lunapark

289 13 49
                                    

arifin dilinden...

bugün cenan emre ve ben lunaparka gidecektik. çok heyecanlıydım çünkü lunaparkları çok seviyordum.

...

lunaparka vardığımızda cenan çok garip hareketler sergiliyordu. adımları sarsaktı ve gitmek istemiyor gibiydi. emre bişeyler anlatıyordu ama ben şuan cenana odaklanmıştım.

"-cenan iyimisin?" bakışları korkak bir şekilde bana döndü. "-iyiyim. birşey yok." içeri girdiğimizde emre bilet almak için yanımızdan uzaklaşmıştı.

"-cenan gelmek istemiyor gibiydin. seni zorlamadım değil mi?" her zaman olduğu gibi biraz düşünüp cevap vermişti. sadece bana böyleydi. normalde hiç düşünmeden konuşurdu.

"-hayır arifim zorlamadın." bana arifim diyordu ve bu benim öyle hoşuma gidiyordu ki...

emre yanımıza gelip biletleri vermişti. "benim çok acil bi işim çıktı. gitmem lazım size iyi eğlenceler." diyip gitmişti.

emre gittiği için üzülmüştüm ama cenanla baş başa kaldığım için mutluydum.

"-gel hızlı trene binelim!" cenanın bakışları bi gözlerime bide dudaklarıma değdi. "-arif... ben hiç gelmedim buraya, korkuyorum o yüzden."
yanağına bir öpücük kondurup geri çekildim.

"-ben yanındayım. hiç bir şey olmayacak."

hızlı trene binip biletlerimizi vermiştik.

"-ağlarsam tren raydan çıkarmı?" söylediği saçma ve komik şeyle gülmemeye çalışarak bakışlarımı ona çevirdim.

"-sakın ağlama! uçarız bak." gözlerini açıp bana bakmıştı. ifadesi çok komik olduğundan gülmeden edememiştim. "-şaka yapıyorum. ağlama diye." söylediğim şeyle yüzüne bir gülümseme yerleştirip sinsice bana baktı.

piç smile mı atıyor o bana?

"-yani ağlamamı istemiyorsun. doğru mu anladım arifim?" tam cevap verecekken trenin çalışmasıyla önümüzdeki demire tutunmuştum.

ben heyecandan çığlık atıyordum ama cenanda tık yoktu. kafamı ona çevirdiğimde gözlerini kapatmış ve arkasına yaslanmış olduğunu gördüm. elini tuttuğumda gözlerini açarak bana baktı.

önümüze döndüğümüzde cenan korkudan kendi kendine konuşmaya başlamıştı. "-ben daha çok gencim Allah'ım." gülmeye başlamıştım. "-arif güloğlu sana aşığım!" bağırarak söylediğine karşı gülüşüm ve çığlıklarım durmuş. yerini sessizliğe bırakmıştı.

öleceğim korkusuyla bana aşkını itiraf etmişti. hızlı tren bile hareket etmiyor gibiydi. zaman durmuştu. kalbim hızla çarpmaya başlamış ve her bir zerrem sanki yanmaktan kül olmaya başlamıştı.

şok olmuş bir şekilde cenana baktım. "arifim. aşığım sana." kalbim duracak gibi olduğu için susması için dua etmeye başlamıştım.

cevap vermediğim için onu sevmediğimi düşünmüş olacakki "-bak biliyorum..." nefes nefese konuşuyordu. "beni sevmiyorsun ama..."
sözünü bölen şey dudaklarımla onu susturmam olmuştu.

cenan adıgüzel bana aşıktı.

cenan adıgüzel'i öpmüştüm.

cenanım...

ayrıldığımızda tren durmuştu ve ikimizde nefes nefeseydik. kalplerimizin sesi birbirine girmişti. elimi cenanın kalbinin üstüne koymuştum.
"-senin için..." gülümsedim ve onunda elini kalbimin üstüne koydum. "-senin için..."

"-inin lan artık!" yanımızdakilerin söylediğiyle trenden inmiştik.

"-bende sana aşığım cenan adıgüzel." yürürken söylediklerimle cenanın adımları duraksadı bir an bayılabileceğini bile düşündüm.

"-cenan..." diyerek kolunu tuttuğumda beni kendine çekerek sarılmıştı. bende ona sarılmak için  parmak ucunda yükselmiştim.

yazarın anlatımıyla...

günlerden 1 temmuzdu. cenanın doğum günüydü. cenan ilk defa doğum günlerinden nefret etmiyordu, arif ona en büyük hediyeydi.

arif farkında olmasada cenan artık 1 temmuz tarihinden nefret etmiyor,aksine en sevdiği gün olarak görüyordu.

bir hızlı tren sayesinde kavuşmuşlardı. onları ayıran hiç bir şey olmayacaktı,yani onlara göre...

merak etmeyin bitmedi kitapp yeni bölüm gelecek umarım bölümü beğenmişsinizdirrr hepinizi çok seviyorum okuyan herkese teşekkürler 🎀💋😻

begonvil~arcenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin