ℐ̇𝓎𝒾 ℴ𝓀𝓊𝓂𝒶𝓁𝒶𝓇𝓇!
🫶🏻༻Chase Atlantic-Friends༺
Salon kapısından ilk önce dizlerinin tam üzerinde bitmiş siyah şık bir elbise giymiş,45'lerinde bir kadın,daha sonra ise uzun boylu 50 yaşlarında falan bir adam gelmişti. Gözlerimi ondan çekip Murata baktım sorgularcasına. Çok meraklandırmıştı beni,ve o yok. Sanırsam yani. 1 dakika sonra kafamı çevirdiğimde salona giren adamı görünce gözlerim şaşkınlıktam kocaman açıldı. O komşu,bu komşu muydu? Boyu muhtemelen 1.90 falandı. Camda hem telaştan, hemde uzak olduğundan dolayı görememiştim. Ama şimdi gayet net görüyorum. Yapılı bir vücuda da sahipti. Keskin çene hattı,benim gibi kumral saçı,açık kahverengi gözleri vardı.
Ona baktığımı farketmiş olmalı ki olduğu yerden dönüp bana bakmıştı. İlk gördüğüm anı hatırlarken yanaklarım kıpkırmızı kesilmişti. Gözleri yanağıma değdikten sonra gözlerime baktı. Daha sonra ise komple beni süzüp kimse farketmeyecek bir şekilde tebessüm etti. Yani tam tebessüm değildi ama,dudağının kıvrılışını gördüm işte!Gülüşü de dikkat çekiciymiş.
Bakışlarımı ondan çektim hemen. Zuhal teyze ve nihat amca da gelince koltuklara geçtik. Yanımda Murat,karşımda ise o adam. Murata dönüp sessizce konuştum.
"Murat,bu adamın adı ne?"
"Kimin?Kocanın adı mı? Kocanın adı Serhat."
"Elimin tersindesin bak."
"'Şşş,kayınvalidenlerin yanında öyle bir saygısızlık yapma.Kötü gelin."
"Susar mısın artık?"
"Tamam be."
Serhatın anne ve babası,Zuhal teyze ve Nihat amcayla konuşuyordu. Serhatın elinde ise telefon vardı. Yaklaşık yarım saat aynı şekilde devam ettikten sonra,Zuhal teyzenin bugün için tuttuğu çalışan gelip masanın hazır olduğunu söyledi. Hepimiz ayaklanıp yemek odasına geçtik. Yemek masasına oturduğumuzda murat hainlik yapıp yanıma değil,karşıma oturdu. Baş kısımlarda Nihat amca ve Zuhal teyze,diğer baş kısımda ise Serhatın anne ve babası oturuyordu.
Serhat ise muratın boş kalan yanına oturmak yerine,yanıma oturdu. Benim?yanıma? Oturdu? Kafasına öyle esmiş demek ki. Yemek yenmeye başlanmıştı. Et vardı,ama et yemediğimi bildikleri için bana koymamışlardı. Sofradaki yemekler,nasıl desem? Çok modren. Canım makarna çekti. Yavaşça bakışlarımı ıstakoz yiyen Serhat'a çevirdim. İstemsizce yüzümü buruşturmuştum. Bir insan nasıl yer öyle şeyleri? Iyy. Serhatın bana baktığını hissettim. Bakışlarımı tabaktan çekip ona baktım. Gülüyordu. Bu adamın gülmediği bir zaman dilimi yok mu? Istakozunu sağa çekerek,domates çorbası içmeye başlamıştı. Istakoz'a iğrenerek baktığımı görmüş demek ki. Ama muhtemelen çorbaya da öyle bakıcam. Sofrada sevdiğim hiçbir şey yok resmen! Aç kaldım şimdilik. Kim bilir ne zaman kalkarlar. Yememek de ayıp olur şimdi. Kaşığımı istemeden de olsa alıp çorbayı içtim. Yavaşça yutkunup çorbayı içmeye devam ettim.
Çorba bittiğinde,bende bitmiştim. Kaşığımı kenara bıraktım. Ben çorbamı anca bitirdim ama, masadaki herkes bütün tabaklarını boşaltmıştı. Sofradan kalktılar ve salona geçtiler. Murat yürürken yanıma geldi hızla.
"Kocanı beğendin mi kız?"
"Evet."
"Ooo,açık sözlülük diyorsun he?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝖦𝖤𝖫𝖤𝖢𝖤𝖪𝖳𝖤𝖭 𝖦𝖤𝖢̧𝖬𝖨̇𝖲̧𝖤⇜
Teen Fiction༒ Gözlerimi açtığım an,hiç birşey hatırlamıyordum. Benliğim koca evrende kaybolmuştu. ~ Bedenime gelen titremeyle iç çekip ayağa kalktım. Camın önüne gelip,camı kapatacakken karşı camda sigarasını içip odamın içine bakan adama baka kaldım. Ne zaman...