Bruce öfkeyle odada dolanırken, Clint, hulk'a dönüşmesin diye dua ediyordu. "Hayır. Olmaz, o kız güvenilir değil!"
"Sus, Yelena duyacak şimdi!" Wanda aynı sinirle kalkıp, kahve almaya mutfağa gitti. Avengers üssündeki mutfak, Wanda'nın en sevdiği yerdi.
Çocukları elinden alındığından beri oraya gider, çocukları için bir sürü kek ve puding yapardı. Sonrada o yaptıklarını Sophie'ye yedirmeye çalışırdı. 5 aylık bebek sadece puding yiyebilirdi. Kekleri ise Natasha ve Kate yerdi.
"Bruce, artık Yelena bir Avenger buna alışan iyi olur!" Steve son sözünü söyleyip, Wanda'nın arkasından mutfağa gitti.
"Steve bana oradan kek getir!!!!" Natasha arkasından seslenince, "Tamamm!" Diye bağırdı Steve.
Bruce en sonunda Clint'in yanına oturdu. "Yelena nerede?"
"Tony ve Peter, ona üssü gezdiriyor."
"Bu hiç iyi olmadı!" Bruce'un dediklerinden etkilenin Kate derin bir nefes alıp, balkona çıktı.
Yelena onun için çok şey ifade ediyordu.
Annesi hapiste olduğu için, Yelena onu asla yalnız birakmamıstı.
Kingpin'in onu o sabah öldürmeye geldiğinde onu Yelena kurtarmıştı.
O sabahı hatırlamak benim için çok zor.
Ve sen!
Eğer sen olmasaydın, Yelena ben ölecektim...
Beni o manyağın elinden kurtardın.
Sana nasıl teşekkür edebilirim?
Seni nasıl kötülerin elinden koruyabilirim?
Sen bana hem anne, hem baba hem de kardeş oldun...
Bir dosttan öte oldun, daima...
Ben de seni korumak, sarılmak ve sevmek istiyorum. Ben seni sevdiğimi kendime bile itiraf edemiyorum!
Kendime itiraf etsem bile bunu sana söyleyemem!
Ama seni seviyorum, Black Widow...
Kate balkonun korkuluklarına tutunurken, arkasından sessizce gelen Yelena onu korkuttu.
"Naber, Lady Hawk."
"Amam tanrım, sessizce gelmesene!" Kate gülümseyerek, kalçasını korkuluklara dayadı. "Hoş geldin, New Avenger!"
"Ahh başlama. Berbat bir başlangıç yaptım diye bilirim. Scott ve Bruce'un yüzü beni görür görmez düştü. Yetmezmiş gibi Thor beni bir ara kenara çekip, o kalın sesiyle, 'Sen asla Natasha Romanoff olamazsın, bunu aklından çıkart!' Dedi. Berbat başladım güne!"
Yelena da, Kate'in yaptığı gibi korkuluklara yaslandı. "Alışacaklar sana, merak etme."
Yelena düşünceliydi ve bu Kate'nin canını çok sıkılıyordu. "Bilmiyorum, Kate. Sence Natasha gibi olabilir miyim?" Yelena duraksadı. "Oo. Çok harika bir kadın. İnsanlar onu çok seviyor, beni seveceklerini sanmıyorum."
"Neden öyle düşünüyorsun?"
Yelena gülerek, başını sağa sola salladı. Kendini ilk kez ablasına karşı yetersiz hissedişi değildi.
Red Roomdaki hocalar ve diğer widowlar bile, dünyanın en iyi Black Widow'una hayranlardı.
O hep Natasha ile yarışmak zorunda kalmıştı.
"Natasha, çok zeki, iyi bir dövüşçü ve fedakar. Üstelik çok güzel-"
Kate iç geçirerek, "Sende çok güzelsin. Yani çok iyisin. Fedakarsın ve mükemmel dövüşüyorsun. Beni az kalsın çatıdan aşağıya atıyordun."
Yelena gözlerini kıstı. "Zaten attım. Ama ip sayesinde düşmeni engelledim."
"Bak vicdanlısın işte!" İkisi de gülmeye başladı. Onları izleyen ve dediklerini duyan, Tony kendi kendine gülümsüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BANA MASAL ANLAT BAY STARK
Fantasy"Zor muydu? Beni kabul etmek, zor muydu?" Genç kızın gözleri yaşla dolmuştu, yaşların yanaklarından süzülmemesi için gözlerine yalvarıyordu. Adam nefesizce kıza bakıyordu. Lâl olmuştu sanki, biri gelip dilini kesmiş gibi hissediyordu. Sanki biri g...
