"Bebekler, kardeşler ve ne olduğu bilinmeyen hisler."
Genç önünde duran kapıyı çaldı. Bir süre beklemesinin ardından kapı açılmıştı. Kadın küçümseyen bakışlarla çocuğu inceledi. "Ne işin var senin burada?"
"Bayan Tucker iyi günler ben Veronica için geldim, derslerine yardımcı olabilmek için."
"Senin ailene kapımız kapalı." dedi kadın kapıyı kapatmadan önce. Seungmin kapatmaması için kapıyı tutmaya çalışmış ama başaramamıştı. Kapının ardından belki bir umut duyar diyerek konuşmasına devam etmişti.
"Kızınıza kızgın olduğunuzu biliyorum, anlaya da biliyorum. Ancak derslerinden geri kalması onun için kötü olur. Belki biliyorsunuzdur ben okul birincisiyim, bir gün bile kiliseyi kaçırmadım. İyi bir hristiyan ve öğrenci olmak için çok çabaladım bu zamana kadar. Kızınızı kötü etkileyeceğimi düşünüyor olabilirsiniz ancak ben böyle düşünmüyorum. Abim yüzünden ailemize sırt dönmüş olabilirsiniz ancak herkes bilir ki biz birbirimizden çok farklıyızdır."
Seungmin kapının önünde bir süre daha beklemişti. Ancak tık yoktu. Çocuk pes etmiş dönüyorken kapının sesiyle heyecanla ardına baktı. Kadın duygusuzca ona bakıyordu. "Sadece bir saat."
Çocuk heyecanla onaylamış ve hemen eve girmişti. Annesi Veronica'nın odasına çocuğu götürmüştü.
Seungmin kapıyı çaldı ve aldığı gir komutuyla içeri girdi. Kızın saçı başı dağılmış bol pijamalarıyla oturuyordu. Gözleri şişmişti belli ki ağlamaktandı.
"Selam." dedi oğlan kapıyı içeri girmesinin ardından tekrar kapatmıştı.
"Ne işin var burada?"
Kapının önünde durmuş çocuk kıza bakıp gülümsedi. "Yardım etmek için gelmek istedim. Okulda verilen ödevleri getirdim, istersen derslerinden geri kalmaman için yardım edebilirim. Ya da sadece konuşabiliriz."
Kız yatağından kalkmış ve oğlanın oturması için masasının önündeki sandalyeyi göstermişti. Seungmin bir şey demeden geçip oraya oturdu. "Ne konuşmak istiyorsun? Abin mi gönderdi seni?"
"Hayır, geldiğimden haberi yok. Ben sadece senin ve bebeğin yalnız olmadığını söylemek için geldim."
Kız bu sefer yatağının ucuna yani seungminin karşısına oturmuştu. "Babasız bir çocuğu doğurmayacağım Seungmin."
"O babasız değil zaten, abim her şeyin sorumluluğunu almaya hazır."
Kız histerik bir şekilde gülmüştü. "Biliyorum, kendisi evlenmeyi bile teklif etti."
Seungminin kaşları havaya kalkmıştı bu sözlerle. Abisi hikayeyi anlatırken bu detayı atlamıştı nedense.
"O halde sana babasız olacağını düşündüren ne?"
Kız gülümsedi. Yüzünde, ifadesinde rahatsiz edici bir şeyler vardı sanki.
"Anlayamayacağın şeyler var Seungmin. Abine anlattığımda bana çocuğu aldırmam için yardımcı olur sanıyordum. Ancak o bebeği hemen kabullenip evlenebileceğimizi asla çocuğunu yalnız bırakmayacağı gibi bir çok şey zırvaladı."Kız ellerini karman çorman olmuş sarı saçlarında gezdirdi. Bir yandan stresle bacağını sallıyordu.
Seungmin ise onun sözlerine anlam veremiyordu. Abisi bu kadar destekçi iken Veronica neden bebeği aldırma konusunda ısrarcıydı ya da neden Chris'e bu kadar sinirliydi bir türlü anlam verememişti işte.
"Seni neyin rahatsız ettiğini anlayamıyorum. Abim elinden geleni yapmış işte neden sanki onun yaptıklarından memnun değilmişsin gibi konuşuyorsun?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
priest - 2min
Fanfiction"İnsanoğlu günahkar mıdır? Elbette günahkardır tanrım, elbetteki sen haklısın. Ancak bir insanı sevmek günah mıdır? Tanrım ben senin yolundan ayrılmak istemem, her daim senin izinden yürümek isterim. Ancak tanrım, ancak bir günah bu kadar güzel is...