7.Bölüm: Affetmek.

64 3 2
                                    


"Özür dilerim." Steve'in kısık ve halsiz sesi, Jane'i üzmüştü. Steve ve Sharon çiftini hep çok sevmiş ve birlikte olmalarını çok istemişti.

İkisinin düğününde bile Sharon'ın şahitliğini yapacaktı. "Steve, canım. Sharon'a biraz zaman ver. Yaşadıkları kolay değil."

Steve omuzlarını indirdi. Yaklaşık 5 saattir, Sharon'ı eve döndürmeye çalışıyordu. Ancak Sharon, babasının ona aldığı eve gitmeye tercih etti. Şimdi ise evden dışarıya adımını atmıyordu. Steve mecbur Jane'i aradı. O da Steve'i hiç ikiletmeden geldi.

"Hemen git başımdan! Senin o yüzünü görmek istemiyorum. Artık benimle bir işin yok senin." Ağlamamak için kendini zor tutuyordu, kadın.
Magnus'un ona yaptıkları her aklına geldikçe kafayı yiyordu.
O karanlık odada çaresizce avazı çıktığı kadar bağırmasına rağmen kimsenin onun yanına gelmemesi, Sharon'ı delirtiyordu.

Steve, Sharon'a doğru iki adım attıp, kızın elini tutu. Gözleri ağlamaktan kızarmış, açmakta bile zorlanıyordu. "Mecburdum... İnsanlar tehlikedeydi. Öleceklerdi, Sharon!" Yutkundu. "Ben insanları düşünmek zorundaydım." Sharon hızla elini, Steve'in elinden kurtardı.

Kahkaha attı, acı dolu bir kahkaha attı. "Ben de insanım, Steve. Bebeğimiz de bir insan!" Sharon öfkeyle ellerini sıktı, tırnaklarını derisine geçirdi. "O Magnus bana ne yaptı biliyor musun?"

Sharon hıçkırdı. Ağlamak istemiyordu, ama kendine engel olamıyor ve Steve'in yaptıklarını yediremediği için daha da öfkeleniyordu.

Sharon tekrardan güldü. "Umurunda bile değil dimi!" Steve ağlamaktan acıyan gözlerini sımsıkı kapattı. Dişlerini ve ellerini de sıkıyordu. Sharon'ı ve Sophie'yi bıraktığı için hâlâ kendine öfkeliydi.

Ama bir daha olsa yine yapardı. İnsanlık ve New York için, yine yapardı.

"Defol git evimden. Bir daha ne yüzünü görmek istiyorum ne de sesini duymak! Sophie'yi istediğin zaman görürsün." Steve gözlerini açtı. Tekrardan kadının elini tutmak istedi ama Sharon buna izin vermedi. "Tabi kızın umurunda değil ama yine de istediğin zaman görebilirsin."

"Sharon, lütfen beni dinle! Mecburdum, Magnus insanları öldürecekti! Ben insanları korumakla görevliy-"

"Yani beni ve Sophie'yi öldürmesini gözüne bile almıştın. Sırf insanlık yaşasın diye! Bizim ölmemiz senin o kadar da umurunda olmadı demek!" Sharon bir kahkaha daha patlattı. Sinirden hem gülüyor hem da ağlıyordu. Akli dengesi iyice şaşmıştı kadının.

"Biliyor musun, Cap? Sen gerçek bir kahramansın! Kimse senin yaptığını yapamaz! Thor ve Tony asla yapmaz. Clint böyle bir şeyi düşünmez bile! Ama sen yapabilirsin, çünkü sen KAPTAN AMERİKA'sın-"

"Sharon yeter!"

Steve'in bağırmasıyla, Sharon, Steve'e sert bir tokat atmıştı.Jane'nin kucağında uyuyan küçük Sophie, çıkan bağırışlar ile ağlamaya başlamış ve korkarak Jane'nin kucağına iyice sarılmıştı.

Jane ne yaparsa yapsın minik bebeği susturamaz. Çareyi odadan çıkmakta bulur.

* * * * *

Bir türlü uyuyamayan Yelena, balkonunda duran sandalyesine oturmuş, yaşadıklarını düşünür.

Hayatının hiç bir gününde sakinliği ve huzuru yakalayamamış, durmadan bir şeylerle mücadele etmişti.

Tam mutlu olacakken de Natasha ve Steve çıkmıştı. Bir de Bucky...

Onu saldırıdan beri hiç görmemişti. Sadece bir kere Yelena onu uzaktan bir kadınla kahve içerken görmüş ve hemen bulunduğu yeri terk etmişti.

BANA MASAL ANLAT BAY STARKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin