İsagi ile çok yakın arkadaştınız,Ailen ile sen 2 yaşındayken Chicago'dan Japonya'ya taşınmıştınız.Siz yan komşunuz olan isagi ve ailesi,sizin ailenizle çok iyi anlaşmıştı.Aradan yıllar geçti,isagi ile birbirinize karşı hep samimi ve sevgi doluydunuz.Aileleriniz bundan memnundu,çünkü y/n'nin Japonya'ya alışmasını isagi sağlamıştı,y/n ise İsagi'nin çekingenliğini oldukça azaltmış ve arkadaşı olmuştu.
Sen ve isagi,her haftasonun da buluşur,tüm gün futbol oynardınız.Bu küçüklükten kalma bir alışkanlıktı ve hala devam ediyordu.
Maçtan sonra soluk soluğa su içmek için bir köşeye oturdunuz,daha sonra telefonuna bildirim düşer.
-Hey isagi,annem bana mesaj atmış.Acilen eve gelmemi söylüyor.
İsagi telaşlandı
-H-ha,tamam.Hemen gidelim.
Oraya hızlıca gittiniz ve oldukça yorgundunuz,İsagi merakla evinizin zilini çaldı.Karşınıza anne ve baban çıktı,gülümsüyorlardı.Sana bir mektup verdiler.
-Bu sana gelmiş y/n.
Merakla paketi açarken İsagi stresten terliyordu,kağıdı görünce gözlerin fal taşı gibi açıldı.
-İNANAMIYORUM! BLUE LOCK'A KABUL EDILDIM! İSAGI!
İsagi'nin gözleri parlar ve kağıdı eline alıp inceler,sana sımsıkı sarıldı.Daha sonra anne ve babanız da katıldı.
-Y/n,..inanamıyorum! Bu hayalini gerçekleştirmek için harika bir fırsat!
-Evet!
*Zaman atlaması 777*
Yatılı olarak kalmak üzere Blue lock binasına doğru yol aldın.Sen gitmeden önce anne ve babandan çok isagi ile sarıldınız,çünkü hiç ayrılmayan sizi şimdi bir ayrılık bekliyordu.Ve bu kısa değildi.
☆Blue lock'ta Y/n çok zorlanıyordu,Ego-san aşırı disiplinliydi ve herkesin canını okuyordu.Y/n duygusallıktan çıkmıştı,artık buz gibi soğuk bir kişiliği vardı.Blue lock'da kaybettiği zamanlar oldu,ceza aldığı zamanlar oldu,tüm gün antrenman yaptığı zamanlar oldu.Bu onu çok güçlendirdi.Artık daha da mükemmel oynuyordu.
Fazla gelişmişti,fakat günün birinde y/n ve takımı 1-3 maçı kaybetti.Bu durum elemelere neden oldu.Ve elenenlerden biri de sendin.
Oldukça sinirliydin,bu evreye gelene kadar aylarını harcamıştın,ve şimdi tek bir maç yüzünden atılmış ve futbol kariyerin sona erdirilmişti.
İsagi ile buluştunuz,ona sıkı sıkı sarılmak yerine,delici bakışlar atıyordun.Kollarını sarılmak için iki yana açmış isagi,gelmeyeceğini fark etti ve kaşlarını çatıp sana baktı;
-Y/n?
İç çekip bir banka geçtin,İsagi öylece sana bakıyordu.
-İyi misin?
-...
Cevap vermediğini fark eden İsagi'nin endişesi artar.
-Eğer elendiğin için üzgünsen bu çok saçma,Ronaldo gibi olamasan bile hala umut var,Japon futbolunda oynayabilirsin! Neden suratını asıy-
-SURATIM ASIK FALAN DEĞIL!
İsagi susar ve yutkunur,sana ne olduğunu anlamaya çalışıyor,acaba artık beni sevmiyor mu diye düşünüyor,ama hayır..bu çok mantıksız,siz en yakın arkadaşlarsınız.
-Y/n..yanlış bir şey mi yaptım?
(Kafanı ona çevirdin)
-Yapmadın.
-Ama benim tanıdığım y/n benden ayrı kalırsa,kavuştuğumuzda beni boğacak dereceye kadar sarılırdı,hevesle yaşadıklarını anlatırdı...ne oldu sana?
-Ben,sadece...seninle alakası yok.
Üzgün suratından nazikçe tutar ve parlayan gözlerle sana bakar.
-Yalan söyleme.
Elini tuttun ve aynı şekilde ona baktın,şimdi fark ediyordun.Sen artık kalpsizdin..
-B-ben,acımasızlaştım.Kalpsiz oldum,özür dilerim.
İsagi endişeyle sana bakıyor ve yanağını parmağıyla okşuyor.
-Senin altından bir kalbin var,görünüşe bakılırsa orada çok uzun süre kaldığını için adapte olmuşsun,bu çok doğal.Endişelenme.
Rahatlayarak gülümsedin ve ona sarıldın.
-Seni hala çok seviyorum,isagi.
-Aynısı senin için de geçerli