(\ (\
('• ֊ •') ♡
━O━O━━━━━
Migos, KAROL G, Snoop Dog-
My Family
Warning: Tecavüz bahsi
Minik Fuyuko artık 14 yaşına basmıştı. Ailesiyle iyi anlaşıyordu, en azından yaşayanlarla...
Shinichiro, arkadaşları Kazutora tarafından öldürülmüştü ve bu Fuyuko'yu çok kötü etkilemişti.
Abisini kaybeden minik kız günlerce ağlama nöbetleri geçirmiş, harap olmuştu.
Böyle zamanlarda Emma ona sarılır, birlikte ağlarlardı. Mikey onlara bakar, sonra ise dışarıya çıkardı. Onu da bu durum fazlası ile etkilemişti.
Ama Fuyuko her şeye rağmen güçlü durmaya çalışmıştı. Geçmişi bir kenara atarak her zaman şimdiki âna odaklanmaya önem göstermişti.
Şimdi ise heyecanla Musashi Tapınağı'na doğru motorunu sürüyordu.
Mikey ona motor sürmeyi öğretmiş, ona hep destek olmuştu. Mikey onun gözünde Shinichiro'dan sonra dünyanın en iyi abisiydi.
Motorunu durdurunca hızla inerek merdivenleri ikişer ikişer çıkmaya başladı. Sonunda Mikey'yi görünce yüzünde kocaman bir gülümseme oluştu Fuyuko'nun.
Mikey bir konuşmaya hazırlanıyordu belli ki. Fuyuko, en arkada olan yerini aldı ve beklemeye başladı sabırsızca. Küçüklüğünden beri sabırsız bir çocuktu Fuyuko.
İleriye geriye sallanarak Mikey'nin konuşmasına başlamasını beklemeye koyuldu.
Mikey onu hiç gözünün önünden ayırmazdı. Önemli toplantılara bile normal bir üye olmasına rağmen onu da götürür, onun da fikirlerini alırdı. Bu Fuyuko'yu çok mutlu ederdi çünkü önemsendiğini hissederdi.
Bazen geceleri kabuslarla uyanınca Mikey onu sakinleştirir ve birlikte sarılarak uyurlardı. Fuyuko abisinin pek göstermese bile ne kadar sevecen olduğunu pek de iyi bilmekteydi.
Mutlu hissediyordu Fuyuko, mutluydu çünkü abisinin etrafındaydı. Abisi onun en değerlilerinden birisiydi.
Mikey sonunda Fuyuko ile göz göze gelince konuşmasına başladı.
Pah-chin'in arkadaşlarına olanlar anlatmaya başladı. Onu dikkatle dinleyen Fuyuko 'tecavüz' lafını duyunca karnına bir yumruk yemiş gibi oldu. Midesi bulandı Fuyuko'nun, kalbi tekledi.
Kardeşleri onun geçmişini bilmiyordu ve Fuyuko ise travmalarını anlatarak tekrar yaşamak istemiyordu. Bilhassa hassastı bu konularda bahsi geçen kişi kim olursa olsun.
Terleyen elleriyle oynarken gözleri ayak uçlarına indi. O hâlâ derinlerinde minik ve savunmasız bir kız çocuğuydu.
Toplantı bitince ayaklarını sürüyerek abisinin yanına gitti. Mikey onu gülümseyerek karşıladı.
Fuyuko cebinden her zaman abisi Mikey için taşıdığı bir adet dorayakiyi çıkardı ve abisine buruk bir gülümsemeyle uzattı.
Mikey'nin gözleri parladı, kızın elindeki dorayakiyi heyecanla kaparken kızın yüzünde peyda olan içinde birçok anlam barındıran buruk gülümseme çocuğun gözünden kaçıverdi.
* * *
O akşam eve gidince Fuyuko üzerindeki çete üniformasından kurtularak ayıcık desenli pijamalarını üzerine giyiverdi. Çıplak ayaklarına pofuduk bir çift terlik geçirirken kahverengi, omuzlarına kadar gelen saçlarını ise serbest bıraktı.
Sürüttüğü adımlarıyla mutfağa girip yemek masasında oturup üzerinde bayrak olan bir hamburger yiyen Mikey'ye göz devirerek baktı.
Büyükbaba Sano mutfağa gelip bir bardak su içip gidince Fuyuko hemen Mikey'nin karşısına oturarak ona baktı gözlerinde belli olan belli belirsiz bir korkuyla.
Mikey onun endişesini anlayınca kızın kafasını birkaç kez pat patladı ve ona güvence verircesine gülümsedi. Ağzı dolu olduğu için şişen yanaklarıyla çok tatlı gorünüyordu.
Fuyuko uzanıp abisinin yanaklarını sıktı. Mikey ile birlikte neşe dolu bir kahkaha attılar. İçeriye giren Emma onlara garip garip bakıp sonra da gülümsedi.
İşte bu Sano ailesiydi. Kan bağları olsun ya da olmasın onlar bir aileydi.
Yaptıkları şey bir aile taklidinden uzaktı, onlar gerçek bir ailenin bu dünyaya sıcakcık bir yansımasıydı.
Ölse bile birisi, bu bağlılık hiç yitip gitmiyordu. Bu mutlu aile ileride çok zorlukla karşılaşacak olsa bile asla kopmayacak bir bağa sahipti.
Ve Fuyuko artık tüm bu şeyleri aşabilecek kadar güçlü bir kız olmuştu. Tek bir zaafı vardı henüz bilmediği. O karlı gecede oturduğu sıcak salondaki soğuk aurasıyla insanları iliklerine kadar donduran o çocuk, büyümüş delikanlı olmuş, bir kardelen olarak serpilmiş, Fuyuko'nun en büyük zaafı olmaya geliyordu...
Fuyuko geleceğe hazır olduğunu düşünsede belli ki kaçamayacağı nihai şeyler vardı ve Izana da bir istisna değildi Fuyuko için...
O hâlâ minik bir kızdı, sadece sevgiyi bulduğu yere koşmayı ilke edinmiş, sürekli arkadaş aramış ve defalarca başarısız olmuştu. Belki de yüzleşme zamanı gelmişti.
Ama asıl soru şuydu; Doğru yerde doğru insan olabilecek kapasiteye sahip miydi Fuyuko..?
𝙔𝘼𝙔!ーーーーーーーーーーーーーーーーー
-SELAMMM!!
-Sizce bölüm nasıldı, beğendiniz mi??
-Yazar piçlik peşinde *piç gülüşü*
-Arkadaşlar bu aralar siber olarak kötü şeylere maruz kalıyorum (resmen taciz) eğer bir taktiği falan olan varsa rica etsem beni bu cehennemden kurtarabilir mi?
-Diğer bölümde görüşürüzzz!
-Bayyy!!
╔══╗....<3
╚╗╔╝..('\../')
╔╝╚╗..( •.• )
╚══╝..(,,)(,,)
╔╗╔═╦╦╦═╗ ╔╗╔╗
║╚╣║║║║╩╣ ║╚╝║
╚═╩═╩═╩═╝ ╚══╝
𝙔𝘼𝙔!ーーーーーーーーーーーーーーーーー
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I was someone's daughter || Izana x Reader
Fanfiction-Arkadaş olalım, Izana-san!! -Bak, Tanrı bile Cehennemine benimle birlikte seni istiyor!
