sixteen

139 15 14
                                    

"anne kendi yüzümden fazla Yeonjun'un yüzünü görmeye başladım ya yetmez mi artık he?" Diyerek şirin şirin sırıttım karşısında. Annem kaşlarını yukarı kaldırdı "iyi gelme biz denize girerken sen anca duşa girersin evde." Diyerek gitmeye yeltenmişti ancak hızla onu kolundan tutarak durdurdum. Denize gideceklerini bilmediğim için gitmek istememiştim tabikide. Yüzümdeki 'masum çocuk' sırıtışını bozmadan "beomgyu ve kai de gelse?" Diye sormamla başını sallayarak kocaman gülümsedi "ay gelsinler görmedim onları da bayrağıdır." Diyerek sohbeti sonlandırdı.

Grubu arayarak açmalarını bekledim.

"Beyler hazırlanın denize gidiyoruz!"

H:"ne denizi amına koyayım yeni uyandım"

B:"kanka olur vallahi gelin alın beni evimden"

H:"kim kim gidiyoruz?"

"Kimle gidiyoruz.. süper soru. Yeonjun, annesi, benim annem, ben öyleli yani. Hadi hazırlanın almaya geliriz sizi." Diyerek telefonu yüzlerine kapatarak anneme geleceklerine dair haber verdim tam o sırada Beomgyu: "taehyun benimle beraber biz ikimiz geliriz siz geçin." Diye mesaj atmasının üzerine arabada sıkışık gitmeyeceğimize şükrettim.

_________

Sahile geldiğimizde hepimiz Beomgyu ve Taehyunu beklerken el ele gelen çifti gördük. Annem omzuyla heni dürterek "beomgyu sevgilimi yaptı be?" Diye sordu. Gülümseyerek başımı salladım. Beomgyu annemi görünce sevgilisinin elini bırakarak annemin yanına koşarak ona sarıldı "soyeon teyze özlemişim seni ya" annemde Beomgyu'ya sarıldı sıkıca ve benim yanımda duran Taehyuna baktı "sevgilin sanırım hm?" Diye sordu şevkatli sesi ile. Beomgyu kafasını sallayarak "Taehyun, soyeon teyze. Soyeon teyze, taehyun." Diyerek onları tanıştırdıktan sonra ekledi "soobin'in annesi." Taehyun anladığında dair bir kaç mırıltı çıkartarak başını salladı ve anneme doğru gülümsedi "memnun oldum soyeon teyze." Annemde hemen gülümseyerek karşılık verdi ve Taehyun'un saçını okşadı.

Beomgyu üstündeki tişörtü çıkartıp eşyalarımızın olduğu şezlonga attı ve son giren kaybeder diyerek denize koşmaya başladı. Hepimiz hızlıca denize koşarken Huening Kai koşarken düştüğü için en son o geldi. Beomgyu ona ceza bulmaya çalışırken aklına başka bir şey gelmiş olacakki Taehyuna döndü "aşkım suyun altında öpüşelim." Hepimiz Beomgyu'nun bu +18(ayıp) fikrine yüzümüzü buruştururken Taehyun "bir tanem söyleme şöyle burada sap olanlar var." Dediğinde Beomgyu kahkaha atmıştı.

Huening, Yeonjun ve beni göstererek "bunlarda öpüşüyor. Bir ben kaldım!" Diyerek kafasını denize soktu ama bir metrelik yerde kendini boğamayınca vazgeçerek kafasını sudan çıkardı.

Ama ben kafasını geri suya soktum ve ensesine doğru oturdum "boğul hayvan." Dedim ama ayağımdan tutularak suyun altına çekilmem ile çığlık atmış ve ondan kaçarak Yeonjun'un arkasına geçtim. Yeonjun gülerek Kai'nin çırpınışları izledi. Tam o anda sırtında çokta belli olmayan sırt kasları gözüme çarptı. Kasları aşırı olmasasa iyi bir vücudu vardı. İstemsizce parmaklarım sırtına dokundu. Yeonjun bana döndü ve gülümsedi "hm?" Başımı iki yana sallayarak bir şey olmadığını anlatmak istedim.

