NEFES 1

47 10 20
                                    

Ruhu çok ağrıyordu,
Her zaman gülmüş olsa bile...

~Şeker Portakalı

~Şeker Portakalı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Anne, çok heyecanlıyım! Okul çok güzel bir yermiş, Güzin Teyzem öyle söyledi."

"Hı-hı." Annesi her zamanki gibi kızını dinlemiyordu. Telefonu çaldığında kızının üstünü giydirmeyi bırakıp telefonuna koştu. "Alo? Geliyorum Fuat, geliyorum! Evet, kızımı okula bırakacağım, gecikirim."

Karşı tarafı bir süre dinledi Hande Hanım. Oysa kızını hiç böyle dinlememişti. "Yok ya, biliyordur yolu. Hemen mi gelmem lazım? Of Fuat, of! Nasıl geleyim ben oraya uçayım mı?"

Hande Hanım duyduklarıyla ağzını kocaman açtı. "Ne?! Evimin önünde araç mı bekliyor?! Bir saniye, tamam Fuat, tamam iniyorum!"

İlay üstünde okul formalarıyla annesine baktı. "Ne oldu anne?"

Annesi sorduğu soruya cevap vermedi. Ama İlay, annesinin hareketlerinden cevabı anlamıştı. Hande Hanım, hemen odasına gidip üzerine dantelli kırmızı bir bluz ve altına oldukça kısa bir kot şort giydi aceleyle. Hemen yatağının yanı başında duran kırmızı stiletto ayakkabılarını ayağına geçirdi. Apar topar dudağına kırmızı bir ruj sürdü. İlay üstünde okul formaları ve yapılmamış saçlarıyla ona bakıyordu. Saçları çok dağınıktı. Sırtındaki çantası bomboştu. Çünkü çantayı Güzin Teyzesi almıştı, ama annesi çantanın içini doldurma gereksinimi görmemişti. Dudaklarını büzdü.

Annesi saçlarını da hafif dağıttıktan sonra İlay'a baktı. Aynadan kızına bir süre baktıktan sonra kızına döndü. "İlaycığım, seninle bazı konuları konuşmamız lazım."

İlay küçük adımlarla annesinin yanına geldi. Saçları dağınık olduğu için annesi bir an yüzünü buruşturdu ancak kızının saçlarını düzeltmedi hatta dokunmadı bile. "Bak, ben bazen eve gelemeyebilirim. Eğer bir şey olursa Güzin teyzene gidebilirsin. Ha bir de, sen okula bir hafta geç başladın, aslında başlamana da gerek yoktu ama evde tek kalamayacağın için mecburen gönderiyorum. Neyse bir hafta geç başladığın için öğretmenin sana sorabilir, sen de hastaydım dersin, tamam mı? Ben çıkıyorum, okul yolunu zaten biliyorsundur. Biraz geç kalmışsın ama koşarak gidersin." Hande Hanım, hemen İlay'ın ayakkabılarını önüne uzattı ve İlay ayakkabılarını giydi. Okul yolunu bilmiyordu.

"Anne, ne olur seninle geleyim. Bari beni okula bırak, ben yolu bilmiyorum. Lütfen."

"Olmaz İlay, seni arabaya almazlar. Yürürsün işte."

SESSİZLİĞİN HAYKIRIŞLARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin