fifteen

174 22 40
                                    

Aylar sonra yaz tatili'

"Soobin! Hazır mısın?!" Sesini duyduğum an oflayarak odamdan çıktım ve annemin yanına gittim. Mine teyze ve Yeonjun ile pikniğe gidiyorduk. O günden sonra annem bizim arkadaş olduğumuzu bildiği için sürekli bir buluşma ayarlıyordu. Ben bundan pek memnun olmasamda annem oldukça mutlu olduğu için sesimi çıkartamıyordum.

Elime yerdeki piknik sepeti ve bez poşeti olarak annemin yanından geçerek kapıya yürüdüm "hadi anne bizi bekliyorlar ya." Diyerek crocs terliklerimi giyerek annemi bekledim. Annemde kahverengi sandalet ayakkabısını giyerek kapıyı kilitledi ve önümden heyecanla yürümeye başladı. Bende hızlıca peşinden indim. Binadan çıktığımızda önümüzde duran beyaz arabanın arka camından Yeonjun el sallarken annem çoktan mina teyzenin yanına ön koltuğa oturmuştu. Bende arka koltuğa geçerek ortaya sepeti koyarak sağ tarafa oturdum. Yeonjun dudaklarını oynatarak 'neden aramıza koyuyorsun' diyerek kaşlarını çatınca göz devirerek önüme döndüm.

Mina teyze tam hareket edecekken Yeonjun "anne bekle sepeti bagaja koyayım da daha rahat otururuz." Dediğinde kolundan tutarak onu durdurdum "yok yok gayet rahatım zaten." Dememe karşılık kolunu çekerek kapıyı açtı be sepeti aldı "ama ben rahat değilim?" Dedi ve sepeti bagaja koyarak arabaya geri bindi.

Yola çıktığımızda Yeonjun şarkı açacağım bahanesi ile ortadaki koltuğa geçerek ön tarafa uzanarak şarkıyı açtı ve arkasına yaslandı. Annemler şarkıya eşlik ederken omuzumla onu ittirip "kaysana aptal." Dedim.

"Ne derdin varda soğuk davranıyorsun hâlâ? Kaç kere buluştuk o yemekten sonra hâlâ önceki olaylarda mı kaldın?" Diye bitirdiğinde başımı ona çevirerek bir kaç saniye baktım. Saçlarımı düzelterek sessizce konuşmaya başladım "nasıl davranmamı bekliyorsun Yeonjun? O gece hata yapmış iki kişiyiz. Annemler yakın diye seninle aşırı yakınlık kurmamı mı bekliyorsun? Bu biraz zor çünkü." Dediğimde yutkundu. Dost acı söyler kardeş ancak onunla ne dostum, ne de kardeşim yani ne diyeyim.

Piknik yapacağımız yere varınca örtüyü falam her şeyi yerleştirip biz de yere oturduk. Yemekten önce konuşurken Yeonjun çantasından uno çıkartıp annesine doğru salladı ve tek tek hepimize baktı "kaybeden dondurmaladı ısmarlar!" Dediğinde ben dışında diğerleri kabul demişlerdi.

Yeonjun kartları karıştırdı ama ben ona inanmadığım için tekrardan karıştırarak herkese dağıttım.

______

15 dakikalık oyun sonrasında sonunda kaybeden belli olmuştu. Mina teyze kaybettiği için dondurmaları o ısmarlayacaktı. Oturduğumuz piknik örtüsünden kalkıp annemi dürttü "gel şu ileriye falan bakalım market falan var mı diye." Demesiyle annemde kalkarak ona eşlik etmek için yanında gitti.

Ve tabiki Yeonjun ile baş başa kaldım. Boş boş etrafa bakarken ortamdan uzaklaşmak için Beomgyu'ya acilen beni aramasına dair mesaj attım ancak nafile amk. Beomgyu beyler mesaja bile bakamaz.

Yeonjun'un bana baktığın fark edince ona döndüm. Aramızda en fazla 2-3 karış mesafe vardı "Soobin, en azından arkadaş bile olamaz mıyız? Sadece arkadaş."  Diyerek umut dolu gözlerle gözümün içine bakıyordu. Ne demem gerektiği bilmiyordum ama şuanda onu öpmeyi çok istiyordum. Boğazımı temizleyerek konuştum "bilmiyorum Yeonjun. Biraz daha zaman ver bana olur mu?" Diye sordum. Reddetmemiş olmam bile onu sevindirmiş olacak ki gülümsedi "istediğin kadar beklerim." Dedi. Boş boş uno kartlarıyla uğraşırken kartları izliyordum bende. Tam o sırada Beomgyu aradı. Sakin kalmaya çalışarak ayağa kalktım ve hemen yanımızdaki ağacın arkasında dolanmaya başladım.

"Aptal mısın sen amk? Bir saat önce mesaj atmıştım gelmiş şimdi arıyorsun puşt!"

"Kanka benim bi ilişkim var amk? Aşk, love, sikiş falan anlarsın ya. Sen neden ara dedin?"

"Kanka dedim ya Yeonjunun anesi benim anemin exiymiş falan diye. İşte demin Yeonjun ile baş başa kalmıştımda kalkmam lazımdı."

"Oha öpüştük deme."

"Öpüştük... Şaka! Vallahi şaka!"

"Kanka tabi ver götünü hemen sonra çocukla baş başa kalmam diye ağla. Of bayılcam ya."

"Anlık gelişen bir şeydi o ya suscan."

"Sevgilim benim için yemek hazırlamış~ bende burda mal gibi seninle konuşuyorum orospu bi git başımdan ya Kai ne boka yarıyor git onu ara."  Cümlesinden sonra telefon tabiki yüzüme kapanmıştı. Kısa süre daha telefonla konuşuyormuş gibi davrandıktan sonra annemlerin buraya geldiğini görünce telefonu kapatmış gibi yaparak Yeonjun'un yanına oturdum "acıktım ben." Diyerek karnımı tuttum.

(Hay aq yeonjunu ye swn salak soobin)

Yeonjun annemlerin geldiğini işaret ederek "dondurmalar erimesin ilk önce onları yeriz sonra doyurusun karnını." Demiş ve annesinin ona attığı dondurma poşetini yakalayarak dondurmaladı çıkarttı. 2 çikolatalı, 1 vanilya ve 1 tane naneli almışlardı. Yeonjun hemen naneliyi almıştı. Büyük ihtimalle o da benim gibi naneli dondurma seviyordu. Dudaklarımı büzerek annemlere baktım "bir tane mi naneli aldınız?" Diye sorunca annem başını salladı "son bir tane kalmıştı." Deyince başımı salladım. Önüme uzatılan dondurmaya, sonrada uzatan kişiye baktım. Yeonjun naneli dondurmasını bana uzatıyordu.

Aşık bence.

Bir saniye bile düşünmeden dondurmayı elinden aldım "teşekkürler~" paketini açarak hızlıca dondurmamı yemeye başladım. Yeonjunda vanilyalı olanı alıp yemeye başlamıştı. Seviştiğim çocukla karşılıklı dondurma yeme keyfi.✌🏿

_______

Biktim ficden sanirim.

Sunlari hemen mutlu yapilmi bitirsem yoksa soobinimi oldursemkine

lips || yeonbin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin