cenanın dilinden...
selenin cenazesinin üzerinden 1 ay geçmişti. arif iyileşmişti ama hepimiz bitik durumdaydık.
oğuz... onu söylemek bile istemiyordum. tedavi görüyordu. bir kız çocuğu evlat edinmek istemişti ama durumu git gide kötüleştiği için izin vermemişlerdi...
arif iyi olsun diye hergün hediyeler alıyor,onu mutlu edeceğini düşündüğüm sürprizler yapıyordum.
oğuz kendini eve kapatmıştı,bazen ziyarete gittiğimizde duvarlarla konuşuyordu.
bir ara sormuştum napıyosun diye.
"-selen soru sordu da onu cevapladım." demişti.
selen öldüğünden beri sanki o hiç ölmemiş gibi yaşamıştı, ki bu hiç sağlıklı değildi çünkü bunun sonu akıl hastanesiydi."-arifim bak senin için limonlu kek yaptım. evet biliyorum ben kek yapmayı bilmiyorum, senin kadar güzel yapamamışımdır ama..."
dudaklarıma kapanarak beni susturmuştu. geriye çekildiğinde yüzüme baktı. "-cenan ben iyileştim, biliyorsun değil mi? kendini bu kadar yıpratmana ne gerek var sevgilim..."
gözlerimi kırpıştırıp arife baktım. "-arif ben sensiz yaşayamam ki..."
konu onsuzluk olduğunda gözlerimin hızla dolmasına hakim olamıyordum.
koltukta ona biraz daha yaklaşıp çenesinden tuttum. burnundan,gözlerinden,dudağından,yanaklarından öperek geriye çekildim ve yüzünü ellerimin arasına aldım.
"-ben şuan sana sarılırken bile... şuan bile canın yanar diye korkarken... nasıl toprağına sarılayım arif? sen yaşayabilirmisin sensiz..."
onunda gözleri dolmuştu.
"sustu bu gece,
karardı yine ay.
kaldı geriye,
cevapsız sorular..."yazarın anlatımıyla...
ayşegül, uyandığında yanında ozan yoktu. telefonunu çıkarıp aradığında da ona ulaşamamıştı.
mutfağa girdiğinde masanın üzerindeki mektubu görmüştü. eline alıp okuduğunda ayrılık mektubu olduğunu anlamıştı.
sarı saçlarını kulağının arkasına atıp göz yaşlarının düşmemesine dikkat ederek mektubu okumaya başlamıştı.
"sevgilim... ayşegülüm
biliyorum, ikimizde istemezdik sonumuzun böyle olmasını. sende istemezdin. ama ben gitmeye mecburum. ve ayşegülüm. zamanında terk edişinin acısına, ben şimdi gidiyorum..."gitmek kelimesi bile kalbine bir acı sapladı ayşegülün. her şey üst üste geliyordu.
arifin kanseri,selenin ölümü,ozanın terk... hayır terk edişi değil. terk etmemişti o. mecbur kalıp gitmişti.
en azından ayşegül buna inanmayı istiyordu. mektubu göğsüne bastırıp gökyüzüne çevirdi ayşegül bakışlarını. "-bizim sonumuz,tüm evrenlerde aynıymış ozanım..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
begonvil~arcen
Fanfictionsonunda hayallerine kavuşan arif,orada yaşayacağı şeylerden habersizdi... "normalde en sevdiğim kek kakaoluydu ama arif sevdiği için artık limonlu kek olmuştu." "sana aşığım arif güloğlu!" "çiçekler? sana. begonvil..." UYARI! smut vardır! sonu angst...