kör dalgalar, kuytularda, kayalara vuruyor bu vakitlerde..
gam dolu göçebe kuşlar huysuzlar.
yaygılar titrek,
gök inim inim inliyor..
kederler sürükleniyor yalnız kalmışların adalarına.
ağaçlar, selam duruyorlar şerazat rüzgara..
bu vakitlerde doygun bir hüzün yaltaklanıyor onlarda,
onlar ki; simsiyah göğe yeğ olsun diye çeker bayraklarını..
taşkın bir cesaretle, pruvalardan ayaklarını değdirirler hırçın okyanusa!?
yelkenleri umutsuz kalır bazıları,
gözcülerin buğulu camları umut arar karartılarda..
iskelede göğsünü germiş dolaşan haydutlar,
kapkara dişleriyle kuşlara merak salan uvarlar,
gözleri belaya tok pırçaklar ve cellatlar..
ufuklar ve sancı büsbütün alınlarında gizlidir.
ancak onlar bile ölümün çığlığına boyun eğmişlerdir.
şapkaları kanırtkan bir işarettir onların başlarında..
ancak onlar bile boyun eğdiler ölümün çığlığına..