2.BÖLÜM. Karşılaşma .

67 13 152
                                    

Evet , tanıştık . Siz benim hikayemi öğrendiniz ve eğer burdaysanız benim hikayemin bir parçasısınız . Sizde birer Karahan askerisiniz ve biz bu savaşı kazanıcaz . İlk önce düşmanlarım hakkında konuşalım . Kasırga Örgütü : Patronu Alpay ve Gözde . Benden dört yaş büyük bir oğulları var . İsmi Ayaz Arslan . Tek hedefim onlara gerçek Arslanın kim olduğunu göstermek . Evet , artık bizzat bu işin içindeyim . Çocukken çok korkuyordum ama şimdi zevkle onları öldüreceğim zamanı bekliyorum .

"Saat 16:47 Karahan . Yemek için dışarı gitmek istediğinize emin misiniz ? " dedi Metin . Gülümseyerek ona baktım ve "Metin bana sizli hitap etme artık ve evet dışarıda yiyeceğim ."dedim . Metin "Malesef Karahan size böyle hitap etmem daha iyi ve dışarı yalnız kalmanız tehlikeli . Bırakın adamlarda sizinle gelsin ."dedi . Benim yanımdan hiç ayrılmıyorki . Aslında birazda dinlenmeleri için bunu yapıyordum . Metine sakince "Endişelenecek bir şey yok Metin . Ben adamlarsız ve yalnız çıkıcam . Hem bir şey olursa kendimi koruya bilecek kadar eğitimim var merak etme . Arabamı hazırlatırmısın . " dedim . Evet , bu gün yalnız kalmak istiyorum . Zaten bu olaylar yüzünden çok değiştim biraz dinlenmek benimde hakkım . Metin anlayışla odamdan çıkarken ben yemekten sonra gideceğim silah eğitimimi düşünüyordum . Hocalar beni çok zorluyor . Sanki benimki can değilmiş gibi . Metin kapıyı çalıp yeniden içeri girdiğinde "Arabanız hazır Karahan isttediğiniz zaman çıka bilirsiniz ."dedi . Oturduğum sandalyeden yavaşca kalktım ve masamda duran gözlüğümü alıp taktım . Geçen gün yaptığımız dövüş eğitimi zamanı dikkatsizliğim sonucu gözümün biraz üstünde kaşımın altında bir çizik oluştu . O iz geçene kadar geceleri bile güneş gözlük takıyorum . Hatta artık bunu hobbi edindimde diye bilirim . Odadan çıkıp yavaş yavaş merdivenleri inmeye başladım . Kapının önünde bekleyen adamlarımdan biri kapıyı açtı . Evden çıktığımda hemen önümde arabam beni bekliyordu . Arabaya binmek için kapıyı açtığımda Metin "Bir sıkıntı olsa sadece ara hemen ordayız ."dedi . Gülümseyerek olumlu anlamda kafamı salladım ve arabaya bindim . Şimdi gazlama zamanı . Hızı sevdiğimi söylememiştim sanırım . Arabayı hızlıca kullsnarak önceden rezerv ettirdiğim restorana 15 dakikaya vardım . Arabadan inip anahtarı valeye vererek restorana doğru yürümeğe başladım . Metinin beni yalnız bırakmayacağını biliyordum . Arkamdan üç arabanın beni takip ettiğini anlamamda çok geç olmamışdı . Restorana girdiğimde benim için ayarlanan masaya geçtim . Etrafta hiç insan yoktu . Garson masaya yaklaşıp önüme bir menü bıraktı .

"Hoşgeldiniz Melek hanım . Siz menüye bakın ve kararınız neyse lütfen bana söyleyin . " dedi . Sabır Metinin benim için ayarladığı bu sahte isim beni deli edicek .

"Öncelikle bana bir kırmızı şarap lütfen ve küllük ."dedim . Bu gün biraz kafa dağıtalım . Çünkü bu gün o gün . Aslında Metinin beni yalnız bırakmasının sebebide bu . Bu gün yangın günü . Bu gün vahşet günü . Bu gün ölüm günü . Bu gün kaybediş günü . Ben kaybettim ailemi , annemi , babamı , çocukluğumu , gençliyimi her şeyimi kayb ettim .

"Başka bir arzunuz varmı ?"diye sordu garson . Ne ara geldiki o ? Hayır anlamında kafamı salladığımda garson yavaşça uzaklaştı . Hiç bir şey yemeden saatlerce şarap içtim . Tabiki sigarada olmazsa olmazımız . Evet , zararlı ama korumak istediğim bir hayatım yok . Telefonum çaldığında ufak çaplı şok yaşadım . Arayanın dövüş eğitmenim olduğunu görmek canı sıkarken ayağa kalktım . Garson hemen kafamın üstünde bitince "Buraları toparlama geri dönüyorum . Telefonu cevaplamam lazım . " Ben telefonumu açarak kadınlar tualetinin yolunu alırken birisinin bana süratle çarpmasıyla telefonum ve gözlüğüm yere düştü . Kafamı kaldırdığımda gördüğüm adama "Kör müsün ? Önüne baksana ."dedim . Adam bana bakarak "Kusura bakmayın ."dedi . Tabi efendim hemen .

"Ne demek kusura bakmayın ? Kusura bakarım . Beni iyi dinle . Önünü görmüyorsan evden çıkmayacaksın . Anlaşıldı mı ?"diye bağırdığımda uzun boylu , yakışıklı bir adam "Ne oluyor burda ? " diye bağırdı . Bana çarpan adam başını eğerek "Efendim ben bayana çarptım . Özür diledim ama ..." dediğinde yumruk yaptığım elimi suratına geçirerek "Sensin lan bayan . Saygısız kör . " dedim . Sonra yüzümü şu efendim dediği adama tutarak "Yanındakı adamlara insanlığı ve yürümeyi öğret ."dedim . Adamın dudağının yukarı doğru kıvrıldığını görmek sinirlerimi bozmuştu . Yavaş adımlarla bana yaklaşarak yere eğilip telefonumu ve gözlüğüme alıp bana uzattı .

İki Düşman Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin