes tarifi de bana jane foster öğretti. İkimiz baş başa kaldıkça birbirimizin mutfağına girip, yeni şeyler yapıyorduk.

Thor ve Loki de yaptığımız tarifleri afiyetle yiyor ve bize bir cafe açmamızı söylüyorlardı.

Pepper, laura ve Jane bana çok kez yardım ettiler. 3 ü de bana kaybettiğim kardeşimi hatırlatıyordu.

BANA MASAL ANLAT BAY STARKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin