"He anne, evet anne yaptım diyorum ya neden inanmıyorsun ya?"
"Umarım evi düzgün toplamışsındır Soobin. Ben şimdi eve dönüyorum yemek falan hazırlarım sonra gelirler zaten."
"Hmhm tamam görüşürüz."
"Görüşürüz annecim."
Annemin çok değerli bir misafiri(lise arkadaşı) olduğu için alışverişe gitmişti ve evi temizleyip toplamak bana kalmıştı. Bütün evi bal dök yala yaptıktan sonra kolamı alarak koltuğa attım kendimi. Televizyonu açıp Netflixe girdim. Üyelik Beomgyu'nun ama bende kullansam bir şey olmaz😔
Kuroko's basketball last game açtıktan sonra keyfim yerine geldi. Kolamı içerek filmimi izliyordum misler gibi ancak kapı çalana kadar. Annemin anahtarı var amk? Kapıyı açtığımda annem hızlıca içeri girerek elindeki poşetleri yere bıraktı. O soluklanırken bende poşetleri almış "ne gerek var dünya kadar şeye?" Diyerek poşetleri mutfağa götürdüm. Annem peşimden geldi ve önlüğü takarak kollarını kıvırdı "kaç yıllık arkadaşım geliyo annem olsun bu kadarda." Diye beni tersleyip yemek yapmaya koyuldu.
Bende ne yapayım mükemmel filmime devam ettim. Bir buçuk saat sonra film bitince ayağa kalktım ve büyük adımlarla mutfağa gittim. Annem hâlâ yemek hazırlıyordu. "Yardım edilecek bir şey var mı?" Diye sorduğumda "salondaki masaya tabakları falan diz annecim az sonra gelirler" diyerek tezgahın üzerinde duran tabakları işaret etti. Onları alarak salona geçtim ve dizmeye başladım.
Her şey hazır olduğunda annem üzerini değiştirip salona geri geldi "bayılcam şuraya şimdi" diyerek kalçasını masaya yaslayarak konuştu. İki saniye sonra falan kapı çalınca gülümseyerek hızla kapıya gitti. Bende arkasından misafirimizi karşılamak için gittim. Oğluyla gelecekmiş. 12 yaşındaki ergenin teki olacağını bildiğim için oflaya puflaya "hoşgeldiniz.." diyerek içeri giren kadına ve arkasından giren Yeonjuna baktım.
Arkasından giren Yeonjun.
Yeonjun.
Gülümseyerek bana baktı ve "hoşbulduk" diyerek içeriye geçti. Film izlerken bunu kafamda kurmamış değildim ama böyle bir şey olamaz diyerek kendi kendime gülmüştüm. Hay amk.
Hepsi salondaki masaya oturmuştu. Bende annemin yanına ve yeonjunun karşısına oturdum. Annem bana döndü ve gözüyle Yeonjunu işaret etti "mina'nın oğlu Yeonjun" dediğinde başımı salladım "tanışıyoruz anne. Aynı sınıftayız hatta." Dediğimde yüzünde ki o mutluluk ifadesini daha önce hic görmemiştim. Sırf bu yüzden bu kadar sevindiyse aramızda yaşananları öğrense ne tepki verirdi düşünemiyorum bile. Annem ve mina abla teyze her kimse konuşurken mina teyze "aslında annenle lisede çok yakındık. İlk sevgilimdi." Diyerek gülümsediğinde ağzıma attığım lokma boğazımda kaldı.
Yeonjun su uzatıp "annenin eşcilsel olduğunu bilmiyor muydun?" Diye sorunca başımı iki yana salladım. Demek bu gaylik özelliği annemden yüklenmişti. Babamı tanımıyordum bile. Ben doğmadan önce çekip gitmiş. Sadece bazı fotoğraflarını görmüştüm. Suyu masaya geri bırakınca annem konuşmaya başladı "mina ile sevgili olmadan önce baban takıntılı gibi aşıktı bana. Ben mina ile sevgili olunca liseden mezun olurken bizi bir şekilde ayırmayı başardı. Git gide onu sevmemi başardı. Bende sana hamileyken mina ile tekrar konuşmaya başladık. O sırada Yeonjun 1 yaşına yeni girmişti. Hamilelik dönemim boyunca o vardı yanımda. Hatta ilk doğduğunda Yeonjun ile fotoğrafın bile var. Sen doğduktan sonra pek konuşamadık zaten. Ama şimdi sizde arkadaşmışsınız bol bol görüşürüz artık." Diye gülerek bitirdi cümlesini.
Babamla ilgili bildiğim tek şey adıydı. Başka bir şey bilmemede gerem yoktu ama annem hakkında bunları gerçekten bilmiyordum.
Yeonjun gülerek konuştu "vay be, eskiden belliymiş yakın olacağımız" dedi ve anneme döndü "acaba o fotoğraf hâlâ duruyor mu?" Diye sordu. Annem başını sallayarak "yemekten sonra gösteririm" diye yanıtladı.
Yemeğimizi bitirmiş salonda oturup sohbet ediyorduk. Sohbet sırasında Yeonjun hakkında bir kaç şey daha öğrendim. Daha önce bir erkek sevgilisinin olduğunu,ortaokulda futbol oynadığını,dans etmeyi sevdiğini, babasının asker olduğunu için vefat ettiğini hatta götünde ben olduğunu bile öğrenmiştim. O gece götündeki beni fark etmemiştim yani.
Tatlılarımızı yerken annem aniden ayağa kalkıp odasına gitti ve hızlıca geri geldi "bakın fotoğraf bu" diyerek beni ve yeonjunu yanına oturmamız için çağırdı. Sağ tarafına ben, sol tarafına yeonjun oturdu. O sırada mina teyze zaten bildiği fotoğrafa tekrar bakmak icin ayağa kalkmış annemin arkasına geçmişti.
Fotoğrafta ben daha yeni doğmuşum ve uyuyorken yeonjun başını bana doğru eğmiş ve kameraya gülümsüyordu. Fotoğrafı görünce istemsizce bende gülümsemeye başladım. Hepsi şans mı amk diye düşünmeden edemiyor yani insan. Mina teyzeye döndüm "annemden sonra evlenmek zor olmadı mı? Sonuçta ilk sevgilinmiş." Diye sorunca bir kaç saniye duraksadı. "O adamla isteyerek evlenmemiştim. Babam zorla evlendirmişti." Diye cevap verince sessizce başımı salladım.
Bütün gece sohbet ettik. Bir yerden sonra Yeonjun ile odama geçtik. Klasik kdrama sahnesi yani anlarsınız ya.
Öyle mal gibi oturduk, ayı gibi on tane falan sigara içti leş kokuyordu en son.
__________
Su kliseyi paylastigima gore rahatca olebilirim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
lips || yeonbin
FanfictionYeonjun: dudaklarınla uğraşmayı kes Yeonjun: dikkatimi dağıtıyorsun