Uyandığım da saat öğleni geçmişti. Dün gece geç yatmam nedeniyle baya uyumuştum. Ve sanırım 10 saat, uyuduğum en uzun zamandı. 1 haftadır Yiğit le konuşmuyorduk. Yani tabi muayene etmeye geliyordu ama ben konuşmayınca o da konuşmuyordu. Gece yanıma uğramıştı, raz sohbet etmiştik. Bu 1 hafta da hareketleri de biraz değişmişti doğrusu.
Ayağım günden güne iyileşiyordu. Yani Yiğit öyle diyordu. Ne kadar doğru orası tartışılır. Hep olumulu şeyler söyleyip beni avuttuğunun farkındayım. Bana hastalarından ekstra bir ilgi gösterdiğininde. Nedeninin yaşadıklarım olduğununda. Keşke hiç bir şeyin farkında olmadığım zamanlara dönebilseydim..
Kapının çalınmasıyla başımı oraya çevirdim. "Gelebilirsin." içeri giren Yiğit le biraz şaşırdım. Genellikle odama ilk giren Aynur olurdu. Ve elindeki tepsiyi görmemle 2 kat şaşırdım. Ne yani yemeğimi o mu getirmişti. "Günaydın."
"Sana da."
"Yemeğini getirdim. Bayadır uyuyorsun."
"Sen uyumadın mı?"
"Uyudum... Biraz."
"Ne kadar?"
"Biraz?"
"Kaç saat yani?" derin bir nefes alıp yemekleri önüme koydu. Yani bana cevap vermedi. "Çok sorgulama Sena doktorum ben. Normal az uyuyo olmam."
"Öyle zaten ama gecenin köründe yanıma gelmek zorunda değildin."
"Zorunda olduğum için gelmedim. Gelmek istediğim için geldim.
Ben susup yemeğimi yemeye başladım. Bana biraz garip davranıyordu bu aralar."Yerim ben yemeğimi. Git sen."
"Nereye?"
"Ne bilm? Doktorsun sen. Tek hastan ben değilim ya."
"Öğle arasındayız Sena."
"Sen yemiyor musun yemek?"
"Yicem ama şu an değil."
"Ne zaman?"
"Seni muayene ettikten sonra."
"Beni ne zaman muayene edeceksin?"
"Sena gitmemi mi istiyorsun?"
"Hayır... Yani ben... Senin için diyorum. Aç kalma diye."
"Aç kalmam ben. Sen ye yemeğini. Sonra muayene eder giderim." yemeğimi acele etmeden hızlıca yemeye çalıştım. Yani ona belli etmek istemedim. Bitirdikten sonra ona baktım. O zaten bana bakıyordu. Oturduğu yerden kalkıp önümdeki tepsiyi aldı. Sonra derin bir nefes alıp yanıma oturdu. "Dön arkanı." beyefendi biraz dibime girdiği için temas etmeden dönemedim tabi. Dönünce bekledim. Steteskop olduğunu tahmin ettiğim şeyi tişörtümü sıyırdı ve sırtımın belirli yerlerine dayadı. "Derin bir nefes al." dediği gibi derin nefesler aldım. "Sigara mı kullanıyorsun?" kaşlarımı çatıp hızla kafamı çevirdim."Hayır tabiki de!"
"Ciğerlerin biraz hasarlı. Pasif içici olmuşsun neredeyse."
"Yani?"
"Yani üşütmemen gerek. Yeni ilaçlar yazarım sana. Onları düzenli olarak kullan. Kısa bir süre içinde temizlenir ciğerlerin." kafamı salladım. "Bana dön şimdi." tekrarda ona döndüm. Ne ara bu kadar dibime girmişti bu!? Tekrardan elini tişörtümün altına soktuğunda derin bir nefes aldım. Eli sol göğsümün üzerine gitti. Kalbime. Bir süre dinledikten sonra bilmiş gibi gülümsedi. Ne olduğuna anlam veremediğim şekilde yüzüne baktım. "Ne!?"
"Kalbin hep bu kadar hızlı mı atar yoksa bana özel bir şey mi?"
Hasiktir.
"Ne, ne hızlı atması be!? Normal atıyo işte sen yanlış anlamışsın! Zaten başımdan gitmiyorsun ne zaman baksan aynı atıyor kalbim!"
"Daha da hızlandı... Sanırım yakalanmanın verdiği heyecandan."
"Ya tamam çek elini öf! Hem sanane istediği gibi atar kalbim Allah Allah!"
"Haklısın pardon. Bir ara Aynur da baksın. Normal değil bu kadar hızlı atması. Benden kaynaklı olduğunu düşündüğüm için görmezden geliyorum." deyip kalktı. "Senle ne alakası var Ya!?" gerilmiştim şu an biraz. "Tamam şampiyon sakin. Bir şey demedim." dedi elini teslim olur gibi havaya kaldırarak. Bende sustum. Kendi kendine gülmeye başladı. "Ne gülüyosun ya?"
"Aklıma bişi geldi de."
"Ne gelmiş aklına?"
"Boşver. Dayak yemek istemiyorum."Arkamdaki yastığı alıp suratına fırlattım. Sanırım bunu beklemediği için donup kaldı. Yerdeki yastığı alıp bana fırlatıcağını sanarken alıp arkama koydu. "Sakin ol küçük hanım." diyip sırıtmaya başlayınca omzuna da bir tane geçirdim. "Bana bak senin sesin çok çıkıyo ha. Şımarma. "
"Tamam ya ne kızıyorsun. Olabilir böyle şeyler. Benimki de senin yanında öyle atıyor. Bence böylelikle eşitlik sağlandı."
Ne diyo lan bu? Ne hızlı atması. Kalbim çıkcak galiba.
Elini kaldırıp kalbimin üzerine koydu. Bunu bekliyormuş gibi daha da yaklaşıp kulağıma "Sanırım seni heyecanlandırıyorum." diyerek fısıldadı. Kokusunun burnuma dolmasını hiç beklemiyordum. Gözlerimin kapandığından da birhaberdim. İlk defa bir koku beni böylesine cezbetmişti. "Çok güzel kokuyorsun." mest olmuş şekilde konuşurken dürüstlüğüm karşısında şaşırmış oldu. O kafasını tekrardan yüzüme hizalayınca bende gözlerimi açıp yutkundum. Bana daha çok mu yaklaşıyordu yoksa bana mı öyle geliyordu? Gözlerinin hedef aldığı yerin dudaklarım olmasını beklemiyordum.
Benim gözlerim tekrardan kapanırken içeriye "SENAĞĞAĞAĞA" diyerek birinin dalmasıyla Yiğit i ittim ve o da afallamış bir şekilde ensesini kaşıdı. Aynur "Opss sanırım ben sizi böldüm. Eee çıktım ben." Aynur çıkarken yiğit onu durdurdu. "Aynur!"Aynur korkuyla arkasını döndü."Efendim hocam?"
"Tepsiyi de al ve kapı çalmayı öğren mümkünse."
"Tabi tekrardan kusura bakmayın hocam." Aynur tepsiyi alıp çıkarken "Aynur. Benim duş almam lazım yardım eder misin?" diyerek durdurdum Aynur u. "Tepsiyi götürür Yiğit. Zaten muayenem de bitti." Yiğit bana bakıp Aynur un elinden tepsiyi aldı ve çıktı. Büyük yırtmıştım. "Oha Sena girmesem öpüşcektiniz lan!" ne öpüşmesi ayol! "Saçmalama Aynur bak! Çarpcam bir tane he. Hem noldu sen niye öyle girdin?"
"Ay Senağağğa!"
"Ya!"
"Tamam tamam. Bak şimdi ben Kerem hocayla bir hastanın yanındaydım. Hani ben staj yapıyorum ya o yüzden raporu bana çıkar dedi. Neyse işte o hastayı muayene ederken benim kendime aldığım kahveyi alıp tekledi. Sonra dedi ki borcum olsun. Birde göz kırptı. Allah ım delireceğim ya şu adamdaki karizma başka kimsede yok olamaz daaa." Aynur Kerem i seviyordu ve sırf onun yüzünden 1 gün boyunca sadece Kerem in Aynur la göz göze geldiğini dinlemiştim. Ama kız cidden seviyordu. Kerem i hiç görmemiştim. Malum odamdan çıkmadığım için bildiğim kişiler sınırlıydı. "İlk randevu diyorsun yani?"
"Ay bilmiyorum öyle galiba." güldük biraz. "Hadi."
"Ne hadi?"
"E duş alcam dedin ya."
"Hee. Yok ben onu Yiğit gitsin diye dedim. Ama almam lazım tabi. Yarın alsam olur mu?"
"Tabii ki olurr. Ben gidiyim şimdi yoksa enişte canıma okur."
"Ya!" Aynur sinsice gülüp gitti. Derin derin düşündüm biraz. Kalbimin hızlanmasını, kalbinin hızlanmasını...
Telefonuma gelen mesajla elime aldım
0533**:
Sena
Yiğit ben
Kaydetmemişsindir şimdi sen
Kaydet numaramı
Siz:
Damam
Yiğido:
Aynur gitti mi
Siz:
Evet
Yiğido:
Geliyorum
Siz:
Sebep
Yiğido:
Yarım kalan işimi tamamlicam
Hasiktir.