Biraz yüzdükten sonra nefes tutma yarışması yaptık. Beomgyu kaybedince kendisine ceza olarak Taehyun ile suyun altında öpüşme cezası verdi.(🙄)

Taehyunu omuzlarından tuttu ve üçten geriye sayınca ikisinide suyun altına soktu. Uzunca bir süre ikisi çıkmayınca tam onları çıkarmaya gidecekken ikiside bir anda çıkınca korkup geriye doğru sıçradım. Beomgyu, Yeonjun ve Huening'e suyun altında öpüşmenin nasıl bir deneyim olduğunu anlatıyordu.

Bir saatimiz daha denizin içinde geçtikten sonra herkes denizden çıktı. Yeonjun ve ben sonda çıkmıştık. Yeonjun eliyle koluma dokundu. Ona döndüğüm an ıslak saçlarına dolaşmış yosunu gördüm "saçıma bir şey yapışmış o ne?!" Dedi telaşla. Telaş dolu surat ifadesine gülüp yanına gittim. Sol elimi omzuna koydum ve sağ elimle sağındaki yosunları alarak denize attım "hiç, yosun sadece." Diyerek diğerlerinin yanına ilerledim. O da peşimden geldi.

Uzunca bir süre yüzerek geçirdikten sonra akşam beş olmuştu saat. Herkes toplanmış kamp sandalyelerini açmış yuvarlak şekilde oturup, gülerek sohbet ediyordu. Onların yanında gidecekken Yeonjun seslendi "iskelede oturmak ister misin?" Heyecanla başımı salladım ve bizim için iki tane sweatshirt aldım. Denizden çıkmıştık ve rüzgar esiyordu. Bir tanesini ona verdiğimde teşekkür ederek kolsuz beyaz tişörtünün üstüne giydi. Bende aynı şekilde lacivert sweatshirtü giyerek yan yana yürümeye başladık.

İskeleye varınca sona kadar ilerleyip en ucuna oturduk. Hava daha kararmamıştı. Gün batımı manzarası çok güzel duruyordu. Bana bakarak gülümsediğini fark edince ona döndüm "ne oldu?" Diye sordum. Sweatshirtümün kapşonunu kapattı "hiç mi sevmiyorsun beni? Ya da sevmeyi deneyemez misin?" Diye sordu. Yine aynı konuydu. Yutkundum "bilmiyorum Yeonjun.." cümleye nasıl devam etsem diye düşünürken "sorun değil, sen beni sevene kadar bekleyebilirim." Dedi.

Onun bu halleri gerçekten çok hoşuma gidiyor. Onu seviyor muyum emin bile değilim. Ama en azından deneyebilirdik?

Sağ elimi basının arkasına koyarak ona yaklaştım "sanırım deneyebiliriz Yeon." Diyerek yavaşça onu öpmeye başladım. Kısa süre sonra Beomgyu'nun bağırması ve flaş ışığı yüzünden ayrılınca ona döndüm "YUH BUNE!?" diye bağırmasından sonra hızlıca ayağa kalktım ve onu susturmak için ona bağırıyordum ama o dinlemeden Huening ve Taehyuna sesleniyordu. İkisi geldiğinde telefondan fotoğrafı açarak heyecanla anlatmaya başladı.

Yeonjun ayağa kalkıp yanıma geldi "o zaman.. sevgilim olur musun?" Beklediğim soru gelmişti. Düşünmeden "olurum Yeonjun." Diyerek gülümsedim ve sarıldım. Sanırım onu seviyordum. Aşık olmayabilirdim ama şuanda onu seviyordum ve onunla iyi olacağımı hissediyordum.

_____

Ucyuzbinyilsonrayb

Medya ve bolumun alakasi yok ama sarkiya bayiliyorum🔥

Bu fic bok yoluna gitti iyice he

Bu arada bolum biraz kotu oldu sanirim kusura bakmayin kizlar😕😕💓

İyi okumalar😻⭐



Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 29 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

lips || yeonbin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin